Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 38. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC), tarihi bedestende açılan 100 Objede Türk İslam Bilim Tarihi Sergisi'nde konuştu.
Oktay, dünya medeniyetinin altın sayfalarını oluşturan Türk-İslam bilim ve teknoloji tarihinin bugün, Lefkoşa'da yeniden hayat bulduğunu belirterek, "Geçmişi anlayarak geleceği anlamlandırmak yönünde çok zengin bir içeriğe sahip olan sergi vesilesiyle gelin asırlar ötesine, bilim tarihimize bir keşfe çıkalım. Bu ada da 450 yıllık bir tarihi geçmişimiz var" dedi.
Bundan birkaç asır öncesine kadar medreseleriyle, kütüphaneleriyle ve rasathaneleriyle dünyanın bilim merkezinin Türk-İslam coğrafyası olduğunu aktaran Oktay, şunları söyledi:
"Atayurdumuzda üstün geometrik hesaplamalarla gökyüzü gözlemleri yapılırken, zamanın çok ilerisinde tekniklerle şifahanelerde tıbbi operasyonlar gerçekleştirilirken dünyanın geri kalanı, karanlık dönemler geçirmekteydi. Nizamiye medreselerinde, Beytül Hikmelerde dünya tarihinde ilk kez deney, gözlem ve ölçme ile mantıksal ve matematiksel düşünceyi birleştiren bir araştırma geleneği oluşturuluyor, modern bilimin temelleri atılıyordu. Uluğ Bey, İbn-i Sina, Ali Kuşçu, El-Cezeri, Muhammed Harezmi, Ahmet Fergani ve Ebu Reyhan Biruni gibi abide isimler, dünyanın medeniyet hazinelerini ortaya çıkarıyordu. Kaşgarlı Mahmut'un 'Divan-ı Lugati't Türk'ü, Yusuf Has Hacip'in 'Kutadgu Bilig'i ve Edip Ahmet Yükneki'nin 'Atabetü’l Hakayık'ı gibi eserlerle uygulamalı bilimler ve felsefenin yanı sıra, söz sanatları ve dil biliminde de çağın ötesinde yazıtlara imza atılıyordu.
Türk İslam bilim geleneğinin seçkin alimleri tarafından verilen değerli eserler, daha sonra pek çok dile tercüme edilmiş ve Avrupa'da Rönesans sürecini etkilemiştir. Ecdadımızın tıptan astronomiye, matematikten kimyaya, fizikten siyaset bilimine kadar dünyaya kazandırdığı bu birikim, bugün hala insanlığı aydınlatmayı sürdürmektedir. Açılışını yaptığımız '100 Objede İslam Bilim Tarihi Sergisi' işte bu ilmi birikimi ve medeniyetimizin altın sayfalarını somut olarak günümüze taşımaktadır. Türk-İslam bilim tarihinin çığır açan buluşlarını içeren sergi, bilimin tarihsel süreçteki seyrini ortaya koyarak adeta yapbozun parçalarını birleştirip, bizlere bütünü görme imkanı sunmaktadır."
"Döneminde çığır açan buluşlar bu sergide somut olarak elinizin altındadır"
Bu serginin arkasında çok kıymetli çabaların ve uzun zamana yayılan emekler olduğunun altını çizen Oktay, geniş bir coğrafyada süren bu çalışmaların kıymetini merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin gibi ilim erbaplarının çalışmalarıyla adeta yeniden keşfettiklerini belirtti.
