Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 2013'teki Gezi Parkı odaklı eylemlere katılan 26 kişi hakkında "terör örgütü üyesi olmak", "terör örgütünün propagandasını yapmak" ve "mala zarar vermek" gibi suçlardan hazırladığı iddianame, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, İstanbul'da 27 Mayıs 2013'te başlayan protesto eylemlerinin 31 Mayıs 2013'te Ankara'ya sıçradığı, bunun üzerine çeşitli sol terör örgütlerince organize edilen eylemler sonucunda çok sayıda kanuna aykırı gösteri düzenlendiği, göstericilerin uyguladıkları şiddet nedeniyle çok sayıda kamu görevlisi ve sivil şahsın yaralandığı, birçok iş yeri ve aracın zarar gördüğü, ulaşımın engellendiği, kamu düzeninin ihlal edildiği anlatıldı.
Ankara Emniyet Müdürlüğünce yapılan çalışmalar neticesinde, Gezi Parkı eylem sürecini fırsat bilen terör örgütlerinin ve bunların açık alan yapılanmalarının eylemlere etkin şekilde katılıp, yönlendirmelerle bu eylemleri kalkışma haline getirmeye çalıştıklarına yer verilen iddianamede, sanıkların da bu kapsamda eylemlerde yer aldıkları ifade edildi.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
"Tüm şüphelilerin, değişik tarihlerde terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde, örgüte ait amblem, resim veya işaretleri asarak ya da taşıyarak slogan atması, terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformalar giymeleri, terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen kapatmaları, bu suçu işlerken cebir ve şiddete başvurmaları ya da her türlü silah, molotof ve benzeri patlayıcı, yakıcı ya da yaralayıcı maddeler bulundurmaları veya kullanmaları terör örgütünün propagandasını yapmak suçunun nitelikli halini oluşturmuştur."
Olaylarda yaralanan 21 güvenlik görevlisi ile şubesi zarar gören bir bankanın "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, sanıkların "terör örgütüne üye olmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet", "terör örgütünün propagandasını yapmak", "görevi̇ yaptırmamak i̇çi̇n direnmek", "devleti̇n egemenlik alametleri̇ni̇ aşağılama" ve "mala zarar vermek" suçlarından cezalandırılmaları istendi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti.