Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayla, aklın, vicdanın, tüm insanlığın ve merhametin sesi olarak tüm dünyaya hitap ettiğini anımsattı.
Erdoğan'ın konuşmasında özelikle Türk demokrasisine vurulan büyük bir darbe olarak FETÖ darbe girişimini ele aldığını dile getiren Kalın, Erdoğan'ın demokrasiye ve özgürlüğe inanan milletlerle ülkelere, bu darbeyi kahramanca durduran Türk halkının hikayesini ıskalamaması çağrısında bulunduğunu kaydetti.
"Bizim talebimiz doğrudan Türkiye'ye iadesidir"
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi konusunda ise Kalın, iade ve bir önceki adım olarak da gözaltı veya tutuklama yapılmasıyla ilgili hukuki sürecin işlediğini anlattı.
FETÖ elebaşının üçüncü bir ülkeye gönderilmesiyle ilgili bir soruya da Kalın, şöyle yanıt verdi:
"Bizim talebimiz doğrudan Türkiye'ye iadesidir. Bu kişi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Türkiye'deki işlediği suçlarla ilgili iade talep edilmektedir. Bir üçüncü ülkeye gönderilmesi değil, Türkiye'ye iadesi bizim öncelikli talebimiz. Şu ana kadar yaptığımız tüm resmi başvurularda zaten bu çerçevede. Dolayısıyla Amerikan karar vericilerinin, politika yapıcılarının ve kanaat önderlerinin oturup burada hakikaten net bir muhasebe yapması gerekir. Oturup Türkiye gibi bir ülkeyi kaybetme pahasına siz böyle bir himaye sağlamaya devam ederseniz veya böyle bir görüntü verir algı yaratırsanız bunun sonuçları çok ağır olur. Uzun vadeli olur."
Türkiye'de bugün darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğunu düşünenlerin sadece belli bir grup, parti veya çevre olmadığını, Türkiye toplumunun neredeyse tamamının bu konuda ittifak ettiğini belirten Kalın, "Bu ittifakı gözardı ederseniz Türkiye toplumunu yanlış okursunuz. Türkiye'nin ve toplumun dinamiklerini ıskalamış olursunuz. FETÖ, sadece Türkiye veya ABD'de tehdit olan bir örgüt değil, bulunduğu tüm ülkelerde yarın benzer şeylere girişebilir, benzer sızma hareketleri yapabilir." dedi.