Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüte himmet toplamak" suçlarından yargılanan 16 sanıktan M.K, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak, örgütün adliye yapılanmasına ilişkin bilgiler verdi.
Tutuksuz sanık M.K, FETÖ'nün yargı yapılanmasının 11 dar bölgeye ayrıldığını belirtti. Bu dar bölgelerin başında bir "abi" bulunduğunu kaydederek, bunların her hafta diğer dar bölge abileriyle toplanıp istişareler yaptığını dile getirdi.
M.K, 2010-2013 yıllarının, örgütün adliyelerdeki en parlak dönemi olduğunu, 17-25 Aralık sürecinin ardından adliye ve cezaevi yapılanmasının birleştirildiğine dikkati çekti.
"Çıkışı olmayan bir labirent"
Bu yıllarda adliyelere çok fazla eleman yerleştirildiğini ve örgüt içinde ciddi çalışmaların olduğunu anlatan M.K, şu bilgileri paylaştı:
"KPSS'den yüksek alan öğrenciler tespit edilmiş, öğrenciler komisyonlarda etkili oldukları illerde sınava sokulmuştur. 2013'te merkezi alım yapılan infaz kurumlarına girenlerin yüzde 60'ının örgütün referansıyla bunu yaptığını biliyorum. Birçok kişi bu yapıyı cemaat olarak bilir, eğitim işleriyle uğraştığını, Allah rızası için fedakarlık yaptığını düşünür ancak içine girince örgütün çıkışı olmayan bir labirent olduğunu anlar. Bu örgütün amacı paradır. Parayı çok seven, adeta paraya tapan bir gruptur. Örgüt üyelerinin din duygularını kullanarak insanların örgüte mutlak itaat etmeleri gerektiği, en ufak hatada 'şefkat tokadı' yeneceği ve Allah tarafından büyük sıkıntıların başlarına bela edileceği anlatılırdı."
M.K, örgütte birim ve ünite şeklinde 2 türlü model olduğuna işaret ederek, asker, polis ve yargının birim, öğretmen, işçi, memur ve doktorların ise ünite modelinde yer aldığını savundu.
"Her ilde ikinci parti desteklenecek"
M.K, örgütün 2014 yerel seçimlerinde her ilde ikinci partinin, 2015'teki milletvekilliği seçimlerinde de Kırıkkale ve İç Anadolu'da MHP, doğuda HDP, Antalya ve İzmir'de CHP'nin desteklenmesi talimatını verdiğini vurgulayarak, "Örgüt içerisindeki her kişiden seçimlerde 10 AK Parti'linin kazanılması istendi. Bu yönde her ilde çalışmalar yapıldı. Örgütün seçimlere dahil olması, AK Parti aleyhine çalışmaları çok yanlıştı." şeklinde konuştu.
"Örgütten ayrılan mutlaka zarar gördü"
Hiç kimsenin elini kolunu sallayarak örgütten ayrıldığını görmediğini söyleyen M.K, örgütten ayrılanın mutlaka zarar gördüğünü, "şefkat tokadı"yla eşi ve çocuklarına zarar verilmeye çalışıldığını öne sürdü.