Motor yok, sadece rüzgar var. Bir vinç yardımıyla göklere tırmanıp sonrasında sınırsız bir özgürlük yaşıyorsunuz.
Biz de bu deneyimi yaşamak için Türk Hava Kurumunun (THK) Eskişehir İnönü’ndeki Havacılık Eğitim Merkezine gittik. Burası, pek çok insanın hem ‘uçmak’ hayalini gerçekleştiriyor, hem de geleceğin pilotlarını yetiştiriyor.
Bindiğimiz planörlerin motoru yok, itici veya çekici bir güce de sahip değiller. Sadece hava durumunun uçmaya elverişli olması gerekiyor.
Biz de bu deneyimi, THK Planör Uçuş Eğitim Okulu Müdürü Ali Açan ile yaşadık.
Emniyet hayati önemde
Planöre binmeden önceki hazırlık aşamasında gerekli tüm emniyet önlemleri alınıyor. Planör hangardayken kurumun teknisyenleri tarafından bakımdan geçiriliyor.
Pist başına gelindiğinde de eğitmen pilotlar hem elle hem gözle en kritik noktalara kadar kontrol ediyor. Ardından uçuş formu imzalanıyor ve uçuşa geçiliyor.
Pilot Ali Açan, emniyetin öncelikli olduğunun altını çiziyor.
“İlk başta planörde öğrencinin hangi dersi uçtuğunu öğretmen bilmek zorunda. O dersle ilgili uçuş öncesi bilgilendirmelerimizi yapıyoruz. Arkasından öğrenci planör başında paraşütünü kuşanıyor ki emniyetlerin en büyüklerinden biri bu. Paraşütünü kuşandıktan sonra planöre oturuyor, emniyet kemerlerini bağlıyor, kontrollerini yapıyor ve uçuşa hazır olduğunu beyan ediyor. Öğretmen de paraşütünü bağlayıp arka tarafa tandem şeklinde oturuyor planöre, tandem şeklinde oturulduğu için arkadan zaten bütün kontrollerini yapıyor. Radyo aracılığıyla vinçle irtibata geçip kalkışa hazır olduğumuzu bildirip kalkış pozisyonumuzu alıyoruz.”
Planörün apayrı bir meziyet olduğu ve havacılığın temeli olarak kabul edildiğine değinen Açan, diğer uçaklardan daha az riskli bir uçak olduğunu söylüyor.
“Planörün diğer uçaklardan farkı motorsuz olması. Planör kanatlarının aerodinamik yapısı sayesinde havada tutunabilme ve süzülebilme kabiliyetine sahip bir hava aracı. Motorsuz olması bunu tabii ki farklı bir boyuta geçiriyor. Planörün diğer uçaklardan riski çok fazla yok. Hatta riski daha az bir hava aracı. Çünkü sadece duracak bir motorunuz yok ama planörün sadece bir iniş hakkı var. Yani pas geçme gibi bir lüksümüz yok. Kişi öğrenmeye başlarken zorlansa da öğrendikten sonra diğer hava araçlarına geçtiği zaman ne kadar faydalı ve büyük bir meziyete sahip olduğunu anlamaya başlıyor.”
"Bir kartal gibi gökyüzünde süzülüyorsunuz"
“Planörcülük anlatılmaz yaşanır. Sanki kanatlarınız varmış gibi hissettiğiniz bir hava aracı” diyen Ali Açan, “Sadece şunu düşünün; bir kartalın gökyüzünde nasıl süzüldüğünü düşünüyorsanız aynı şekilde siz de süzülebiliyorsunuz. Herhangi bir motor gücü, itici ve çekici güç olmadan hava içerisinde tamamen meteorolojik olayları kullanarak, binlerce metre yükselip binlerce kilometre mesafe gidebilen bir hava aracı. Tabii bunu yapabilen tek bir şey var, o da içinde oturan pilot” şeklinde devam ediyor.
“Planörcülük bir sevda ve tutkuysa ben onun için buradayım”
16 yaşında nizamiyeden içeri giren ve 34 yıldır bu mesleği yapan Ali Açan, 27 yıldır profesyonel olarak uçuşa devam ediyor.
Son 6 yıldır da Planör Uçuş Okulu Müdürlüğü yapıyor. Bugüne kadar çok fazla öğrenci yetiştiren Açan, mesleğine olan tutkusunu şu sözlerle anlatıyor:
“Planörcülük bir sevda ve tutkuysa ben onun için buradayım.”
