Parçalı Bulutlu 0ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
16.03.2017 16:19

Hollanda'ya karşı hukuk mücadelesine hazırlanıyorlar

Kaya'nın programına katılmak için yola çıkan ancak Hollanda polisi tarafından durdurulup uzun sorgulamanın ardından sınır dışı edilen Topuz ve Aşut hukuk mücadelesine hazırlanıyor.

Hollanda'ya karşı hukuk mücadelesine hazırlanıyorlar

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda programına katılmak için Almanya'dan yola çıkan ancak Rotterdam yakınlarında polis tarafından durdurulmalarının ardından sınır dışı edilen Güleser Topuz ve Ayşe Aşut, Hollanda'nın antidemokratik tavrına karşı hukuk mücadelesi başlatacaklarını söyledi.

Hollanda polisinin başörtülü oldukları için Bakan Kaya olabileceklerini zannederek ellerinde fotoğrafla tek tek sorguladığı ve daha sonra sınır dışı ettiği Topuz ve Aşut, o gece yaşananları AA muhabirine anlattı.

Olay gecesi araçta bulunan ve sınır dışı edilerek polis eşliğinde Almanya'ya geri gönderilen iş kadını Topuz, gezmek ya da bir toplantıya katılmak için Hollanda'ya gelen masum insanlara Hollanda polisinin yaptığını tüm dünyanın gördüğünü ve bu tutumun hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini kaydetti.

Topuz, özellikle son dönemlerde Avrupa'nın sürekli demokrasiden bahsedip kendi antidemokratik uygulamalarıyla gündeme geldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Elimizde silah yok, bir yere gitmek, toplantı yapmak, bu bizim en tabii hakkımız diye düşünüyorum. Onlar bize öyle bir uygulama yaptılar ki sanki biz büyük bir terör olayı yapmışız gibi, sanki Hollanda'nın sonunu getirecekmişiz gibi abluka altına aldılar ve bizi orada bir buçuk saat beklettikten sonra sizi sınır dışı ettik dediler, siz bir daha buraya giremeyeceksiniz dediler. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil."

Avrupa'da son zamanlarda İslamofobi ve yabancı karşıtlığının tırmanışa geçtiğini hatırlatan Topuz, "Bütün sağ partiler bu şekildeki hareketlerle birlikte strateji oluşturdular ve kendilerine oy devşirmek istiyorlar. Biliyorsunuz son zamanlarda Avrupa'daki aşırı sağcıların oy oranları yüzde yüzün üzerinde artış gösterdi. Bu sadece Hollanda'da değil Avrupa'nın bütün ülkelerinde böyle. Demek ki burada herkesin artık çok dikkat etmesi gerekir." ifadesini kullandı.

"Hukuki hakkımızı arayacağız"

Hollanda polisinin muamelesini hak etmediklerini ve bu ülkeye karşı hukuki haklarını her platformda arayacaklarını dile getiren Topuz, şöyle devam etti:

"Biz 55-60 yıl önce Avrupa ülkelerine gelen Türklerin evlatları olarak Avrupa şunu bilmelidir ki artık biz burada yerleştik ve kalıcıyız. Çünkü sosyal, siyasal ve ekonomik olarak bu ülkelere katkımız vardır. Bizim üçüncü ve dördüncü neslimiz burada eğitimlerini tamamladılar. Sadece Almanya'da 80 bin iş adamı var ve bunlar yıllık 45-50 milyar avro bütçeye gelir sağlıyorlar, 500-600 bin kişiyi istihdam ediyorlar. Hollanda'nın nüfusu 17 milyon, işverenlerimizin sayısı 25 bin. Bizimle iyi geçinin, biz sizlerle iyi geçinmek istiyoruz. Lütfen bu anlamda daha fazla gerginlikler olmasın. Siyasilerin gelip vatandaşlarıyla buluşma hakkını kısıtlamak kadar antidemokratik bir şey asla olamaz. Bu antidemokratik uygulamalar bizleri incitmiştir, zedelemiştir ancak bizi birbirimize kenetlemiştir. Biz bu ülkelerde varız ve kalıcıyız, bunun bilinmesini istiyorum."

