Sancaktepe'de Aydos Millet Bahçesi'nin açılış törenine katılan Kurum, 13 gün sonra İstanbul'un yeniden dirilişini başlatacaklarını söyledi.
81 ili gezerek afette, selde, depremde millet için koşturduğunu belirten Kurum, 365 bin sosyal konut ürettiklerini dile getirdi.
Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar, orada İstanbul'un kaynaklarını çarçur ederken ben Elazığ'da, Malatya'da, Giresun'da, Hatay'da, Adıyaman'da esnaf kardeşlerimizle, vatandaşlarımızla el ele verip oradaki yaralarımızı sarıyorduk. Onlar, büyükelçilerle burada yemek yerken biz 11 ilimizde 3 ayda 180 bin konutun temelini atıyorduk. O unutmuş ama biz buradan, Sancaktepe'den hatırlatalım. '5 yılda İstanbul'un deprem sorunlarını çözeceğiz.' dedi. Çalıştaydan öteye gidemedi. Çalışıyorlar, çalışıyorlar, icraat yok, eser yok, hizmet yok. '100 bin konut üreteceğiz.' dediler, 5 bin konutu bile üretemediler. '15 bin sosyal konut yapacağız.' dediler, tek bir konut yapamadılar. 'Ulaşım sorununu çözeceğiz, 5 yılda 230 kilometre metro yapacağız.' dediler. Kaç kilometre yaptılar? Bak, herkes biliyor, sen bilmiyorsun ya. 8."
Kurum, İBB'nin geçen 5 yılda tek bir metro ihalesine çıkmadığını söyledi.
Yeşil alanların sayısını artıracaklarını kaydeden Kurum, Türkiye geneline 72 milyon metrekare millet bahçesi kazandırdıklarını, İstanbul'da da 51 millet bahçesi yaptıklarını belirtti.
Kurum, "Deprem riskini ortadan kaldırmak için orada 5 yılda 650 bin konutumuzu yapıp vatandaşlarımıza teslim etmek istiyoruz. '650 bin konutu nasıl yapacaksın?' diyorlar. 650 bin konutu biz geçmişte nasıl yaptıysak aynı anlayışla yapacağız. İstanbul'un kaynağını İstanbul'a harcayacağız" diye konuştu.
Programa Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü ve vatandaşlar katıldı.
HAK-İŞ Konfederasyonu Teşkilat Buluşması
Kurum, daha sonra Bayrampaşa'da HAK-İŞ Konfederasyonu Teşkilat Buluşması'na katıldı.
Vatandaşların İstanbul'un yeniden yükselişini istediklerini söyleyen Kurum, bu motivasyonu gittikleri her yerde gördüklerini ifade etti.
Salonda İBB'de çalışan olup olmadığını soran Kurum, on binlerce çalışanın haksız yere İBB tarafından işten çıkarıldığını belirtti.
Kurum, "Haksız yere arkadaşlarınızı işinden, ekmeğinden ettiler. 'Göreve geldiğimizde kimseyi haksız yere işten çıkarmayacağız.' dediler. Namus sözü verdiler ama maalesef sizin buradaki arkadaşlarınız bir gün evine gittiğinde maalesef ekmek götüremedi" diye konuştu.
Belediye çalışanlarının herkesten daha fazla bu sürece sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Kurum, geçmiş dönem ile bu dönem arasındaki eksiklikleri en iyi onların gördüğünü belirtti.
Kurum, "Orada kendi işiyle alakalı, yetkinliğiyle alakalı arkadaşlarımızı farklı farklı alanlara sürdüklerine şahitlik ediyorsunuz. Yaptıkları baskıyla birlikte o arkadaşların işten ayrılması için her türlü çabayı sarf ettiklerini yine sizler görüyorsunuz. İnşallah biz bu haksızlıklara 31 Mart akşamı 'Dur' diyeceğiz. 31 Mart akşamı aslında onların yaptığı gibi biz haksız yere hiç kimseyi işten çıkarmayacağız. Hiç kimsenin işine son vermeyeceğiz. İnşallah hızlı bir şekilde İstanbul'umuzun, İstanbullu hemşehrilerimizin bizden beklediği hizmetleri, eserleri yapacağız'' ifadelerini kullandı.
İstanbulluların trafik çilesi ve deprem korkusu yaşadıklarını anlatan Kurum, şunları söyledi:
"2019'da göreve gelirken birçok vaat verdiğini ancak bu vaatleri bugün maalesef hatırlamadığını tüm İstanbullular, tüm Türkiye gördü. Göreve gelmeden önce 230 kilometre metro yapma sözü verdiler. 115 bin konut yapma sözü verdiler. Yeşil alanı arttırma, belediye çalışanlarına hakkaniyet çerçevesinde davranma, liyakatli bir yönetim sözü verdiler ama gelinen süreçte bunların hiçbirinin yapılmadığını gördük ama neyi gördük? 5 senedir algıların, bahanelerin, iftiraların, dedikoduların her geçen gün arttığını gördük. Her zaman bir bahane üretildiğini gördük. İşte bu anlayış artık İstanbul'u yormuştur, maske düşmüştür."
İstanbul'daki metro ağını 5 yılda 650 kilometreye çıkarmak istediklerini vurgulayan Kurum, bunun için yeni yollar, kavşaklar ve tüneller yapacaklarını ifade etti.
Kurum, sözlerini şöyle tamamladı:
"Trafik çilesini bitirmek için acil ve öncelikli eylem planlarımızla hareket edeceğiz. Bugün metroya binmenin külfet, metrobüse binmenin eziyet olduğu bir süreci yaşıyoruz. İstanbullular evine, işine giderken bu çileyi her gün yaşıyorlar. Tek istedikleri zamanında işlerine varabilmek, sevdiklerine kavuşabilmek. Bu anlayışla bu çalışmaları yürütüyoruz. Biz bu hedeflerimizi açıkladığımızda 'Sen bu işleri nasıl yapacaksın?' dediler. Bizi tüm Türkiye tanıyor ama bu yarı zamanlı belediye başkanı tanımıyor ama ismimi duyduğunda bayağı telaşlanıyor. Murat denildiği zaman, Murat Kurum denildiği zaman ne yapacağını şaşırıyor. O kadar telaşlılar ki televizyon programında Murat diye bir isim duyduğu zaman 'Hani nerede?' diyor. Adam danışmanından bahsediyor, oradaki spiker."