Celse arasında esasa ilişkin mütalaasını hazırlayan cumhuriyet savcısı, DİAYDER'in faaliyetlerine ilişkin yürütülen soruşturmada, İBB'den bir zincir markette kullanılmak üzere verilen yardım kartlarının, örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da tutuklanan ve örgüt tarafından "değer ailesi" olarak ifade edilen ailelere teslim edildiğinin belirlendiğini kaydetti.
Bu kapsamda, el konulan dijital materyal incelemesinde yardımın Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığından talep edildiğinin tespitine yer verilen mütalaada, bilgisine başvurulan Dernek Başkanı Ekrem Baran'ın beyanı, dijital inceleme sonucu ele geçirilen yazışmalar ve tape kayıtlarıyla bu yardım kartlarının dernek yetkililerine verildiği aktarıldı.
Mütalaada, dernek başkanı ve yetkililerin, sanık Yavuz Saltık'la bir kez görüştüğü yine tape kayıtlarından ve sanık beyanından anlaşıldığı ifade edildi.
7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapsi istendi
Sanık Saltık'ın DİAYDER isimli dernek üzerinden "değer ailelerine" yardım kartlarının tesliminin sağlanmasında ifa ettiği görev kapsamında kastının bulunduğu aktarılan mütalaada, sanığın "terör örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Duruşmada mütalaaya karşı savunma yapan sanık Saltık, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Sosyal Hizmetler Daire Başkanı olarak görev yaptığı süre içinde yapılan yardımlarda ihtiyacı olan kişilerin kimliğine ve mezhebine bakmadıklarını ifade etti.
Yoksul kimselere yardım etmek dışında bir şey yapmadığını savunan Saltık, "Ben sosyal politikanın ruhu gereği olan işlere imza atmak dışında ne İBB'ye ne devletime leke getirecek işlere imza atmadım, atmayacağım da. Bu davada ben yargılanmıyorum. Burada İBB'nin Türkiye'de ve dünyada eşi benzeri görülmemiş kapsayıcı sosyal politikası yargılanıyor. Şayet yardım ettiğim kişiler hukuki olarak kriminal olarak bir şeye sahipse benden önce İBB'de görev yapmış herkesi buraya getirmek zorundasınız. Rahmetli Kadir Topbaş olmak üzere." diye konuştu.
Duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dava dosyasının karar verilmek üzere incelenmesine hükmederek duruşmayı 22 Eylül'e erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, DİAYDER ile dernek yönetici ve üyelerinin terör örgütü PKK/KCK'nın amaç ve hedefleri doğrultusunda yürüttüğü faaliyetlerin deşifresi amacıyla 23 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak veya bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından iddianame düzenlenerek dava açıldığı belirtiliyor.
İddianamede, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada tanık olarak dinlenen İBB çalışanları Nilüfer Taşkın ile Yavuz Saltık hakkında sosyal yardım kartlarının dağıtılmasına yönelik tape kayıtlarındaki tespitler sebebiyle suç duyurusunda bulunulması üzerine soruşturma başlatıldığı aktarılıyor.
DİAYDER soruşturmasında bir perakende zincir marketinde kullanılmak üzere İBB'den alınan 150 liralık 20-25 yardım kartının "Mele" diye tabir edilen kişilere verildiği anlatılan iddianamede, bu kartların terör örgütünün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da tutuklanarak cezaevine gönderilenlerin ailelerine teslim edildiği kaydediliyor.
Sanığın, yardım talebine gelen gruplar hakkında yeterince araştırma yapmadığı ifade edilen iddianamede, Saltık'ın "örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.