Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da, Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) "Türkiye'de Hukuk ve Yargı Reformları" başlıklı etkinliğinde konuştu.
Bakan Abdulhamit Gül,Türkiye'nin son 15 yılda ekonomi, siyaset ve dış politikada çağ atladığını, öz güven içinde dünyada ve bölgesinde lider bir ülke haline geldiğini söyledi.
"FETÖ ile mücadelede rahatlık bizi rehavete sürükler"
Bakan Gül, hakim ve savcıların üçte birinin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olarak 15 Temmuz'dan sonra ihraç edildiğini hatırlattı. Gül, yargıda FETÖ ile mücadeleyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"Vatandaşlarımızı tutuklayan, davasını açan, yargılayan kişiler bunlardı. Yargı bunların elinde olunca, özellikle belli yerlerde de Yargıtayı olsun, Anayasa Mahkemesinde olsun, kürsüde olsun, bu kişiler hep böyle en önemli yerlere nüfuz etmişler çünkü 'Yargıyı ele geçirin, devleti ele geçirmiş olursunuz' diye talimat almışlar. Şimdi bunlar yargıdan temizlendikçe ve inşallah daha eğitimli, daha nitelikli hukukçularla, yargıçlarla, savcılarla Türkiye'de hukuk sistemi de daha adil bir şekilde ortaya çıkacak çünkü bizim inancımıza göre, adalet herkese hak ettiğini vermektir. 'Kızım Fatıma dahi olsa yanlış yaparsa hesabını sorarım' anlayışı elbette hepimiz için temel bir prensiptir. Adaletin hiçbir şekilde hiçbir vatandaşımızın nezdinde zedelenmemesi gerekmektedir. Herkes için adaleti tesis etme anlamındaki çabamızı hep birlikte yapacağız."
Yargıda, emniyette ve orduda hala bunların kripto uzantılarının olabileceğini kaydeden Gül, "40 yıllık bir örgütü iki yılda temizledik, hepsini bitirdik." diyemeyeceklerini ifade etti. Gül, bu konuda uyanık olunması gerektiğini vurguldı.
"Herkesi temizledik, tespit ettik diye bir rahatlık bizi rehavete sürükler. Asla bu mücadelede bir an bile olsa rehavete düşemeyiz. Eğer düşersek bizden sonra gelecek nesiller bunun hesabını da bizden sorar çünkü bu iş bir parti meselesi değildir. Bu iş bir devletin bekası meseledir ve hamdolsun ki Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu kararlılık devletimizin bütün birimlerinde vardır."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, paralel devlet yapılanması konusunda daha önce uyarılarda bulunduğunu anımsatan Gül, "O gün yalnız bırakılan Cumhurbaşkanımızın ne kadar haklı olduğu bugün bir kez daha ortaya çıkmıştır." yorumunu yaptı.
"Milletimiz bu hayasızca akına 'dur' dedi"
Türkiye'de siyasal ve ekonomik istikrar devam edince birilerinin rahatsız olduğunu dile getiren Gül, "Ne yaptılar? Türkiye'de Gezi meselesiyle, Türkiye'de 17-25 Aralık yargı darbe girişimiyle, Türkiye'de 15 Temmuz FETÖ ihanet çetesinin, terör örgütünün darbe girişimiyle ülkemizi ortadan kaldırmak, ülkemizi işgal etme girişimlerine birileri girişti." ifadelerini kullandı.
Gül, Türkiye'de devletin içine sızmış ve devleti ele geçirmeye ayarlanmış bir terör örgütünün hain darbe girişiminin yaşandığına değindi.
"O gün 251 vatandaşımızın şehit olduğu, Meclisimizin bombalandığı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bombalandığı, demokrasinin, anayasanın ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir geceydi. O gece Türkiye'de ezanın, demokrasinin, anayasanın ve Türk bayrağının ortadan kaldırılmasına yönelik bir işgal girişimini yaşadık ama hamdolsun milletimiz bu işgal girişimine, bu hayasızca akına 'dur' dedi, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde iradesine sahip çıktı."
"Adaletten asla şaşmayız"
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine de değinen Gül, Türkiye'nin bu noktada kararlılığını ve vizyonunu ortaya koyduğunu ancak AB'nin Türkiye'ye hak ettiği desteği vermediğini anlattı.
Bakan Gül, AK Parti'nin ve hükümetin, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve demokrasiyi temel ilkeler olarak gördüğünü dile getirdi.
"Bu konuda yaklaşım ne olursa olsun, biz insanımızın, biz vatandaşlarımızın ve bütün insanlığın demokrasi ve hukukun üstünlüğü çizgisinde eşit olduğuna inanan bir anlayışa sahibiz. Dolayısıyla biz bu konudaki yaklaşımımızı, perspektifimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu hangi ortam olursa olsun. Bakın Türkiye'de bir OHAL var ama hukuksuzluk mu var? Hayır. OHAL, Türkiye'de anayasada bir hak olarak ortaya konulan bir yönetim şeklidir, anayasal bir durumdur. OHAL olmasına rağmen asla hukuktan taviz verilmemiştir. Savcı iyice araştırır, emin olunca o kişiyi şüpheli hale getirir."
Abdulhamit Gül, Türkiye'de hukukun işlediğine dikkati çekerek, hukukun üstünlüğünü en büyük güvenceleri ve her zaman temel prensipleri olarak niteledi.
"Ülkemizi terör örgütleri belasından kurtaran bir Türkiye var"
Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik konumuna işaret eden Gül, "PKK'sı, YPG'si, FETÖ'sü, DHKP-C'si hepsi bizim yanı başımızda ve bu örgütlerle mücadele eden bir Türkiye var. DEAŞ ile mücadele ederek Fırat Kalkanı'nda, yine DEAŞ ve PKK/YPG ile Zeytin Dalı Harekatı'nda mücadele ederek, ülkemizi terör örgütleri belasından kurtaran bir Türkiye var." dedi.
Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararlılığı ve liderliği sayesinde Afrin'de çok başarılı bir operasyon gerçekleştirildiğini belirtti.
"Cumhurbaşkanımızın bu kararlılığı olmasaydı belki bugün hükümetimizin bu kararlılığı ve kararı olmasaydı hala Kilis, Gaziantep, Hatay ve belki de daha diğer şehirlerimizi terör örgütleri bombalarla, füzelerle hala tahrip ediyor ve saldırılarını sürdürüyor olacaklardı ama hamdolsun Mehmetçiğimizin kararlı ve dirayetli duruşuyla çok önemli bir başarı elde edilmiştir. 18 Mart'ta Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünde tarihi bir başarı elde edilmiştir. Ben bu vesileyle tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum, gazilerimize de yine Rabbimden acil şifalar diliyorum."
Gül, Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığı vurgusunu yaptı.
Kaynak: AA