FETÖ elebaşı terörist Gülen, uzun yıllar Türkiye'den kaçarak sığındığı ABD'de öldü. FETÖ elebaşı Gülen'in öldüğü haberini örgüte yakın siteler ve yeğeni duyurdu. Terörist başının 20 Ekim'de akşam saatlerinde öldüğü belirtildi.
FETÖ elebaşı Gülen, geçtiğimiz günlerde 1999’dan beri ikamet ettiği Pensilvanya’daki çiftliğinden alınarak nisan ayında götürüldüğü yeni evinden çıkarken görüntülenmişti.
FETÖ elebaşının kaldığı Pensilvanya’nın Saylorsburg kasabasındaki "Chestnut Retreat Center" denilen malikanesinden kendi rızası olmadan nisan ayında çıkarılarak başka bir adrese götürüldüğü iddiası, örgüt içindeki bazı isimler tarafından sosyal medyada paylaşılmıştı.
Tüm ömrü Türkiye Cumhuriyeti'ne kumpas kurmakla geçen, vatan haini, din düşmanı terörist Fetullah Gülen öldü. pic.twitter.com/YAKu21MXiC
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) October 21, 2024
FETÖ elebaşı Gülen, 1999 yılında Türkiye'den ABD'ye kaçmıştı. 2015 yılından bu yana da İçişleri Bakanlığı tarafından en çok aranan teröristler listesinde kırmızı kategoride yer alıyordu.
Türkiye, 15 Temmuz hani darbe girişimiyle anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs eden terörist başı Gülen'in iadesi için ABD'ye 7 kez başvurmuştu.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin elebaşı Fetullah Gülen'in ölümü ile örgüt üst yönetiminde panik başladı. Öldüğünün duyurulup duyurulmaması konusunda örgüt içinde büyük tartışmalar yaşandı. Gülen’in hastalıklarının ağırlaşmasına neden olan ilaçları veren yanındakiler, haberin saklanamayacağı kararına vardı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in sağlık durumunun ağır seyrettiği, akıl sağlığının yerinde olmadığı biliniyordu.
“Uzun Cevdet” lakaplı kara kutusu olan Cevdet Türkyolu’nun, örgüte para yardımlarının kesilmemesi için Gülen’e sağlıklı gibi görünmesi adına ilaç verdiği, örgütteki dağılmayı engellemek adına daha önce çekilen videoları yeniymiş gibi yayınlandığı ortaya çıkmıştı. Hatta Türkyolu, hem Gülen’i hem de örgütün parasını kendine göre yönetebilmek için örgüt elebaşını Pensilvanya’daki çiftlikten kaçırıp, damadının evine götürmüştü.
Örgüt liderinin nereye gömüleceği, namazı kimin kıldıracağı ve cenazeye kimlerin katılacağı tartışma konusu oldu.
Türkyolu, cenazenin kendi kontrolünde bir an önce defnedilmesini istiyor ancak heyetin yaşlıları Avrupa’dan geleceklerin beklenmesi taraftarı. Türkyolu’nun, bu yüzden göstermelik bir cenaze töreni düzenleyip, cenazeyi kaçıracağı yönünde haberler de ortaya atıldı.
Örgüt içinde Gülen’i, Said Nursi gibi bir havaya sokmak isteyenler çoğunlukta. Mezarın bilinmemesi konusunda örgüt içinde ortak bir karar var. Cenazenin çok az sayıda insanın katılımı ile kılınıp, son ikamet ettiği Türkyolu’nun damadının evinin arazisi içindeki ormanlık alanda defnedilmesi planlanıyor. Bu şekilde mezarın güvende olacağı düşünülüyor ancak Türkyolu’nun cenazeyi kaçırma ihtimalinin olması da örgütün diğer güç odaklarını endişeye sevk ediyor.
Örgüt içinde meydana gelen bölünmeler çok uzun zamandır biliniyordu. Gülen ölünce kimin başa geçeceği, örgütün sahip olduğu parayı kimin yöneteceği ile ilgili büyük kavgalar yaşandığı ortaya çıkmıştı.
Elebaşı Gülen’in ölmesi ile gücü elinde tutmaya çalışan Türkyolu aslında heyet içindeki yaşlılar tarafından istenmiyor. Kontrolsüz bir şekilde zenginleştiği görülen Türkyolu’nun etkisizleştirilmesi için örgüt içinde kulisler yapılmaya başlandı bile.
Örgüt servetinin büyüklüğü örgüt içindeki üst kademelerin gözünü döndürmüş durumda. Üst kademelerde yer alan isimler paranın kontrolünü eline geçirmek istiyor. Ancak, paranın büyük bölümünün kontrolü, Gülen’in sağlık durumunun kötüye gitmesi ile onu kontrolü altına alan Türkyolu’nda. Cevdet Türkyolu, parayı kendi hiziplerini kontrol altında tutabilmek için kullanıyor.
Örgütün yönetim kadrosundaki diğer isimler de Türkyolu’nun paranın kontrolünü elinde tuttuğunun farkında ve bundan şikâyetçi. Örgütün Avrupa ayağını yöneten Abdullah Aymaz’ın, ABD ayağını yöneten Türkyolu ve yanındaki Mustafa Özcan’ın etkisini kırmak için yoğun bir çaba sarf ettiği biliniyor.
Aymaz, gerekirse “Avrupa ayağı olarak örgütten ayrılma” bahanesi ile ABD tarafını tehdit ediyor. Örgüt içinde gücü elinde tutmak isteyenler arasında suikastlara kadar varacak sert kavgalar bekleniyor.
Örgüt içinde yer alan Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Barbaros Kocakurt, Talip Büyük, Bilal Karaduman ve İsmail Cingöz, Abdullah Aymaz ile hareket ediyor.
Bu isimlere karşılık Zaman gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Naci Tosun, Muhammed Çetin de Cevdet Türkyolu ve Mustafa Özcan ile hareket ediyor.
Örgüt içindeki bu ayrışmanın Avrupa ve ABD ayrışması olarak gerçekleşeceği, Afrika ülkelerindeki faaliyetlerin Avrupa etkisinde kalacağı, Asya ülkelerindeki faaliyetlerin ise ABD tarafından kontrol edilmesi bekleniyor.