İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Gazze'de yaşanan insanlık dramını dünyaya duyurmayı amaçlayan ve İsrail'in saldırılarının durdurulması, barışın tesis edilmesi için Türkiye'nin yurt içi ve yurt dışında gösterdiği çabayı ortaya koyan kitap, zirvede devlet ve hükümet başkanlarının eşlerine dağıtıldı.
Söz konusu kitap, "İsrail-Filistin meselesinin tarihsel arka planı", "İsrail'in Filistinlilere yönelik 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan soykırım girişimi", "İsrail’in saldırılarında hayatlarını kaybeden siviller", "Filistinli ve İsrailli yetkililerin açıklamaları", "Uluslararası toplumun İsrail-Filistin meselesine yaklaşımı", "İsrail barbarlığının ulusal ve uluslararası medya yansımaları", "Türkiye'nin Filistin davasına desteği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın barış girişimleri" başlıklarından oluşuyor.
Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere 3 dilde hazırlanan arşiv niteliğindeki eser, 19. yüzyıldan günümüze İsrail-Filistin meselesinin kronolojik bir özetini sunuyor.
İsrail'in bombaladığı hastaneler, eğitim kurumları, dini mekanlar, tarihi ve uluslararası örgütlere ait mekanların görsellerinin yer aldığı kitapta, İsrail'in düzenlediği saldırılarda sivil can kayıplarının geldiği nokta da dünya kamuoyuna aktarılıyor.
Yaşanılan zulmü, acıyı ve dökülen gözyaşlarını gösteren fotoğraflarla Gazze'de hayatını kaybeden çocuklar, kadınlar, sağlık çalışanları ve basın mensuplarını anlatan kitapta, Türkiye'nin Filistin davasına desteği de ele alınıyor.
Kitapta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının, barış girişimlerinin ve diplomasi trafiğinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığının yürüttüğü barış diplomasisi de detaylı bir şekilde yer alıyor.
"Gazze'deki kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz bırakmadık ve bırakmayacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kitabın takdim yazısında, yıllardır yeryüzünde en büyük adaletsizliklerin ve dramların yaşandığı işgal altındaki Filistin topraklarının bir kez daha kan, gözyaşı ve tarifsiz acılara şahitlik ettiğini belirtti.
Yaşananlara uluslararası kuruluşlar ve birçok ülkenin sessiz kaldığı Gazze'de, milyonlarca sivilin, ihtiyacı olan gıda, ilaç ve insani yardımdan mahrum bırakıldığına, toplu halde cezalandırıldığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşlenen onca zulme, savaş suçuna ve katliama rağmen vicdanlar harekete geçmiyor, dünya olup biteni izlemeye devam ediyor. 7 Ekim'de başlayan ve Gazze'de insanı, tabiatı ve coğrafyayı yok etmeyi hedefleyen büyük bir saldırıyla karşı karşıyayız. Hastaneler, okullar, camiler, kiliseler, tarihi mekanlar, pazar yerleri, mülteci kampları bombalanıyor. Masum çocuklar, kadınlar, yaşlılar acımasızca katlediliyor. Abluka altındaki Gazze'de en temel insan hakları bile yok sayılıyor.
Geçmişten günümüze zulme uğrayanın yanında, zalimin karşısında olan, mazlumlara kucak açan Türkiye, bugün de masum ve mazlum Filistin halkının yanında durmaktadır. Gazze'de tüm dünyanın gözleri önünde yapılan katliamların durdurulması, bizim hem insani vazifemiz hem de inancımızın bir gereğidir. 7 Ekim'den bu yana bir taraftan diplomatik temaslarımızı her seviyede sürdürürken, diğer taraftan da Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması için gayret gösteriyoruz. Gazze'deki kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz bırakmadık ve bırakmayacağız."
Gelinen noktada mevcut durumun, dünyanın tamamının, küresel yönetim ve güvenlik düzeninin, bu konuda sorumluluk ve yetki sahibi tüm kurumların haysiyet sorunu olduğunun altını çizen Erdoğan, Türkiye olarak, bu durum karşısında ilkeli ve insani bir duruş benimsediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivillere karşı eylemleri tasvip etmediklerini her fırsatta söylediklerini hatırlatarak, "Önceliğimiz insani ateşkesin tesis edilmesidir. Kudüs-i Şerif'e dört asırdan fazla hizmet etmiş milletimiz açısından da bu mübarek beldenin çok müstesna bir konumu vardır. Şunun altını dikkatle çiziyoruz ki Orta Doğu'ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkündür. Bu çerçevede bölgede söz sahibi tüm aktörleri barışa, samimiyetle katkı vermeye davet ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığımız tarafından hazırlanan bu eserin Gazze'de günlerdir yaşanan insanlık dramı konusunda Türkiye’nin yurt içi ve yurt dışında ortaya koyduğu samimi çabayı kayda geçireceğine gönülden inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Gazze: Direnen İnsanlık" sergisi
Öte yandan, Emine Erdoğan'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen "Filistin İçin Tek Yürek" konulu zirve kapsamında, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde "Gazze: Direnen İnsanlık" isimli sergi düzenlendi.
Gazze'de yaşanan insanlık dramını konu alan sergide, kaybedilen canlardan, bombalanan hastanelere, okullara, yaşanan vahşet gözler önüne serilirken, sergide Batı medyasının saldırılara ilişkin yanlı ve zulmü yok sayan tutumu, haber manşetleriyle ve görsellerle yer alıyor.
Gazze'de karanlık bir gecede neler yaşandığının insan ve bomba sesleriyle canlandırıldığı "Gazze Odası"nın da bulunduğu serginin 24 metrelik tünel bölümünde, saldırılarda hayatını yitirenlerin isimlerine yer veriliyor.
"Küresel Vicdan Odası"nda ise dünyanın birçok ülkesinde Filistin'e destek veren mitinglerden görüntüler, siyasetçilerin, sanatçıların, entelektüellerin Gazze'nin yalnız olmadığına dair mesajlarından kesitler bulunuyor.
Sergide, Gazze'nin eski zamanlarını gösteren "Umut Odası" ile saldırılarda bombaların yarattığı etkiyi gösteren molozlardan oluşan bir enstalasyon da yer alıyor.