İdlib'de insani dram her geçen gün daha da ağırlaşıyor. İdlib'de uluslararası anlaşma ve ateşkeslere uymayan Rusya ve Beşşar Esed rejimi yaklaşık 4 milyon sivile korku saçıyor.
Siviller ateş altında
Bölgede canını kurtarabilenler yollara düşüyor. Hayatta kalabilmek için zor şartlarda kaçan sivillerin sayısı 2 milyona ulaştı. Rejim ordusu ve İran destekli yabancı terörist gruplar, İdlib ve Halep kırsalında ele geçirdiği bazı yerleşimlerdeki mezarlıkları da tahrip etti.
Ilımlı muhalifler operasyon başlattı
Suriye'deki ılımlı muhalifler dün itibarıyla İdlib'in güneyinde operasyon başlattı. Esed rejimi güçlerinin İdlib'in güneyinde ele geçirdiği yerleşimleri geri almak için karadan ilerleyen muhalifler, Nayrab köyüne girdi. Köyde rejim güçleri ile şiddetli çatışmalar sürüyor.
Rusya, Almanya ve Fransa'dan telefon diplomasisi
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dün bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İdlib'de çatışmaların derhal son bulması çağrısında bulundu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e telefonda İdlib ve çevresindeki kötüleşen insani dram konusundaki endişelerini dile getirdi. Merkel ve Macron, Putin'e, İdlib'de çatışmaların derhal son bulması çağrısında bulundu.
İnsani yardımlara erişimin engellenmemesini isteyen Makron ve Merkel, krize siyasi çözüm bulunması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Putin ile dörtlü bir zirvede bir araya gelebileceklerini belirttiler.
AB'den çatışmaların derhal durdurulması çağrısı
Avrupa Birliği de Esed rejimi ve destekçilerinin İdlib'deki saldırılarının kabul edilemez olduğunu belirterek, çatışmaların derhal durdurulması çağrısında bulundu.
ABD'den Türkiye'ye çabaları için teşekkür
Bu arada ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi başkanı Eliot Engel ve komite üyesi Michael McCaul, İdlib konusunda Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya bir mektup gönderdi. Mektupta, İdlib'deki saldırıları dolayısıyla Esed rejimi ile Rusya'ya diplomatik baskı ve ekonomik yaptırım uygulanması çağrısında bulunuldu. Türkiye'ye İdlib'deki Rusya ve rejim saldırılarını sona erdirme çabası için teşekkür edildi.
ABD Dışişlerinden Esed için "utanmaz" ifadesi
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus da Esed rejiminin Halep Havalimanı'ndaki uçuşları yeniden başlatmasını "utanmazlık" olarak nitelendirdi.
Ortagus "Gece gündüz İdlib halkının üzerine varil bombalarını yağdıran Esed, utanmaz bir şekilde Şam'dan 'Halep Katliam Havalimanı'na' kanlı uçuşlara yeniden başladığını duyuruyor." ifadelerini kullandı.
İnsan hakları örgütlerinden Esed tepkisi
Amerikan Suriye Yardımlaşma Koalisyonu ve Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi dahil çeşitli ABD'li sivil toplum kuruluşları ile insan hakları örgütleri de Rusya ve Esed rejimine tepki gösterdi,Türkiye'ye destek çağrısı yapıldı. Yapılan açıklamada "21'inci yüzyılın en büyük insani krizlerinden birini medya ve siyasetçiler görmezden gelmeye devam ediyor. Trump yönetimi krizin sona erdirilmesi için Rusya ile Esed rejimine baskı uygulamaIı" dedi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e, İdlib'i ziyaret etmesi çağrısında bulunuldu.
İngiltere'den Esed ve Rusya'ya saldırıları durdurun çağrısı
İngiltere'nin Orta Doğu'dan Sorumlu Devlet Bakanı James Cleverly de İdlib'de Türk askerlerinin şehit edilmesini "dehşet verici" olarak niteleyerek, Esed rejimi ve destekçisi Rusya'dan saldırıları durdurmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macron ve Merkel ile telefonda görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bugün üçlü bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Erdoğan görüşmede, Almanya'nın Hanau kentindeki ırkçı saldırıda hayatını kaybedenler için başsağlığı, yaralılar için şifa dileğinde bulunurken, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve İslam karşıtlığı saikli bu saldırıları lanetlediğini ifade etti.
Suriye rejimi ve destekçilerinin İdlib'deki saldırganlıklarının durdurulması gerektiğini belirten Erdoğan, insani krizin önlenmesi için somut eylemlerle güçlü destek sağlanması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, Libya halkının da barış, refah ve istikrara kavuşması için tutarlı politikalarla hep birlikte çalışılması gerektiğini dile getirdi.
Rejim ve destekçisi Rusya, İdlib'e yüzyılın insani krizini dayatıyor
Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatını hiçe sayıp İdlib'i kana bulayan Rusya ve Beşşar Esed rejimi, 1,8 milyon sivili evsiz bırakarak 21'inci yüzyılın en büyük insani krizinin derinleşmesini tırmandırıyor.
