Yurt genelinde etkili olan lodos fırtınasının saatteki hızı yüz kilometreyi aştı. Buna bağlı olarak bazı bölgelerde çatılar uçtu.
Çevreye savrulan malzemeler bazı araçlara hasar verdi. Yüzlerce kilo ağırlığındaki parçaların altında kalan kimi vatandaşlar ise yaşamını yitirdi.
Doğal afet esnasında çevrede bir zarar yaşanırsa öncelikle malikler mesul oluyor. Hukukçular, gerekli önlemleri almaları konusunda bina sahiplerini uyarıyor.
"Yapı malikinin sorumluluğu var"
Konuyla ilgili bilgi veren Hukukçular Derneği Genç Avukatlar Komisyonu Başkanı Avukat Büşra Altunay, "Öncelikli olarak yapı malikinin, eğer bir binadan veya bir siteden kaynaklanmışsa bu yapı malikinin sorumluluğu var. Burada kusursuz sorumluluk hali, eğer o binanın bakımından kaynaklı bir hasara sebep olmuşsa, gerekli bakımı ve özeni göstermemiş olduğundan kaynaklı ise bu intifa hakkı ve oturma hakkı sahipleri de bu bakımı gerçekleştirmesi gerektiği için onların da sorumluluk hali söz konusu" dedi.
Olası bir hasar durumunda, yapı ruhsatını veren kamu kurumları da sorumlu tutulabiliyor.
"Birebir kusuru olmasa bile idare de kusursuz sorumlu sayılabilir"
Bununla ilgili de bilgi paylaşan Altunay, şunları söyledi:
"İdarenin de, yapı malikinin de kusursuz sorumluluk hali var. Yani gerekli özel yükümlülüğünü göstermemiş olması gerekiyor. Birebir doğrudan bir kusuru olmasa dahi burada kusursuz sorumluluk halleri geçerli olacak. Bir, fırtınadan doğan zarar olduğu için yapı malikinin sorumluluğunda bir tazminat hakkı söz konusu. İkincisi ise ceza davası açabiliyor. İki ayrı hak söz konusu."
Öte yandan tazminat taleplerine ilişkin davalarda zaman aşımı süresinin ise 2 yıl olduğu belirtiliyor.