TBMM Genel Kurulunda İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile bu bakanlıklara bağlı kamu kurumlarının bütçelerinin görüşülmesine başlandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, görüşmelere katılarak konuşma yaptı.
Soylu, "Birçok gelişme bize, 21. yüzyıl hakkında iyi emareler gösterdi. Ancak geldiğimiz nokta hem batı hem de doğu medeniyetlerinin belki de hiç beklemediği fotoğrafı ortaya koydu" dedi.
Bakan Soylu, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında 21. yüzyılın başından itibaren yerinden edilen insan sayısının 21,1 milyondan 71,4 milyona, uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısının 118 binden 318 bine, terörden öldürülenlerin sayısının ise 5 binden 25 bin 673'e çıktığını söylediğini anımsattı.
Bu değerlendirmesine o zaman milletvekillerinden "moral bozucu" eleştirileri geldiğini anlatan Soylu, şunları söyledi:
"Batı medeniyetiyle ve Avrupa'yla ilgili birtakım değerlendirmeler yaparken, öngörüler ortaya koyarken arkadaşlarımız beğenmemişlerdi ama üzerinden bir ay geçmeden Fransa'da sarı yeleklileri, Macaristan ve İngiltere'de yeni yeni başladı, diğer taraftan da Hollanda'da ve diğer ülkelerde bahsettiğimiz, aslında Batı medeniyetinin kendi patinajını ortaya koyan bir dalgalanmayı hep birlikte görüyoruz."
İçişleri Bakanı Soylu, 10 yıl önce Avrupa Birliğinin kamu borcunun toplam gayrisafi milli hasılaya oranının yüzde 57,4 iken şimdi 81,7 olduğunu söyledi.
Fransa'da bu rakamın yüzde 64'ten yüzde 98'e yükseldiğini anlatan Soylu, "Bu oran Türkiye'de 2002 yılında yüzde 72, on yıl önce yüzde 39, şimdi ise yüzde 29" dedi.
"10 bin 771 mülteci öldü"
Süleyman Soylu, 10 bin 771 mültecinin 2014-2018 yılları arasında Akdeniz'de, Ege'de öldüğünü, bunların kimisinin 3 aylık, 6 aylık kimisinin ise 60 yaşında, 70 yaşında olduğunu belirtti.
Bugünlerde Belçika'da Hükümet krizi yaşandığını kaydeden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fas'ta pazartesi günü Küresel Göç Mutabakatı imzaladık. Belçika Başbakanı o maddeleri imzalarken, sadece 'o maddeleri imzalıyor' diye Hükümeti düşmüştü. İngiltere Avrupa Birliğinden çıkmaya çalışıyor ve çıkış kararı yüzde 52 ile alındı, neredeyse fifty-fifty diyebileceğimiz bir oranla alındı. Başbakan parti içerisinde oylama yaptı, 117'ye 200 bitti. Yani neredeyse partinin üçte birinden çok daha fazlası kendisine karşı durumdaydı.
Almanya'da Merkel Hükümeti zor kurdu. Almanya İçişleri Bakanı göç meselesi yüzünden istifa ediyor, Hükümet dağılıyordu. İngiltere İçişleri Bakanı göç meselesi yüzünden ayrıldı, istifa etmek zorunda kaldı. Avrupa'daki birçok ülkede bunların tamamı söz konusu. Ayrımcılığa karşı olma Avrupa Birliğinin temel ilkelerinden biridir ancak Mart 2018 Avrupa Parlamentosu Raporuna göre Avrupa'nın üçte ikisinin karşı karşıya olduğu ayrımcılık, etnik köken ayrımcılığı yüzde 64'le ilk sıradadır. Ve Avrupa'da ırkçılık ve yabancı düşmanlığı göç üzerinden radikalleşmektedir.
Eskiden sadece savaş tehdidi vardı, oysa bugün bir taraftan narkoterör, bir taraftan siber terör ve bir taraftan da buna benzer alt başlıklar var. Birileri bir yandan bilim ve teknolojiyle dünyayı hipnotize etmeye, öte yandan da çatışmalar üzerinden dünyayı yönetmeye çalışıyor.
Avrupa'yı, dikkat ediniz, refahını kaybetme korkusuyla paniklettirip kendi aslında savunduğu medeniyet değerleriyle çatıştırıp doğuyu da vekaletler savaşıyla gelen yıkım, göç ve fakirlik üzerinden kimliksizleştirmeye çalışıyor. Doğulu insan sadece panik içinde kalsın istiyorlar ve çatışmayı besleyen her şeyi, uyuşturucuyu, ayrımcılığı, terörü, düzensiz göçü alabildiğine destekliyorlar. Cenevre ile Astana ile birbiriyle savaştırmaya çalışıyorlar."
"Bu coğrafyada kimse bize rağmen oyun kuramaz"
Bakan Soylu, Suriye'nin en zenginlerinin bile ülkelerindeki savaştan Türkiye'ye göç etmek, kamplarda yaşamak zorunda kaldıklarını söyledi.
Bu durumun Lüksemburg'u çok ilgilendirmeyebileceğini belirten Soylu, "Almanya ve İngiltere İçişleri Bakanlarına sordum; 'sınırınızda kimler var, bizim ülkemizde sizi rahatsız eden ne var?' Bir tek örnek verin. Ama sizin ülkenizde bizi rahatsız eden çok şey var: FETÖ, DHKP-C, PKK var, her şey var." ifadelerini kullandı.
Soylu, şöyle konuştu:
"FETÖ'yü, DEAŞ'ı, PKK'yı, PYD'yi kim kurdurtmuşsa, Orta Doğu'yu kim karıştırıyorsa…Ben oyunu anlatmak istiyorum. Şu anda Deyr-ez Zor'da DEAŞ'la PYD'nin ve PKK'nın petrol taşıma pazarlığı var, bu pazarlığı sinsi bir şekilde Amerika Birleşik Devletleri izliyor ve buradan kendi payına düşeni beklemeye çalışıyor; bu, çok nettir. Bu tabloyu görmeden ne Türkiye'yi tahlil edebiliriz ne de önümüzdeki meselelere bakabiliriz. AK Parti'mizin, Cumhurbaşkanımızın ve arkadaşlarımızın cansiparane bir mücadeleyi ortaya koymasının, Cumhur İttifakı'nın bu meselede canhıraş bir şekilde buna destek vermesinin temel sebebi şudur: Bu ülkeyi birileri teslim almaya çalışıyor, oyunu kurmaya çalıştılar ama biz bu oyuna müsaade etmedik.
Irak'ın kuzeyinde, sözde bir referandumla beraber yeni bir devlet kurmanın eşiğine gelen ve bunu bir şekilde hem tahrik eden hem de destekleyenlere karşı aslında tarihin oyununu İran'la, Irak'la hemen bir araya gelerek biz kurduk. Şunu çok net söyleyeyim; bu coğrafyada kimse bize rağmen oyun kuramaz, ister Almanya olsun, ister İngiltere olsun, ister Amerika Birleşik Devletleri olsun. Bu kadar çok net ve açıktır. Türkiye tüm bu güvenlik maliyetlerine rağmen siyasi istikrarını, ekonomik istikrarını ve güvenlik istikrarını bozmamış, göç ve terör baskısı altındayken 2014'ten itibaren, 6 seçimi, hiçbir güvenlik zafiyeti ve olumsuzluk olmadan, büyük bir demokratik olgunluk ve ciddi bir katılımla tamamlamıştır."
Kaynak: AA