Fikirtepe, gecekondularla dolu ve çarpık kentleşmenin yoğun olduğu bir bölgeydi. 2007 yılında “kentsel dönüşüm alanı” olarak belirlendi. Dönüşüm başladı ama inşaat firmaları, müteahhitler ve mülk sahipleri arasındaki anlaşmazlıklar sebebiyle tamamlanamadı.
Bu süreçte hak sahipleri evlerinden taşındı, kira yardımlarını alamadı, çözüm aradıklarındaysa karşılarında muhatap bulamadılar. Düğümün giderek dolandığı bir noktada, Cumhurbaşkanı’nın talimatı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın girişimleriyle sorunun devlet eliyle çözümü için adımlar atılmaya başlandı.
Bakanlığın girişimleri olumlu sonuç verdi ve Fikirtepe’de şimdiye kadar binden fazla konut tamamlanıp teslim edildi. Hayatın yeniden başladığı Fikirtepe’nin ilk sakinlerinden bazıları da Ceren ve Nida Sağır gibi semtin eski yerlilerinden.
Ceren ve Nida, kentsel dönüşüm süreci başlayana kadar aileleriyle Fikirtepe’de yaşamış, çocukluklarını burada geçirmiş iki kardeş. Ceren 19 yaşında ve üniversite öğrencisi; Nida 22 yaşında ve özel bir üniversitede çalışıyor.
İki kardeş, evlerini teslim alıp taşınalı yaklaşık altı ay olmuş. Yeni Fikirtepe’de hayatın nasıl aktığını, bu düğümün nasıl çözüldüğünü onlardan dinledik.
Mekan aynı ama yaşam çok farklı
Fikirtepe’de büyük inşaatların devam ettiği görülüyor. Ceren ve Nida’nın oturduğu sitedeyse her şey tamamlanmış. İlk merak ettiğimiz, eski evlerinin bulunduğumuz siteye yakın olup olmadığı. Ceren, evi teslim aldıklarında ilk olarak bunu hesaplamaya çalıştıklarını, eski evlerine çok yakın bir konumda olduğumuzu söylüyor.
Mekân aynı olsa da yaşamsal olarak burada çok şey değişmiş. Ceren, “Eski Fikirtepe ile şu anki Fikirtepe arasında dağlar kadar fark var. Eskiden sokaklar dardı, evler daha küçüktü, gecekondular vardı, apartman dairesi sayılıydı. Onlara baktığımızda Fikirtepe’de şu an yeni bir çağ açıldı gibi” diye anlatıyor.
İki kardeş de ilk ve ortaokulu, Fikirtepe’ye yakın sayılabilecek Bağdat Caddesi’nde okumuş. Okul ve ev arasında gidip gelirken iki semt arasındaki farka çok şaşırdıklarını hatırlıyorlar. Ceren, “Biz ablamla oradan geldikten sonra Fikirtepe’ye baktığımızda biraz garipserdik. Oradaki binalar farklıydı” diye anlatıyor. Nida da “Neden böyle olduğunu anlamazdık” diye ekliyor.
Dönüşüm sürecinde neler oldu?
Fikirtepe’de inşaatlar başladıktan bir süre sonra durdu. Karşılarında muhatap arayan hak sahipleri inşaat firmalarına, müteahhitlere ulaşmaya çalışsa da sonuçsuz kaldı.
Ceren ve Nida’nın ailesi için de Fikirtepe’deki eski evlerinden taşınma ve yeni evlerini alma süreci neredeyse on yıl sürmüş. Geçen sürenin oldukça sıkıntılı yaşandığını söylüyorlar.
Fikirtepe’den taşınan komşularının evlerin bitmesini beklerken ya yakınlarda kiralık evlere taşındığını ya da memleketlerine döndüğünü duymuşlar. Vaat edilen kira yardımları yapılmadığından maddi sorunlar yaşayan komşuları da olmuş. Kimse sürecin bu denli uzayacağını beklemiyormuş.
Ceren, “Hatta arkadaşlarıma bile biz seneye eve taşınacağız dediğimde ‘Ceren, hangi sene?’ diyorlardı. Bu bizim aramızda şaka konusu olmuştu” diye gülerek anlatıyor.
Bir süre sonra umutlar tükenmeye başlamış. Nida şöyle anlatıyor: “Bir ara öyle bir karamsarlığa düşmüştük ki biteceğini hiç düşünmemiştik. Daha sonra ailemize Bakanlık tarafından bilgilendirme yapılmış. Bir bakıldı ki hızlıca evler yapılmaya başlandı.”
Ceren de haberi babalarından aldıklarını hatırlıyor: “Babam aradı ‘Kızım, Bakanlık olaya el attı galiba çözülecek’ dedi”
“Mutlu Son”
Bu evi uzun süredir bekleyen Ceren ve Nida, siteye ilk taşınanlardan. Eski komşularının da bir kısmı buraya dönmüş. Ceren evi ilk gördükleri anı şöyle anlatıyor:
“Evleri seçmeye geldik, ilk ön tarafı direkt gördük. Daha sonra dediler ki size artık evinizi gezdireceğiz. Bu iç alanı gördüğümüz zaman hepimiz o kadar şaşırmıştık ki… Evlerin içini gördüğümüz zaman ikinci bir şoktu. Çünkü çok beğendik.”
Peki, yaklaşık altı aydır burada yaşayan iki kadının deneyimleri nasıl?
Ceren ve Nida, Fikirtepe’nin konum olarak oldukça avantajlı bir yerde bulunduğunu, evin iç tasarımının kullanışlı olduğunu ve yaşam olarak siteden memnun olduklarını söylüyor. İkisini de en çok mutlu eden şeylerden biri sitenin içinde sağlanan sosyal alanlar olmuş.
Kendileri gibi diğer hak sahiplerinin de bir an önce evlerine kavuşmasını diliyorlar:
“Biz burada doğduk büyüdük, babamlar burada doğmuş büyümüş. Şu an Fikirtepe’nin böyle geliştiğini, on yıllık karmaşanın bittiğini görmek çok mutluluk verici bir şey. Bize, hak sahiplerine bunları sağladıkları için teşekkür ederiz. Umarız bütün hak sahipleri haklarını alıp evlerine kavuşur.”