Planörle havada kalma rekoru ilk kez İnönü’de kırıldı
Dünyada ilk planör rekoru havada kalma zamanı olarak 16 saat 35 dakika ile İnönü Havacılık eğitim Merkezinde kırılmış.
Hatta hava karardığı için tepelerin üstüne ateş yakılıp o ateşlerin arasında kuzey rüzgarıyla burada uçuş yapılmış.
Ama günümüzde teknolojinin, projelerin gelişmesiyle şu anda ABD’de Airbus firmasının desteklediği bir proje kapsamında özel yapım planörle 79 bin feet (24 bin metre) irtifayla dünya rekoru kırıldı ABD’de.
Planör dünya mesafe rekoru ise Alman pilot Klaus Ohlmann tarafından 2003 yılında 3 bin 9 kilometre mesafe ile kırıldı.
Eğitim başvuruları nasıl oluyor?
Planör Uçuş Okulunda şu anda lisans ve amatör havacılık olmak üzere 2 eğitim programı var.
Lisans eğitimi başvuruları hem THK Genel Başkanlığının il ve ilçelerdeki şubelerinden hem de THK’nın internet sitesi üzerinden yapılabiliyor.
Amatör havacılık kursunda 4 saatlik özendirme uçuşları ve 25 saatlik teorik eğitimler var.
Ancak lisans eğitimi daha içerikli. Eğitim sonunda sivil havacılık onaylı uluslararası lisans veriliyor. Alınan bu lisansla Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde planör kulübünde uçuş yapılabiliyor. Lisans eğitiminde de yaklaşık 16 buçuk saat uçuş eğitimi, 20 saatlik de teorik eğitim veriliyor.
Başvurular ise yılın herhangi bir zamanı yapılabiliyor.
“İlk uçuşumda mutluluktan ağlamıştım”
THK Planör Uçuş Eğitimi lisans öğrencisi olan 24 yaşındaki İrem Erden, pilotluğun çocukluk hayali olduğunu anlatıyor.
“Pilotluk benim çocukluk hayalimdi. Havacı bir aileden geliyorum. Uçaklarla büyüdüm. Bunun için de hep aklımdaydı. Havada uçak gördüğüm an sürekli anne-babamın elini çekiştirip ‘Bir gün ben de böyle uçacağım’ diyordum. Üniversiteden mezun olduktan sonra 2019 yılında THK’nın planör başlangıç eğitimiyle havacılığa adım attım. Eğitimim bittikten sonra lisansımı alıp planör pilot olarak eğitmenlik yapmak istiyorum.
İlk uçuşumda mutluluktan ağlamıştım. Gerçekten çok istemeniz gerekiyor. Havada duygulu bir şekilde uçmak gerekiyor. Planöre hakimiyetiniz ne kadar artarsa gerçekten o zaman uçmaya başlıyorsunuz. Motorumuz da olmadığı için her şey hissiyatla alakalı. Sanki vücudunuz planörle bütünleşiyor, siz uçuyorsunuz aslında planör değil. İnanılmaz tatmin edici bir duygu.”
“Herkes hayatında en az bir kere planöre binmeli”
Beyza Yaren İşkol da ilk uçuşunu 16 yaşındayken yaptığını ve çok küçük yaşlardan beri pilot olmanın hayalini kurduğunu dile getiriyor.
“Babamın teşvikiyle planörü keşfettim. Zaten anaokulundan beri hayalim pilot olmaktı. İlk uçuşumdan sonra buraya ait olduğumu anladım. Eğitimlerimi tamamladıktan sonra mesleğimi havacılıkta sürdürmek istiyorum. Bulunmaz bir araziye ve imkanlara sahibiz. Burada eğitim alabiliyor olmak beni çok mutlu ediyor.
Bu mesleği yapmak isteyen insanlara tavsiyem, her şeyden önce planörü deneyimlemeliler. Çünkü planör, bu işi yapmak isteyen insanlar için atılması gereken ilk adım. Eğer planörden keyif alıyorlarsa her hava aracını rahatlıkla kullanabilirler. Ve herkes hayatında en az bir kere planöre binmeli.”
Kamera: Sercan Türkyılmaz
Kurgu: Bertuğ Ulukan