İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, hazır sanıkların mütalaaya karşı savunmaları alındı. Mahkeme heyeti başkanının, kaçma girişiminde bulunduğuna ilişkin mahkemeye belge geldiğini ve ev hapsi kararı verdiklerini hatırlattığı sanıklardan eski Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz'ün, bu konuda ve mütalaaya karşı diyecekleri soruldu.
Savcılık mütalaasıyla ilgili savunma yapan Ali Öz, mütalaadaki iddiaların hiçbirisine katılmadığını ve Trabzon Jandarma Komutanlığı görevini tamamıyla yasal olarak yerine getirdiğini öne sürdü.
"Bilgiyi her zaman olduğu gibi getirselerdi, gerekeni yapardım"
Yargılama sırasında tahliye edildiğini ve FETÖ ile uzak ya da yakın hiç bir ilişkisi olmadığını savunan Öz, "Hrant Dink'in hiçbir sebep ve gerek olmadan ölmesini neden isteyeyim? Personelimi şehit eden teröristi bile canlı olarak yakalayıp ilgili yerlere teslimini sağladım. Dink'in öldürülmesini neden isteyeyim? Tanımam bile" dedi.
Telefonlarının incelendiğini ve suç unsuruna rastlanmadığını da savunan Ali Öz, "Hayatım boyunca hiçbir derneğe üye olmadım, kanuna aykırı bir oluşumda olmadım. Personelimin aleyhime verdiği ifadeleri kabul etmiyorum. Bilgiyi yazılı hale getirip üst makama bildirmemeleri anlaşılır gibi değildir. Bende güven oluşturmuşlardı, bu hata nasıl yapıldı anlamış değilim. Bilgiyi her zaman olduğu gibi getirselerdi gerekeni yapardım" diye konuştu.
Ali Öz beraatini talep etti.
Mustafa Küçük ve Ali Barış Sevindik
Mütalaaya karşı savunması sorulan sanıklardan Mustafa Küçük de suçlamalarla ilgili en ufak alakasının olmadığını ve zamanında FETÖ'cülere karşı çalışma yaptığı için kendisiyle birlikte bazı kişiler hakkında soruşturma başlatıldığını savundu.
Küçük, "Ardından Dink cinayetine dahil edildim. Emekli oldum ve şimdi de avukatılk stajı yapmaktayım. Hakkımdaki telefon raporuna da katılmamaktayım. Ankesör aramasının örgütsel arama olduğu yönünde bir yazı yoktur. Söz konusu hatlar, aile üyelerim tarafından kullanılmaktadır. Haksız yere 14 gün gözaltında kaldım, 5 yıla yakın süredir de yargılanmaktayım. Mağdur oldum. Psikolojik tedavi gördüm. İsnat edilen suçlarla bir ilgim olmadığı anlaşılmıştır. Beraatime karar verilmesini talep ederim" dedi.
Savunması sorulan sanıklardan eski İstanbul jandarma istihbarat görevlisi Ali Barış Sevindik ise ankesörlü telefon suçlamasıyla ilgili, cezaevinden çıktıktan sonra bütün hatlarımın kapandığını, icralık olduğunu gördüğü için 2017 yılında kız kardeşinin telefonunu kullanmaya başladığını öne sürdü.
Sanık Sevindik, Dink'in öldürülmesinden önce olay yerinde olduğu iddialarına ilişkin ise "Ben hiçbir zaman olay yerinde olmadım. Olaydan önce ve olaydan sonra da olmadım. Bulunmadığım bir yerden, göreve yönelik görüşmelerden ve sahip olmadığım bir telefon hattından suçlanmaktayım. Bu suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Beraatimi talep ederim" ifadesini kullandı.
Ara kararla iki tutuklama
Diğer sanıklar Bekir Yokuş ve Önder Araz'ın da savunmalarının alınmasının ardından davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sunulan mütalaa ve isnat edilen eylemlerin dikkate alındığını belirterek, sanıklardan eski Trabzon jandarma istihbarat görevlileri Veysal Şahin ile Volkan Şahin'in dosya kapsamına göre, cinayetten daha önceden bilgisi olan ve Coşkun İğci vasıtasıyla haberdar edilen kişilerden oldukları belirtildi.
Dosya kapsamında sanıkların cinayeti daha önceden bildiklerine dair delillerin bulunduğunu ve sunulan mütalaada istenilen ceza durumunun dikkate alındığını kaydeden heyet, isnat edilen suçlara ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığının bulunduğu ve tutuklulukta geçen sürelerin azlığına göre sanıklar Veysal Şahin ve Volkan Şahin'in tutuklanmalarına, bu konuda sanıklar hakkında tutuklanmalarına yönelik yakalama emirleri çıkartılmasına karar verdi.
Adli kontrol tedbiri kaldırıldı
Heyet, haklarında konutu terk etmeme adli kontrol tedbiri uygulanan sanıklar Ecevit Emir ile Ali Öz hakkında, sanıkların bizzat duruşmaya gelerek takip etmeleri dikkate alınarak adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına, daha önceki aşamalarda uygulanan yurt dışına çıkış yasağının aynen devamına hükmetti.
Sanık Emre Cingöz hakkında İstanbul il sınırlarını terk etmeme, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına ve yurt dışına çıkış yasağının aynen devamına hükmeden heyet, sanıklardan Sabri Uzun ve Ali Poyraz ile birlikte diğer sanıklardın da dinlenilmesi için duruşmayı 8 Ocak'a erteledi.