Filistin'in BM Daimi Temsilcisi TRT Haber'e konuştu

Filistin yönetiminin Birleşmiş Milletler'deki daimi temsilcisi Riyad Mansur, TRT Haber'e konuştu.

TRT Haber Muhabiri Nisa Yıldırım'ın yaptığı özel ropörtaj şu şekilde: 

"Netanyahu, ABD'den aldığı cesaretle daha da ileri gidiyor"

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Batı Şeria’daki Ürdün vadisinin ilhak edilmesine ilişkin bazı açıklamaları oldu. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

"İsrail’de seçimler 5 gün içinde gerçekleşecek ve Başbakan Netanyahu bu açıklamaları 2 gün önce seçim arifesinde yaptı. Buna benzer açıklamaları birkaç ay önceki seçim döneminde de yapmıştı. Aslında ona bu cesareti veren Amerikan yönetimidir. Amerika’nın yanlış, taraflı ve yasa dışı politikaları Başbakan Netahyahu’ya ve işgalci hükümetine cesaret verdi. Kudüs’ün başkent yapılması, büyükelçiliğin Kudüs’e taşınması ve Amerika’nın diğer politikaları İsrail’deki hükümetin daha da ileriye gitmesine neden oldu. Ve İsrail’i genişletme hayalleri doğrultusunda, işgal altındaki Filistin topraklarının ilhakına teşebbüs edilmesine yol açtı. Netanyahu daha önce açıkça söylemekten çekindiği fikirlerini Trump yönetiminden aldığı sınırsız destek sayesinde şu anda açıkça dile getiriyor."

"ABD, İsrail'in BM'de cezalandırılmasına engel oluyor"

Uluslararası toplumdan yeterli desteği aldığınızı düşünüyor musunuz?

"Destek anlamında, neredeyse bütün uluslararası toplum bizi destekliyor ancak uygulamaya gelindiğinde, Amerikan yönetimi, uluslararası toplumu engelliyor, İsrail’in geri adım atmaya zorlanmasını önlüyor. Bu koruma nedeniyle İsrail’in yaptıkları yanına kar kalıyor."

"Netanyahu hükümeti aramızdaki tüm anlaşmaları çiğniyor"

İsrail’deki seçimlere bir haftadan az kaldı. Seçimleri, Ortadoğu Barış Süreci bağlamında nasıl değerlendiriyorsunuz? Mevcut sistemde herhangi bir değişiklik olabilir mi?

"Netanyahu’nun şu anki hükümeti barış için tüm kapıları kapattı ve aynı zamanda aramızdaki bütün anlaşmaları çiğnedi. Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasını reddettikleri için uluslararası yasaları da çiğniyorlar. Bu nedenle umuyoruz ki, bu seçimde İsrail’de barış için anlamlı ve samimi adımlar atacak yeni güçler ortaya çıkar. Tabi bundan bir yıl sonra Amerika’da da seçim olacak ve umuyoruz ki İsrail seçiminden sonra oradaki sonuç da küresel uzlaşıyı kolaylaştıran ve iki devletli çözümü destekleyen, Filistin devletinin bağımsızlığı ve Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin sona ermesi doğrultusunda olur."

"Tek taraflı olarak Kudüs'ü İsrail'e hediye edemezsiniz"

Biraz önce söylediklerinizden de yola çıkarak Filistin yönetiminin, Trump yönetimine bakış açısını özetleyebilir misiniz?

"Trump yönetiminin eylemleri kâğıda yazacakları herhangi bir kelimeden çok daha fazla şey anlatıyor. Güvenlik Konseyi kararları dâhil olmak üzere uluslararası yasaları çiğnediler. Trump yönetimi tüm sözlerinden saptı. Kudüs’ü herhangi bir müzakere olmadan ve nihai statüsünün kararı alınmadan önce tek taraflı ve yasa dışı bir şekilde İsrail’e ait ilan ettiler. Kudüs bütün insanlık için çok önem arz eden bir yer. Bu nedenle ortak bir karar alınma süreci yaşanmadan tek taraflı olarak Kudüs’ü İsrail’e hediye edemezsiniz."

"Türkiye'nin Filistin halkına olan desteğini her fırsatta görüyoruz"

Türkiye bağımsız bir Filistin devletinin tanınması için önemli bir rol oynuyor. Türkiye’nin bu pozisyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Türkiye’ye yaptıkları ve destekleri konusunda minnettarız. 2011’de Birleşmiş Milletler’e üyelik başvurusu yaptığımızda, Cumhurbaşkanı Erdoğan Genel Kurul’daydı ve çok heyecanlıydı. Öyle ki devlet başkanımızın yanına geldi ve arabasına bindi, Birleşmiş Milletler’in bir binasından diğer binasına beraber gittiler. O dönemde işgalin sona ermesi, Filistin devletinin bağımsızlığı ve Filistin’in Birleşmiş Milletler’e kabulü konularında heyecan ve umut vardı. Türk devleti ve Türk halkının Filistin halkına desteğini her fırsatta görüyoruz."