Parçalı Bulutlu 8.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 17.12.2020 10:48

FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpası: Seçilmiş hükümete yargı eliyle darbe girişimi

FETÖ'nün sözde "yolsuzluk" soruşturması kılıfıyla, seçilmiş 61'nci Hükümeti devirmek için sinsi bir kumpas hazırladığı 17-25 Aralık sürecin detaylarını TRT Haber Editörü Köksal Akpınar ve Kemal Gümüş hazırladı.

okuma süresi
Okuma süresi

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yargı ve emniyete yani devletin iki kurumuna militanlarını yerleştirdi. Hedefleri milletin seçtiği, 61’nci hükumeti baskı altına almak ve kendi yayın organlarıyla istifaya zorlamaktı.

Eli kanlı terör örgütü, "darbeci" kimliğini 17 Aralık 2013’te gün yüzüne çıkardı. Örgüt darbenin ilk halkasına “rüşvet” ve “yolsuzluk” kılıfını giydirdi. Birbiriyle alakası olmayan 3 ayrı soruşturma dosyası hazırlandı. O dosyalar dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’dan gizlendi. Bakan çocukları, işadamı, banka yöneticisi, belediye başkanı ve bürokratlara yönelik geniş çaplı bir “operasyon” için düğmeye basıldı. 89 sözde şüpheli bundan tam 7 yıl önce gözaltına alındı. 26 kişi tutuklandı.

3 firari savcının derin kumpası

FETÖ’cü savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç bu sürecin mimarlarıydı. Sözde yolsuzluk soruşturmasını FETÖ’nün meşhur savcısı Zekeriya Öz yürütüyordu. Oysa kendisi, şüpheli olarak kodladığı iş adamlarının parasıyla 17 Aralık’tan 2 ay önce Dubai’de tatil bile yapmıştı.

Seçilmiş hükümet darbenin ilk halkasına tedbir alırken, FETÖ elebaşı ise Pensilvanya’daki malikanesinde beddua ediyordu.

Sözde soruşturma mahali Anadolu'ydu ama kumpas, Çağlayan Adliyesi’nde kuruldu

Ve Halkbank süreci… İran, ABD’nin uyguladığı ambargo nedeniyle Halkbank’ta hesap açtı. Türkiye, İran’dan aldığı enerjinin karşılığını bu bankaya yatırıyordu. Halkbank’ın Genel Müdürlüğü Ankara’da, Bölge Müdürlüğü ise İstanbul Ataşehir’deydi. Bir başka ifadeyle İstanbul Anadolu Adliyesi’nin mıntıkasındaydı.

Firari Korkmaz'ı FBI ödüllendirdi

Oysa bankaya kumpas, Çağlayan Adliyesi’nde kuruldu. Amaç İran ile Türkiye arasındaki ticareti engellemekti. Kumpasın içinde yer FETÖ üyeleri bankayı zarara uğrattı. Hüseyin Korkmaz da o üyelerden biriydi. O da firar etti.

Yıllar sonra New York’taki Halkbank davasında tanık olarak ortaya çıktı. Örgütün ürettiği sözde delillerin karşılığında FBI tarafından 50 bin dolarla ödüllendirildi. 17 Aralık'ın ardından İstanbul Emniyeti'nden FETÖ üyesi polisler temizlendi.

25 Aralık'ta ikinci kez düğmeye basıldı: Bu kez FETÖ'cü Akkaş devrede

8 gün sonra ise asıl hedefin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu anlaşıldı. Bu kez FETÖ'nün firari savcısı Muammer Akkaş devreye girdi. 25 Aralık sabahı 96 sözde şüpheliye gözaltı kararı verildi. Ancak kararlar İstanbul Emniyeti tarafından uygulanmadı. Yüzlerce kişi hakkında sahte delil üretildi. Aynı hakimlerden dinleme kararları alındı. Şüpheli olarak kodladıkları isimler hukuksuz şekilde dinlendi... 

Hedef Cumhurbaşkanı Erdoğan'dı...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da dinlenenler arasındaydı. Erdoğan'ın konuşmaları dinlenmekle kalmadı, kayıtlar depolandı. Dinlemeyi yapan polisler fezlekede "Dönemin Başbakanı" ifadesini bile kullandı. Ayrıca Bakanlar, MİT Başkanı, çok sayıda iş adamı, ve bürokratların FETÖ tarafından hiç durmadan dinlendiği tek tek belirlendi. 

Fidan kumpasın iç yüzünü TRT Haber'e anlattı

FETÖ’cülerin yargılandığı kritik davaların iddianamelerini hazırlayan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, dinlemelere ilişkin süreci şöyle anlattı: “Devam eden süreçte uygulamaya soktukları her kesimden her görüşten, her meslekten, her kanaatten hatta ve hatta her mezhepten binlerce insanın dinlendiği, tapelendiği, suç unsuru olup olmadığına bakılmaksızın kriminalize edildiği bir Selam Tevhid Sözde Terör Örgütü adlı bir dosyaları ele geçmişti o dönemde. Devletin kritik görevlerinde, hassas görevlerinde teknik, bilimsel, endüstrilerinde çalışan yetişmiş insanların hedef alındığını ve dosyaya dahil edildiğini belli bir strateji dahilinde hareket edildiğini kanaat getiriyorum.”

