Duman 12.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
17.04.2017 13:49

'İlk defa bir sivil anayasa yeniden inşa edilmiştir'

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, halk oylaması sonucunun tam bir zafer ve çok büyük bir başarı olduğunu belirtti.

'İlk defa bir sivil anayasa yeniden inşa edilmiştir'

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, özel bir televizyon programında halk oylaması sonuçlarını değerlendirdi.

Halk oylaması sonucuna ilişkin yorumu ve MHP'den yeterince destek gelip gelmediği sorusuna Canikli, sonucun tam bir zafer ve çok büyük bir başarı olduğunu bildirdi.

Halk oylamasında kurallarının belli olduğunu hatırlatan Canikli, şöyle devam etti:

"50 artı 1'i alan taraf bu işi başarmış, milletin desteğini kazanmış olur ve o şekilde tahakkuk eder yani gol olduktan sonra veya takım galip geldikten sonra 1-0'la, 2-0'la, 3-0'la galip gelmesi arasında fark yoktur. Çünkü galip geldikten sonra 3 puan haneye yazılıyor. Onun dışında detaylı analizler, şu nasıl davrandı, şu parti nasıl hareket etti, bunların bir anlamı yok, sonucu da değiştirme kabiliyeti yok. Tüm insanların katılımıyla referandum sonucu ortaya çıkmıştır. Sonuç da çok net bir şekilde ortadadır."

Canikli, halk oylamasına sunulan konunun zorluğuna dikkati çekerek, 90 yıllık yönetim sisteminin değiştirildiğini ve sadece değişime karşı çıkma açısından insanların önemli bir bölümünde hassasiyetin söz konusu olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin neler getireceğini teorik olarak söylediklerini anımsatan Canikli, şu görüşlere yer verdi:

"Bu henüz uygulanmadı, bundan sonra uygulanacak inşallah. İnsanlar, somut olarak nasıl uygulanacağı, neler getireceği konusunda görsel tespitleri olmadığı zaman o tür değişimlere biraz mesafeli yaklaşabilirler, bu son derece doğal. Bütün bunlara rağmen devrim diyebileceğimiz, inanılmaz büyük reform olarak adlandırabileceğimiz bir değişikliği biz kamuoyuna anlatabilmişiz, vatandaşımızı, milleti ikna edebilmişiz. O açıdan bakıldığında çok büyük başarıdır. Mevcudun devam ettirilmesini savunmak zaten bir artıyla başlar ama henüz bilinmeyen, uygulaması da olmamış yeni modelle ilgili değişiklik öneriyorsanız ciddi oranda geride başlıyorsunuz anlamda gelir."

Canikli, 4-5 yıl önce Türkiye gündemine gelen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilk kamuoyu anketlerinde desteğin yüzde 15 civarında olduğunu, oranın sonraları yükseldiğini belirterek, halk oylaması öncesinde yüzde 42-44 civarında olan "evet" oylarının, 1,5 ayın sonunda Türkiye'nin geleceği ve ekonomisine ciddi ufuk açacağı noktasında vatandaşın ikna edildiğini ve bu sonucun alındığını anlattı.

"İlk defa bir sivil anayasa yeniden inşa edilmiştir"

İlk defa açık, şeffaf ve demokratik bir ortamda anayasanın en önemli kurallarının değiştirildiğine işaret eden Canikli, "Bugüne kadar ilk defa bir sivil anayasa köklü olarak değiştiriliyor. Anayasamızda sayısız değişiklik yapıldı ama yönetim biçimini yeniden düzenleyen kuralların getirilmesi anlamında bir değişiklik olmadı. Bu yönüyle de gerçek anlamda bir reformdur. İlk defa bir sivil anayasa yeniden inşa edilmiştir." ifadesini kullandı.

Bugün dünyanın ve gelişmiş ülkelerin Türkiye'deki referandumu tartışmasının iki öneminin olduğunu vurgulayan Canikli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir tanesi Türkiye'nin küresel ölçekte daha büyük bir aktör haline geldiğinin en önemli göstergesidir, dikkate alınıyor, ciddiye alınıyor. İkincisi de referandum sonuçları son derece önemli, dünyanın gelişmiş ülkelerinin tamamı burada taraf oldular. 'Hayır'a, hayırcılara destek verdiler ve inanılmaz bir algı operasyonu oluşturmaya çalıştılar. Bu da içeride elbette belli kesimlerde, halk oylamasının aleyhine kitlenin oluşumuna katkı sağladı, destek verdi. Buna rağmen bu sonuç alınmıştır, bu çok önemli."

Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referanduma ilişkin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, söz konusu eleştirilere ilişkin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanının açıklamalar yaptığını, herhangi bir sorun olmadığını, her şeyin hukuki anlamda cereyan ettiğine değindi.