"AB kanunlarına aykırı"

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Kadın Kolları Başkanı Ayşe Aşut da "O gün yaşadıklarımı ben hiçbir zaman şahsi olarak algılamadım. Bu yapılan haksızlık, bu yapılan insan hakkı ihlali benim vatanıma, benim milletime karşı yapılmış bir ihlaldir. Biz böyle bir olayın belki dünyada ilk örneğini yaşadık. Antidemokratik bir Avrupa'nın olduğunu herkes öğrenmiş oldu." dedi.

Türk kökenli Alman vatandaşı olan Aşut, "AB vatandaşı olarak bana orada hiçbir sebep sunulmadan benim sınır dışı edilmem tamamen insan haklarına, AB kanunlarına aykırı bir durum. Bu haksızlığın benim üzerimden Türk milletine yaşatıldığını düşünüyorum ve bu haksızlığa karşı her türlü hukuki mücadeleyi vereceğiz ve hakkımızı arayacağız, bunu unutturmayacağız." şeklinde konuştu.

O gece orada yaşananların peşini bırakmayacaklarını kaydeden Aşut, "Hollanda hükümeti seçimleri için belki orada bizi bir koz olarak kullandı, bunu yaparak kendi ırkçı oylarını arttırmayı hedefledi, bunu tüm dünya gördü, bu çok aşağılayıcı bir durum. Biz Türk milleti olarak yapılan haksızlıklara karşı durmasını biliriz." ifadesini kullandı.

O gece neler olmuştu

Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağına iniş izni vermemesinin ardından Almanya'da bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya Rotterdam'a hareket ederek buradaki başkonsoloslukta Türk toplumu ile bir araya gelmeyi amaçlamıştı.

Kaya'nın, karayoluyla Rotterdam'a gideceğinin açıklanmasının ardından Hollanda polisi Rotterdam Başkonsolosluğu rezidansı önündeki yolu trafiğe kapatmıştı.

Bununla da yetinmeyen Hollanda polisi, ellerinde Bakan Kaya'nın fotoğraflarıyla Rotterdam'a gelen araçlarda bulunan başörtülü kadınların kimliklerini alarak uzun süre sorguladı, ardından sınır dışı etmişti. Ayrıca AA ve TRT ekipleri ile bazı bakanlık yetkilileri de yaklaşık bir saat sorguya çekilerek ülke dışına çıkarılmaya zorlanmıştı.

Bakan Kaya'nın aracı da Rotterdam Başkonsolosluğuna sadece 30 metre kala polis tarafından durdurulmuştu. Rotterdam'da Başkonsolosluğuna geçmesine müsaade edilmeyen Kaya'nın önce korumaları gözaltına alınmıştı. Kaya'yı aracından çıkarmaya çalışan polis, vinçli çekici getirip aracı zorla çekme girişiminde bulunmuştu. Aracın kilidini açmak zorunda kalan Bakan Kaya, başka bir araçla polis eskortuyla Almanya'ya götürülmüştü.
Tüm bu gelişmelere tepki gösteren Türk toplumu, ellerinde Türk bayraklarıyla Başkonsolosluğun bulunduğu alana gelerek durumu protesto etmiş, Hollanda güvenlik güçleri, Kaya'ya destek vermek için gelen binlerce Türk vatandaşına polis köpekleri ve atlı polislerle sert şekilde müdahalede bulunmuştu.

Dışişleri Bakanlığı halen izinli olarak Türkiye dışında bulunan Hollanda Büyükelçisinin bir müddet görevine dönmemesini istemişti. Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğunun giriş ve çıkışları güvenlik gerekçesiyle kapatılmıştı.

Sıradaki Haber
'Ey Rutte, seçimi kazanmış olabilirsin ama Türkiye'yi kaybettin'
Yükleniyor lütfen bekleyiniz