Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, FETÖ ile PKK ve DAİŞ arasında bundan sonra zaten var olan ilişkilerin çok daha kuvvetli hale geleceğini belirterek, "Herhangi bir terör örgütünün sahada silahlı olarak yapmış olduğu terör eylemi hangi amaçla yapılıyor ve hangi sonuç elde edilmek isteniyorsa, bu sonucun elde edilmesi için FETÖ'nün de çok ciddi şekilde lojistik destek, özellikle içeride ve dışarıda sosyal medya da dahil medya desteği vereceği aşikardır." dedi.
Kurtulmuş, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde televizyon ve gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi.
Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini, her biri bir ülke için her bakımdan önemli tehditler ve riskler oluşturacak birçok meselenin arka arkaya yaşandığını belirten Kurtulmuş, Türk medyasının bu sürece önemli bir katkısı olduğunu dile getirdi.
Kurtulmuş, 15 Temmuz ve sonrasında gösterilen dayanışmanın, her türlü takdir ve övgünün üzerinde olduğunu ifade etti.
Türk medyasının bu anlamda rüşdünü ve vatan sever olduğunu ispat ettiği, milli menfaatler söz konusu olduğunda bir araya gelebileceğini, farklılıkları bir tarafa koyabileceğini gösterdiğini aktaran Kurtulmuş, “O günden bu yana sadece darbe akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bey ve birçok arkadaşımız, fiilen de direndiler, zor bir gece yaşadılar ama çok şükür hemen hemen hiç bir televizyon kanalımızda ve gazetemizde darbeci teröristlere, bu eşkiyalara ve çeteye karşı, onların yapmaya çalıştıklarını ortaya koyacak, onlara destek olacak en ufak bir yaklaşım olmadı, bundan dolayı çok teşekkür ediyorum.” dedi.
RTÜK’teki reklam payının yüzde 3’ten yüzde 1,5’a indirilmesini meclis kapanmadan gerçekleştirdiklerini hatırlatan Kurtulmuş, bundan sonraki süreçte de medyayla yakın diyaloğu sürdürerek, bu talepleri karşılamaya gayret edeceklerini vurguladı.
“Kripto FETÖ’cünün de halen önemli yerlerde olma ihtimalini biliyoruz”
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, üç konuyla ilgili görüşlerini paylaşmak istediğini belirterek, şöyle devam etti:
“Bunlardan bir tanesi FETÖ ile ilgili mücadele süreci. Hepimiz ayan beyan görüyoruz ki bu öyle çok kısa sürede bitirilebilecek bir mücadele değildir. Bir kararlılık, ortak bir anlayış ve ortak bir yaklaşım gerekiyor. Siyasi iradenin kararlılığı tamdır. Medyanın da FETÖ ile mücadele konusundaki kararlılığının tam olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Ancak bu en az 40 yıl devam eden bir hazırlık. Televizyonlarda da izliyoruz, bazı arkadaşlar diyorlar ki ‘İlk 1973’te sorular çalınmaya, verilmeye başlandı’. Eğer 1973’ten itibaren alırsanız, 40 yılı aşkın bir süredir devam eden son derece gizli, son derece iyi örgütlenmiş ve kendilerinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan bir çete."
FETÖ'nün ülkenin bütün değerlerine karşı mücadele eden hain bir yapılanma olduğunu aktaran Kurtulmuş, bu yapılanmanın devletin her kademesinden temizlendiğini ve temizlenmeye devam edeceğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsü olmadan evvel de MGK toplantılarında sürekli gündeme geldiğini, kamuoyuyla paylaşıldığını ifade ederek, FETÖ’nün sadece hükümete karşı değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı mücadele eden, bu devleti ele geçirmeye çalışan bir terör örgütü olarak kabul edildiğini söyledi. Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terör örgütü olarak kabul edildiğinden dolayı yapılan etkin mücadelelerin neticesidir ki belki bunlar 15 Temmuz’da ellerinde olabilecek birçok imkanı kaybettiler. Özellikle emniyette ve yargıda bunların son iki yıldır temizleniyor olması, zannediyorum ki 15 Temmuz darbe teşebbüsünün belini kıran önemli gelişmelerden birisidir. Dolayısıyla FETÖ ile mücadele, iktidarda kim olursa olsun, herkesin Türkiye’nin birliğinin, dirliğinin sağlanması için sürdürmek zorunda kaldığı bir ulusal mücadeledir. MGK’nın, kararları çerçevesinde de bir güvenlik meselesidir. Ancak bu mücadele bir taraftan yürürken diğer taraftan özellikle bizi, medya kısmını ilgilendiren önemli bir mücadelede şimdi bu adamlar ‘Biz nasılsa yenildik, bu işi kaybettik’ diye kenara çekilmeyecekler. Bunu hepimiz biliyoruz. "
FETÖ'nün Türkiye'de belinin ciddi şekilde kırıldığını anlatan Kurtulmuş, "Özellikle yurt dışında çok ciddi bir medya ağına sahip olduklarını, çok ciddi bir algı operasyonu yürütebilecek imkana sahip olduklarını biliyoruz. Birkaç konu üzerinden de Türkiye’nin aleyhine algı operasyonu hazırladıklarını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi özellikle Türkiye ekonomisinin kötüye gittiği yönünde birtakım algılar oluşturmaya çalışacaklar. Çok şükür Türkiye ekonomisi, böyle bir algıya zemin oluşturacak sinyaller vermiyor." dedi.
FETÖ'nün "Türkiye’de insan hakları ihlalleri oluyor" diyerek, bu konuda özellikle batı kamuoyunda algı operasyonlarını sürdürmeyi deneyeceğini kaydeden Kurtulmuş, "Çok şükür ‘Bunlar doğru söylüyorlar’ diyecek hiçbir şey ortaya koyamıyorlar. Ama bu iki alana özellikle dikkati çekmek istiyorum. Türk medyası olarak hazırlıklı olmamız ve gerekli cevapları vermemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
Bu çerçevede davet ettikleri yabancı basın mensuplarına darbenin gerçek yüzünü göstermeye, bu süreçlerde işlerin şeffaflıkla, hukukun üstünlüğü prensibi içinde yürütüldüğünü ortaya koymaya çalıştıklarını anlatan Kurtulmuş, “Ama bu iki alanda algı operasyonu oluşturacaklarını görüyoruz ve tahmin ediyoruz.” diye konuştu.
“Zaten var olan ilişkiler çok daha kuvvetli hale gelecektir
İkinci konunun ise terörle içeride ve dışarıda devam eden mücadele olduğunu aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bu mücadelede de hiç şüpheniz olmasın, FETÖ ile PKK ve DAİŞ arasında bundan sonra zaten var olan ilişkiler çok daha kuvvetli hale gelecektir. Herhangi bir terör örgütünün sahada silahlı olarak yapmış olduğu terör eylemi hangi amaçla yapılıyor ve hangi sonuç elde edilmek isteniyorsa, bu sonucun elde edilmesi için FETÖ’nün de çok ciddi şekilde lojistik destek, özellikle içeride ve dışarıda sosyal medya da dahil medya desteği vereceği aşikardır. Dolayısıyla içeride terörle mücadelede çok etkin bir mücadele dönemini sürdürüyoruz. Çok daha zor bir dönem ortaya çıkacak çünkü hepsi hep beraber hareket ediyorlar. Aralarında stratejik bir diyaloğun ve işbirliğinin kurulmakta olduğunu görüyoruz.”