"Yenilen pehlivan güreşe doymaz"

Canikli, seçime hile karıştırıldığı iddialarının önceki tüm seçimlerde ve halk oylamalarında CHP tarafından gündeme getirildiğini belirterek, "Yenilen pehlivan güreşe doymaz, Kılıçdaroğlu'nun düştüğü durum budur. Çünkü onlar ve Sayın Kılıçdaroğlu, hem kendi kamuoyu hem de özellikle uluslararası alanda kendisine destek veren tüm ülkelere sonucun 'hayır' çıkacağı noktasında çok büyük bir güven ve söz vermiştir, onları beklentiye sokmuştur. Bu beklenti gerçekleşmeyince onun hırçınlığı söz konusudur. Belli noktalara karşı normal karşılamak lazım. Yani ilk anda o kızgınlığın eseri olarak bu tür açıklamaları hep yapıyorlar." ifadesini kullandı.

Bundan sonra CHP cephesinde önemli değişikliklerin olacağını dile getiren Canikli, referandumdan bir gün önce Kılıçdaroğlu'nun teşkilatına, "Hayır çıkacak, şaşalı gösteriler ve kutlama yapmayalım" anlamına gelen açıklamalarda bulunduğunu, kendi seçmenine vaat ettiği sonuç çıkmadığı için bu tartışmaların yaşanmasının doğal olduğunu bildirdi.

Canikli, CHP'de liderlik tartışmasının başlamasının kaçınılmaz olup olmadığı sorusuna, "Spesifik olarak öyle isimlendirmeyelim ama yenilginin CHP özelinde masaya yatırılması, değerlendirilmesi, analiz edilmesi ve yenilginin müsebbibi olarak görülecek kişi veya kişilere fatura ödetilmesi çalışması mutlaka olacaktır." yanıtını verdi.

"Olumlu yansımaları görmeye devam edeceğiz"

Canikli, halk oylamasının ardından piyasaların da hızlı şekilde normalleştiğine dikkati çekerek, kısa vadede olumlu yansımaların devam edeceğini söyledi.

Hükümet olarak herhangi bir kur hedeflerinin bulunmadığını belirten Canikli, "Bunu ancak piyasa belirleyebilir, kimse de bilemez. Piyasalarda nispi bir sakinlik söz konusudur. Bu sağlanmıştır, önemli olan da budur zaten. Aşırı dalgalanma her zaman piyasalar için risktir, belirsizlikleri arttırır, dolayısıyla maliyetleri yükseltir." değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa'dan referandum sonrası gelen yorumlara da değinen Canikli, şu ifadeleri kullandı:

"Avrupa Birliği'nin (AB) demokratlık konusundaki samimiyetine şüpheyle bakıyoruz. Bunu sayısız kereler gördük. Türkiye'de hem oy kullanım aşamasında hem sayım ve döküm aşamasında dünyanın en şeffaf halk oylamalarından biri gerçekleşmiştir. En ufak bir soru işareti gündeme getirmeyecek derecede net bir demokrasi örneği ortaya çıkmıştır. Tüm bunlara rağmen 'evet' verenlere demokrasi dışı tanımlamalar yapmak demokrasinin katliamıdır. Avrupa bunu hep yapıyor maalesef. Daha önce milletin iradesiyle seçilen cumhurbaşkanlarını deviren darbecilere destek vermiştir Avrupa. Bunu da kendi demokratik standartlarına sığdırabilmiştir. Olaya tamamen kendi menfaatleri açısından bakıyor. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Kendi çizdikleri çerçeve ve sınırlarda kalan bir Türkiye istiyorlar ama artık bitti. Yeni döneme göre hesaplarını yapmaları gerekiyor. Köprünün altından çok sular geçti. Yaptıkları Türkiye'ye karşı hakaret ve saygısızlıktır. Dün itibarıyla katılım oranı ve şeffaflık açısından inanılmaz bir demokrasi şöleni yaşanmıştır."

"Ekonomik ilişkilerin kuralları daha farklıdır"

Canikli, Avrupa'yla ilişkilerin karşılıklı olarak, eşit şartlarda ve rasyonel temeller üzerinde yürüyeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Türkiye eskiden olduğu gibi Avrupa'ya finansal piyasalar yoluyla veya başka yöntemlerle kaynakların aktarıldığı bir ülke olmayacaktır. Ben, Avrupa'da da rasyonel bir eğilim ve düşüncenin öne çıkacağını ve politikalara bunun yön vereceğini düşünüyorum. Şimdiki söylemlerin hepsi geçicidir. Avrupa, 15 Temmuz sonrası yaşanan şaşkınlığın benzerini yaşıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, 'hayır' çıkacağı noktasında galiba çok büyük garantiler verdi, onu bekliyorlardı. Ekonomik ilişkilerin kuralları daha farklıdır. Avrupa, bizim en büyük ekonomik ortaklarımızdan biridir. Bu ticaretten her iki taraf da çıkar sağlıyor. İki tarafın menfaatini yükseltecek şekilde Avrupa ile ekonomik ilişkilerimiz devam edecektir." 

Sıradaki Haber
Anayasa değişikliğiyle yüksek yargı düzenlemeleri
Yükleniyor lütfen bekleyiniz