17 ve 25 Aralık darbe girişimi için hazırlanan sözde soruşturma dosyalarına takipsizlik kararı verildi.

25 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi

FETÖ'cü polis ve savcılar hakkında ise dava açıldı. 25 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. 13'ü toplamda 172 yıla kadar hapis cezası aldı. 22 sanığa da örgüt üyeliğinden 10 yıla kadar hapis cezası verildi.
Muammer Akkaş, Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç ise hala firari.

Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, 17-25 Aralık’ın hain emellerini TRT Haber’e anlattı.

"Alelacele apar topar düğmeye bastılar"


Örgütün deşifre olma korkusuyla operasyonu öne çektiğini ifade eden Fidan şu tespitleri yaptı:

“Örgütün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelik ilk operasyonları 2010’lu yıllardan itibaren ağırlık kazanmıştır. 17 Aralık süreci de bunun bir parçasıdır. 17 Aralık’ın tarihi aslında 17 Aralık değildir, 17 Mart’tır. 2014 30 Mart seçimlerine giden süreçte alelacele yapılmaya çalışılmıştır. Deşifre olduğu inancıyla erkene alınmıştır. 17-25 Aralık Operasyonları’nın örgüt tarafından başlatıldığı tarihte dosyalar henüz sonlandırılmamıştır, dinlemeler devam etmektedir. Takipler devam etmektedir. deşifre olduğu inancıyla örgüt, alelacele apar topar düğmeye basmıştır tabiri caizse.”

"Büyük bir istihbarat operasyonunun uygulayıcısı FETÖ'ydü"

Fidan, operasyonun uluslararası bir istihbarat operasyonu olduğunu belirtip Brezilya detayını ise şöyle anlattı:

"Bu operasyonların bir ayağı Brezilya’dır. Hedef alınan kurumların Türkiye’deki karşılığı Halkbank ise Brezilya’da Petrobras’tır dünyanın en büyük 5’nci veya 6’ncı petrol şirketidir. Sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti yöneticileri hedef alınmamıştır, Brezilya ülkesinin yöneticileri de hedef alınmıştır. Bu çok büyük bir istihbarat operasyonudur. Fetullahçı terör örgütü bunun Türkiye’deki uygulayıcısıdır, yürütücüsüdür. Sonraki adımı Brezilya örneğinden görebiliriz. Devlet yönetimi değişmiştir.”

“Bu akıl, bu toprakların aklı değildir”

17-25 Aralık’ın tasfiye operasyonu olduğuna vurgu yapan Fidan şu çarpıcı tespitleri yaptı:

“Birilerinden alınan talimatın Fethullahçı Terör Örgütü eliyle gerçekleştirilmesi operasyonudur. Bu akıl, bu toprakların aklı değildir. Bu akıl, başkalarının aklıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hedef alan egemen bir akıldır. Bunlar sadece uygulayıcıdır.”

"Dershane tasarısı operasyonu öne çektirdi"

Avukat Cüneyt Toraman da 2014 yerel seçimleri öncesi planlanan operasyonun neden öne alındığını şöyle anlattı: “Aslında 17-25 Aralık Operasyonu’nun tarihi yerel seçimlerden 1 hafta öncedir. Ancak dershane tasarısının Meclis’e sunulmasıyla erkene almak zorunda kaldılar. Yani semboller çok önemlidir bu örgüt açısından. Şebiarus sevgiliye kavuşma biliyorsunuz. Yani öyle bir tarih seçiyorlar ki Cumhurbaşkanımız da o zaman Konya’daydı. Tam Şebiarus törenlerine katıldığı gün, operasyona başladılar.”

"Çok ustaca, profesyonelce seçilmiş isimler bunlar"

17-25 Aralık’ın uluslararası bir operasyon olduğunu yineleyen Toraman "Başbakanı ve çevresini tamamen tasfiye etmeye yönelik bir operasyondu bunlar. Bütün bu dosyaların hepsini birleştirdiğinizde suçla, terörle uzaktan yakından alakası olmayan dosyalar. Amaç cezaevine tıkmak. Yani eğer cezaevine tutuklamış olsalardı sahada açık alanda kendileriyle mücadele edecek bir güç kalmayacaktı. Çok ustaca, profesyonelce seçilmiş isimler bunlar."

Haber: Köksal Akpınar, Kemal Gümüş

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Akdeniz'de 4,2 büyüklüğünde deprem
Yükleniyor lütfen bekleyiniz