İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, özel bir televizyon kanalında soruları yanıtladı.
Soylu, Taksim'de bıçaklanarak öldürülen Halit Ayar olayının araştırılmasına devam edildiğini söyledi.
Geçen yıla oranla cinayet, asayiş olaylarında azalma yaşandığını belirten Soylu, "Cinayet sayıları azalmasına rağmen, kadın cinayetlerinde 2019'da bir artış söz konusu oldu. Ama sadece bizde bir artış olmadı. Avrupa'da da artış söz konusu oldu. Cinayetlerdeki her artış, bizim üzerinde durmamız gereken bir konudur" diye konuştu.
Fırat'ın doğusunda ortak devriye
Soylu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ABD Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, Suriye'de Fırat'ın doğusunda güvenli bölge birinci safha uygulamaları kapsamında ilk ortak kara devriyesine başlamasına ilişkin soruya, Türkiye'nin burada önleyici, düzenleyici, insanlığa ve dünyaya da sorumluluk hissettirici bir pozisyonu yönettiğini söyledi.
Bölgede hem demokratik ve istikrarlı bir hukuk devleti olmanın fonksiyonunu ve tarihsel sorumluluğunu yerine getirdiklerini anlatan Soylu, "İşimizin kolay olmadığını söylemeliyiz. Coğrafya avantajdır bizim için ama aynı zamanda göç ve terör konusunda da dezavantajdır. Bu coğrafyanın tam kalbindeyiz ama aynı zamanda düzensiz göç için bir geçiş noktasıyız. Uyuşturucu için bir hedef noktasıyız, geçiş noktasıyız" ifadelerini kullandı.
Ortak devriyenin Türkiye'nin girişimiyle olduğunu ifade eden Soylu, "Bir taraftan İdlib'de gözlem noktaları oluşuyorsa bu Türkiye'nin attığı adımlarla oluşmuş bir süreçtir. Bir taraftan Fırat Kalkanı, bir tarafta Zeytindalı harekatıyla ilgili orada güvenli bir bölge oluşuyorsa bu da Türkiye'nin ortaya koyduğu öncülükle alakalıdır" dedi.
Avrupa'dan terör başta olmak üzere birçok suç için iade talebinde bulunduklarını anlatan Soylu, "Şimdi asayiş veya narkotik olayları için kısmen yüzde 85'tir bizim iade talebimizin kabul edilmesi. Ama terörde yüzde 3'tür. Biz hala FETÖ'cüleri Interpol kanalıyla arayabilme kabiliyetine sahip olamadık. Ülkelerle ikili iade ilişkilerimiz anlaşmamız varsa bu ikili anlaşmalarımız sayesinde yapıyoruz. Interpol bunları hala terör suçlusu olarak görmüyor" değerlendirmesini yaptı.
Buna karşı Türkiye'nin ise özellikle DEAŞ da dahil olmak üzere sınırlarda çok ciddi uğraş içinde olduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Sınırlarımızın ötesi, bir vesileyle Avrupa'ya da geçiştir. Hem kendimizi hem sınırlarımızı hem de kendi iç huzurumuzu muhafaza edebilmek için çok ciddi bir uğraş içindeyiz. Sadece bu yıl 550 civarında DEAŞ'lı tutuklu. Bin 500 civarında DEAŞ'lı gözaltına alındı. Bizim sınırlarımızda analizcilerimiz var. Yaklaşık bu yıl için söylüyorum, yurt dışından Türkiye'ye normal yollarla da gelen 30 bine yakın kişinin analizleri gerçekleştirilmiştir. Bunların 10 bini ülkeye alınmayıp geri gönderilmiştir. Geri gönderilenlerin birçoğunda özellikle Avrupa'da geri gönderildikten sonra 'evet haklısınız' diye geri bildirimde bulunmuştur."
Avrupa'da terörle mücadele konusunda "sağlam duran" ülkeler olduğunu anlatan Soylu, "Mesela İngiltere özellikle PKK konusunda sağlam durmaktadır. Almanya yine PKK ile mücadele konusunda son 2-3 yıldır bir atak ortaya koymuş ama FETÖ konusunda aynı şeyi söyleyemem. FETÖ konusunda başka bir noktadan bakıyorlar ama oradaki olumlu tutum daha fazla yükselmelerini engelliyorlar. Tamamen bitirmeye yönelik değil" ifadelerini kullandı.