Oktay, şunları kaydetti:
"Özellikle ifade etmek isterim ki, İslam bilim mirasının altın sayfalarını günümüzle buluşturan Fuat hocamıza şükran borçluyuz. Fuat Sezgin, yıllarca dünyanın dört bir yanındaki İslami yazma eserlerin izini sürmüş, eşsiz bir bibliyografik eser külliyatı hazırlamıştır. Ardından bu yazma eserlerde tarif edilen icatları modellemiş, imal ettirmiş ve tek bir koleksiyonda toplamıştır. İşte bu zengin koleksiyondan çağları aşan nitelikte 100 eser itinayla seçilerek sergiye hazır hale getirilmiştir. Tıptan astronomiye, coğrafi bilimlerden seyrüsefer icatlarına, geometriden optik bilimine kadar döneminde çığır açan buluşlar bu sergide somut olarak elinizin altındadır. İlk büyük gözlemevi sayılan Meraga Rasathanesi ve Osmanlı devletinin astronomi çalışmalarındaki merkezlerinden biri olan İstanbul Rasathanesi gözlem aletlerinin canlandırmalarından, astronomide en fazla kullanılan alet olan usturlaplara, Endülüslü hekim Zehravi'nin tıp aletlerinden, Artuklulu mühendis Cezeri'nin şifreli kutusuna kadar geniş bir yelpazeye sahip sergiyi ziyaret etmek genç yaşlı herkes için büyük önem taşımaktadır.
Yunus Emre'nin ifadeleriyle; 'İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır.' Burada okumaya, anlamaya ve irfana çağıran bir hikmet vardır. İrfanla sentezlenen ilme verilen değer vardır. Yüzlerce yıllık bu hikmet, ilmin irfanla sentezlenmesi ve sadece akla değil, gönüllere de hitap etmesi anlamını taşımaktadır. Bunları bilerek, kim olduğunu öğrenmek, nerede olduğunu anlamak ve sorumluluğun farkında olmak şimdiki nesillerimize tarihin bıraktığı bir mirastır. Yaklaşık 2,5 ay açık kalacak sergiyi ziyaret edecek her yaştan kardeşimizin özellikle evlatlarımızın medeniyet perspektiflerinin genişleyeceğine, derinleşeceğine ve zenginleşeceğine inanıyorum.
"İnovatif gelişmelere öncülük etme görevi bize düşüyor"
Geçmişin tecrübelerinden ders ve ihtişamından cesaret alarak istikbale odaklanıldığını vurgulayan Oktay, "Geçmişte nasıl bilime ve ilerlemeye öncülük ettiysek bugün de çığır açan teknolojilerde lider ülke olmak için çalışıyoruz" dedi.
Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gönül coğrafyamızda inovatif gelişmelere öncülük etme görevi de hem tarihi hem de coğrafi olarak bize düşüyor. Önümüzde almamız gereken daha çok mesafe var, ancak halihazırda istikamet çizilmiş ve kutlu yürüyüş başlamıştır. Cuma günü İstanbul'da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde de yenilikçilik alanında işbirliği yönünde ortak mutabakat oluşmuştur. Bu yol haritasından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de vareste değildir. Milli uzay programımızdan yapay zeka stratejimize savunma sanayindeki tecrübelerimizin diğer üretim alanlarına yayılmasından yeşil inovasyona Türkiye olarak yenilikçilik yönünde emin adımlarla ilerliyoruz. Her alanda olduğu gibi inovasyon konusunda da KKTC'nin yanındayız ve ilerlemeyi destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz. Kıbrıs Türkü bilim insanlarımızı, üniversiteleri ve araştırmacıları bilim tarihi mirasımıza sahip çıkmaya ve çığır açan teknolojilerde öncü rol üstlenmeye davet ediyorum."
Oktay, dijital dünya ve inovasyonun, KKTC'nin maruz bırakıldığı ambargoları hiçe saymak için pek çok fırsat sunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Sizler bilim ve teknoloji sahasında atılımlar yaptıkça ambargolar birer birer anlamsız hale gelecek ve KKTC dünyaya açılacaktır. Serginin, Kıbrıs Türkü gençlerimize ve çocuklarımıza bu yönde ilham kaynağı olacağına yürekten inanıyorum. Bilim ve teknoloji sahasında bugünkü merhaleye ulaşmamızı sağlayan tüm bilginlerimizi ve mütefekkirlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Bu anlamlı projeye tüm emek verenleri ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi ve Kıbrıs Vakıflar İdaresi başta olmak üzere serginin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde sergilenmesine vesile olan herkesi gönülden tebrik ediyorum. 100 Objede İslam Bilim Tarihi Sergisi'nin Lefkoşa'da rekor ziyaretçi sayısına ulaşmasını diliyor hepinizi Allah'a emanet ediyorum."