Birleşmiş Milletler (BM), İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, dün yaptığı yazılı açıklamada, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'de devam eden krizin "dehşete düşüren" yeni bir seviyeye ulaştığı konusunda uyarıda bulunarak, 21'inci yüzyılın en büyük insani felaketinin İdlib'de yaşandığına dikkati çekmişti.
Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki ateşkesin sağlanması ve insani krizin son bulması için yoğun çaba sarf ediyor.
Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus mevkidaşlarıyla birçok kez yaptıkları görüşmelerde saldırıların durmasını istedi.
Türk heyetinin dün Moskova'da iki gün süren görüşmeleri sırasında Moskova yönetiminden şu ana kadar saldırıları durdurma noktasında olumlu yanıt gelmedi.
Rus yönetimi, ateşkesin sağlanması yerine rejim güçlerinin batı Halep kırsalı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin diğer kesimlerine karadan yaptığı saldırılara havadan destek vermeyi sürdürüyor.
Rejim ordusu ve İran Devrim Muhafızları Ordusu emrindeki yabancı terörist grupların ilerlemesi, Rusya'nın hava desteğine bağımlı şekilde gerçekleşiyor.
Son 37 günde en az 258 sivil öldü
Suriye'deki iç savaşta sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Türkiye ve Rusya'nın öncülüğünde 12 Ocak'ta ilan edilen ateşkesten bu yana, Esed rejimi ve Rusya'nın, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki yerleşimlere yönelik saldırılarında hayatını kaybeden sivillere ilişkin rapor hazırladı.
AA muhabirinin ulaştığı raporda, Esed rejimi ordusu ve İran destekli yabancı terörist gruplardan oluşan rejim güçleri ile Rusya'nın saldırılarında 79'u çocuk, 33'u kadın toplam 258 sivilin öldüğü kaydedildi. Rejim güçlerinin saldırıları sonucu 26'sı çocuk, 7'si kadın toplam 101 sivil ölürken, Rusya'nın bombardımanında ise 53'ü çocuk, 26'sı kadın toplam 157 sivil yaşamını yitirdi.
17 Eylül 2018'de varılan Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi.
Yaklaşık 2 milyon sivil evsiz kaldı
Bölgede göç verilerine ilişkin çalışma yürüten Suriye Müdahale Koordinatörlüğünden edinilen bilgiye göre, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ne yoğun bombardıman Ocak 2019'dan bu yana ise Suriye-Türkiye sınırı yakınlarına göç edenlerin sayısı 1 milyon 942 bine ulaştı.
Halihazırda, İdlib kent merkezi, Halep kırsalındaki Daret İzze ilçesi ile Etarib beldesi ve çevresindeki köylerden Suriye-Türkiye sınırına göç sürüyor.
Rusya, İran ve Esed, İdlib'in geri kalan bölgelerini de tüm nüfusunu boşaltarak ele geçiriyor.
Bombardımanlar sırasında kaçan nüfustan geriye, katliam yaşanacağı korkusuyla hiçbir sivil kalmıyor.
İdlib'deki kampların dolması, yeni çadır kurulacak alan ile altyapının bulunmaması ve yardımların azalması nedeniyle binlerce sivil, sığınacak yer bulmakta güçlük çekiyor.
Saldırılardan kaçarak evsiz kalan ve temel yaşam malzemelerini temin etmekte zorlanan binlerce aile, yardım bekliyor.
Rejim güçleri mezarları dahi yıkıyor
Rejim ordusu ve İran destekli yabancı terörist gruplar, İdlib ve Halep kırsalında ele geçirdiği bazı yerleşimlerdeki mezarlıkları da tahrip etti.
Esed ordusunun milis gücü olarak bilinen "Şebbiha" ve rejim askerleri, Halep'in batı kırsalında ele geçirdikleri Heyyan ilçesi ile İdlib'in Han es Sübl köyünde sivillere ait mezar taşlarına yaptıkları tahribatı görüntüleyerek sosyal medyada paylaşmıştı.
Rejim güçleri böylece İdlib halkına dehşet salarak bölgeden kaçmalarını amaçlıyor.
67 sağlık tesisi 88 kez bombalandı
SNHR, rejim ve Rusya'nın İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki sağlık merkezlerine yönelik saldırılarına ilişkin bir rapor daha yayınladı.
Rejim ve destekçilerinin sivil yerleşimlere 26 Nisan 2019'dan bu yana saldırılarını yoğunlaştırdığı ifade edilen raporda, rejim ve Rusya'nın saldırılarında 67 sağlık tesisinin 88 kez hedef alındığı kaydedildi.
Rapora göre, rejim güçleri 52, Rusya ise 36 kez sağlık tesislerini bombaladı.
Ağ, vurulan merkezlerin bazılarının hedef alınmaması amacıyla BM'de kayıtlı olduğu bilgisini paylaştı.
Rusya ve İran uluslararası anlaşmaları rafa kaldırdı
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden 3'ünü, Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.
Rusya ve İran, garantörü oldukları anlaşmalarda terörle mücadeleyi bahane ederek operasyonlarını dönem dönem askıya aldı ancak sivil yerleşimleri sistematik şekilde yıkıma uğratarak peyderpey ilerlemeye devam etti.