Soylu, yurt dışına kaçan FETÖ'cülerle ilgili bir soruya, Yunanistan'ın bir geçiş ülkesi olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
"10 binlerce insan sınırı geçti. Biz bunların birçoğunu yakalıyoruz. Bu yıl şu anda yasa dışı yollarla denizden geçenlerin sayısı 28 bin civarında, karadan geçenlerin sayısı da 4 bin civarında. Toplamda 32-33 bin kişi şu anda bu yıl içinde Yunanistan'a geçti. Bu rakam geçen yıla göre yüzde 6 daha düşüktür. 2017 yılında 175 bin kaçak göçmen yakaladık. 2018 yılında 268 bin kaçak göçmen yakaladık. Bu yıl 254 bin kaçak göçmen yakaladık. Aynı zamanda iade rakamlarımız da daha doğrusu kendi ülkelerine geri gönderme rakamları da aynı şekilde yükseliyor. Geçen yıl 52 bin kişiyi geri göndermiştik. Şu anda 24 bin rakamını aştık. Biz sadece Afgan kaçaklardan bu yıl yakaladığımız şu anda 8 ayda 105 bin civarında. Geçen yıl 12 ay boyunca bu rakam 100 bindi bu rakam. Geçen yıl 12 ay boyunca 28 bin kişiyi geri göndermiştik. Şimdi 36 bin kişiyi geri gönderdik."
"8 bin civarında FETÖ'cü Yunanistan'a geçti"
Soylu, "Biz bu mücadeleyi ortaya koyarken Yunanistan bazılarını yakaladığı zaman geri gönderiyor daha doğrusu itiyor. Yunanistan kara sınırından yakalayıp bizim sınırımıza bırakıyor ve aralarında bir tane FETÖ'cü yok. Son 2-2,5 yıldır 8 bin civarında FETÖ'cü Yunanistan'a geçti" dedi.
Soylu, PKK ve DEAŞ mensupları arasında son dönemde yakalanan canlı bomba veya şüphelisinin sorulması üzerine, "31 Aralık 2016'dan itibaren Türkiye'de büyük bir terör olayı olmadı, Allah'a şükürler olsun. Oysa o zamana kadar şehirlerimizde çok ciddi terör olayları söz konusuydu. Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren bambaşka bir güvenlik politikası belirledi. 15 Temmuz'dan sonra gerçekleştirilen Türkiye'nin gerek sınır içi gerek sınır dışı bütün güvenlik operasyonları birer mucizedir. Bana göre 15 Temmuz'a her biri birer silledir" yanıtını verdi.
"Arama kontrol noktalarımızdaki teknik kapasitelerimiz, plaka tanıma, yüz tanıma... Mesela yüz tanıma noktasında gördüğüm bir şey var, 1 saniyede 100 bin fotoğraf tarıyor bizimkiler. Bu daha başlangıç. Benim şahsi düşünceme göre bu dünyadaki en iyi kapasitelerden bir tanesi." diyen Soylu, DEAŞ ve PKK gibi örgütlerin özellikle büyükşehirlerde terör eylemi yapma kapasitesinin hala endişe verici bir boyutta olup olmadığının sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Geçen yıl 361 olay engellemişiz, geçen yıl 2018. Yılbaşından bugüne kadar da 182. Bir direkt terör eylemleri yani gelmiş, patlatmak istiyor, engellemişiz. Daha dün patlatılmak istenen 5 kilogram patlayıcıyı yakaladık, 5 kilogram TNT. Türkiye bu konuda çok ciddi bir mücadele veriyor. Özellikle Türkiye'nin içini istikrarsızlaştırmak isteyen DEAŞ'tan, PYD'ye, PKK'ya kadar Türkiye'nin bileğini yere vurmak istiyorlar."
Dün bir operasyonda şehit olan Mardin Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Tufan Kansuva'yı da anan Soylu, terörle mücadelenin can pahasına devam ettiğini vurguladı.
Soylu, DEAŞ ve PYD'nin "patronunun" aynı olduğunu ifade ederek iki örgütün de talimatlarıyla Türkiye'nin istikrarsızlaştırılmasının hedeflendiğini dile getirdi.
Süleyman Soylu, Tunceli'de dağlarda 65 terörist olduğunu, bunun 13'ünün TİKKO, 52'sinin PKK'lı olduğunu belirterek, "Sadece geçen yıl 98 teröristi, 1 yıl önce 103 teröristi orada etkisiz hale getirdik. Son 3 yılda 333 terörist. 333'ü ölü, 365 civarında. 2015 yılında Tunceli'ye gelen yatılı olarak gelen turist sayısı 25 bin, şu anda 112 bin." dedi.
"İstanbul ve Ankara için kayyım söz konusu değil"
Bakan Soylu, "İstanbul ve Ankara için böyle bir şeyin (kayyım) söz konusu olabilmesi mümkün değil" ifadelerini kulandı.
Kaynak: AA