Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bizim hiçbir Diyanet İşleri mensubumuz, hiçbir DİTİB mensubumuz ajan değildir, olamaz. Onların vazifesi insanları fişlemek değildir, olmamıştır, olmayacaktır. Onların vazifesi DEAŞ'ından bilmem kimine kadar farklı, sapık birtakım yanlış İslami uygulamalardan oradaki halkımızı korumak ve Anadolu topraklarında asırlardır yaşanmış olan sahih İslam anlayışıyla o insanlarımızın Müslümanca yaşama hakkını temin edecek hizmetler sunmaktır. Yani dini hizmetler yapan bu kişileri, hem de Alman toplumunun da yararına olacak bu hizmetleri sürdüren kişileri böylesine evlerini arayarak, bunları suçlu ilan ederek adım atmak, Almanya'yı mahcup ettirir sonunda." dedi.
Kurtulmuş, Bahariye Mevlevihanesinde, İstanbul Dostluk Derneği tarafından düzenlenen, "Cumhurbaşkanlığı Sistemine Dostlarla Birlikte Evet" başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada, herkesin, 16 Nisan sabahına kadar Türkiye'de çok yüksek oranda "Evet" oyları çıkması için gayret etmesi gerektiğini söyledi.
Bu gayretin, Türkiye'de yeni bir dönemin kapılarını açacağının altını çizen Kurtulmuş, bu konuda herkesin üzerine düşeni fazlasıyla yapması gerektiğini ifade etti.
"Hiçbir siyasi iktidar, hiçbir siyasi kadro, toplumda var olmayan herhangi bir meseleyi gündeme getirmeyi başaramaz. Siyasette, su tersine akmaz ya da bir suyun istenilen istikamette akıtılması mümkün olmaz." değerlendirmesinde bulunan Kurtulmuş, Türkiye'de anayasa tartışmasının uzun yıllardır devam eden bir mesele olduğuna dikkati çekti.
12 Eylül anayasasının, kabul edildiği günün ertesi gününden itibaren tartışılmaya başlandığını anımsatan Kurtulmuş, bu anayasanın değiştirilmesi için daha önce de çalışmalar yapıldığını ve 18 kez değişikliğe uğradığını anlattı.
Numan Kurtulmuş, toplumda var olan anayasa değişikliği ihtiyacının Meclis'ten 339 milletvekilinin oyuyla geçtiğini ve 16 Nisan'da da sürecin yasalaşarak tamamlanacağını belirtti.
Hiçbir şeyin çalışmadan, çabalamadan gerçekleşmeyeceğini dile getiren Kurtulmuş, anayasa değişikliğine neden ihtiyaç olduğuna dair açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de dört temel meselenin mevcut sistemin önünü tıkayan önemli sorun alanları olarak milletin yıllardır ayaklarına pranga vurarak meşgul ettiğini aktaran Kurtulmuş, Türkiye'de şimdiye kadar gerçekleştirilmesi musavver ve mukadder olan birtakım hedeflerin gerçekleşmesine, mevcut sistemin mani olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, "Türkiye'deki mevcut sistemin yanlışlıkları olmasaydı, belki biz bütün bu hedeflerimize 20-30 sene evvel ulaşabilirdik. Maalesef sistem, milletle idealleri arasında büyük bir mania oluşturmuş ve adımlarımı vakti zamanında kuvvetli bir şekilde atmamıza engel olmuştur." ifadesini kullandı.
Mevcut sistemin "vesayetçi ve çatışmacı" olduğunu ve bunun da temel problemlerden birisi olduğunu belirten Kurtulmuş, ikinci temel noktanın da "çift başlılık" olduğunu dile getirdi.
Anayasa değişikliğine neden olan üçüncü temel meselenin de Türkiye’de uzun yıllar yaşanan siyasi istikrarsızlık olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, ekonomik istikrarsızlık konusunun da dördüncü temel konu olduğunu ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetimde etkinlik, hızlı karar alabilme, kurumlar arasında uyum, siyasi aktörler arasında uyum ve daha yönetilebilir bir bürokratik mekanizmanın oluşması için inşallah bu değişikliği yapıyoruz. İnşallah dostlarımızla birlikte yeni Türkiye için, güçlü Türkiye için 'Evet' diyor ve Türkiye’nin yolunu açıyoruz." ifadelerini kullandı.