İlk olarak Çin'in Vuhan kentinde geçen yıl aralık ayında ortaya çıkan, zamanla farklı ülke ve bölgelere sıçrayarak binlerce kişiye bulaşan koronavirüs salgınını sona erdirmesi umut edilen ilaç ve aşı geliştirme çalışmaları bazı ülkelerde devam ediyor.
Kovid-19 ile mücadele kapsamında Türkiye'de de hastalığın tedavisinde kullanılacak yeni yöntemler üzerindeki çalışmalar hız kazandı.
Dünya Sağlık Örgütü'nün, gelişmekte olan Kovid-19 salgınına karşı kan mevzuatı için yayınladığı ara durum bildirgesi ile pandemi sırasında immün plazma tedavisinin en çok tavsiye edilen potansiyel tedavilerden biri olduğunu, yetkili otoritelerin immün plazma veya serumun toplanması için uygun düzenleyici koşulları oluşturarak bu alanda ilerlemeleri gerektiğini açıklamasınını ardından 24 Mart tarihinde de ABD Gıda ve İlaç İdaresinin "Kovid-19 Konvansiyonel Plazma Araştırması - Acil Durum" bildirgesi ile aynı konuda bir tavsiye kararı yayınladı.
Bu kapsamda Sağlık Bakanlığınca, Türkiye'de de etkisini göstermeye başlayan Kovid-19 pandemisinde, ihtiyaç duyan hastalarda kullanılmak üzere immün plazmanın temini ve kullanımı konusunda çalışma başlatıldı.
Bu çerçevede Türk Kızılayı Bölge Kan Merkezleri ile Süreli Bölge Kan Merkezleri bünyesinde Bakanlıkça ruhsatlandırılmış aferez merkezi bulunan kamu, özel ve vakıf üniversite hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri ile kamu yararı gözeten vakıf hastanelerinin Kovid-19 enfeksiyonu geçirmiş olan bağışçıdan tanımlanan kriterler çerçevesinde ve bu hastanelerin transfüzyon merkezleri sorumluluğunda immün plazma elde edilmesine yönelik faaliyetlerin yürütebileceği bildirildi.
Ayrıca Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık da dün Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi laboratuvarında online düzenlediği basın toplantısında, "immün plazma" tedavisine ilişkin bilgi vererek, bağışçılardan plazma alımlarının gelecek hafta başlayacağını duyurdu.
"İmmün plazma" tedavisi nedir?
İmmün plazma tedavisinde koronavirüs (Kovid-19) tanısı konan ve tedavi sürecinin ardından iyileşen hastalardan alınan ve Türk Kızılayı tarafından toplanan kan plazmalarının ağır durumdaki vakaların tedavisinde kullanılması amaçlanıyor. Bu sayede kan plazması ile kritik durumdaki hastaların tedavi edilmesi hedefleniyor.
Plazmada yer alan "immünglobulin" denilen antikorlar, yoğun bakıma alınmış, solunum sıkıntısına girmiş, durumu kötüye giden ve riski yükselmiş hastaları tedavi edici özellik taşıyor.
Bağış süreci nasıl işleyecek?
Plazma bağışı için "Kovid-19 tanısı alındıktan sonra uygulanan tedavi ile iyileşen ve taburcu olan 18-65 yaş aralığında olup kan verme özelliklerini taşıyan, kan vermeye engel teşkil eden hepatit, HIV, spilis gibi hastalıkları bulunmayan" kişi şartları aranırken süreç şu şekilde işleyecek:
1- Kişinin koronavirüsle enfekte olduğu yapılan testlerle belirlenecek.
2- Hastaya tedavi süreçleri uygulanacak.
3- Tedavi süreçleri sonrası iyileşen kişi kan bağışından önce 14 gün bekleme sürecine girecek.
4- Plazma bağışından önce tekrar test yapılacak.
5- Negatif sonucu gösteren raporla bağışçı Kızılay'ın aferez bağış noktalarına gidecek.
6- Bağışçının kan vermesinde sakınca olup olmadığı tespiti yapılacak ve beyanı ile onam formu alınacak.
7- Kan bağışçısının kanında bulunan ve hastanın ihtiyacı olan plazma, aferez cihazında ayrıştırılacak ve diğer bileşenler kan bağışçısına geri verilecek.
8- Alınan plazma için standart testler uygulanacak.
9- Testleri tamamlanan plazma, tedavi bekleyen uygun hastalar için ilgili hastanelere ulaştırılacak.
Aferez işlemi nasıl yapılır?
Türk Kızılayı kan bağışı merkezlerinde yapılan bu işlem, kan bağışçısının aferez cihazına bağlanarak, kan bileşeni elde edilmesini sağlayan bir kan bağışı türüdür. Cihaz, bağışçının kanını küçük miktarlarda alarak ihtiyaç olan bileşeni ayırır ve kanın ilgili bileşeninin dışında kalan tarafını bağışçıya geri verir. İşlem 45 ila 60 dakika sürer.
Kovid-19'a yakalanmış ve iyileşmiş bireylerin bağış yapması durumunda uygulanacak koşullar:
1- Plazma bağışı yapacak kişilerin, enfeksiyonu geçirmiş olduğuna dair laboratuvar test sonucu gereklidir.
2- Bağıştan 14 gün öncesinde bu kişilerin klinik semptomları tamamıyla ortadan kalkmış olmalıdır.
3- Bir ya da daha fazla kez olmak kaydıyla nazofarengeal sürüntü örneği ile yapılan ya da kan numunesinden çalışılan moleküler test sonucunun negatif olması gerekmektedir.
4- İyileşmiş bireylerin, mevcut yasal mevzuata uygun olarak kan bağışçısı olabilmesi için gerekli şartları taşıyor olması gerekmektedir.
1 hafta arayla 2 kere plazma bağışı yapılabiliyor
Plazma bağışı için alınacak miktar bir seferde 400 mililitreye kadar olabilecek. Bir bağışçıdan 400 mililitre plazma alındıktan 1 hafta sonra, ikinci kez 400 mililitre daha bağış alınabilecek. Yani bir bağışçı 2 sefer plazmasını bağışlayarak iki hastaya destek verebilecek.
Plazma bağışı Türk Kızılayın İstanbul'daki Kartal, Zeynep Kamil, Çapa ve Başakşehir olmak üzere 4 merkezinden alınabilecek. Ankara, İzmir ve diğer bölgelerdeki detaylı adresler de vatandaşlara ulaştırılacak.
Öte yandan bileşenin izlenebilirliği amacıyla immün plazma için Türk Kızılayından "ISBT 128" kodu alınması gerekecek.
Ayrıca immün plazma tedarik ve uygulamasında Sosyal Güvenlik Kurumunun belirlemiş olduğu ücret dışında hiçbir ek ücret alınamayacak.
DSÖ tedaviyi daha önceki salgınlarda da önermişti
1900'lerin başından bu yana tıp camiasında bilinen ve uygulanan bir yöntem olan immün plazma tedavisi, geçmişte dünyayı etkisi altına alan SARS, MERS, Ebola gibi salgınlarda da Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından uygulanması önerilen bir yöntem.
DSÖ, Kovid-19 salgınına karşı kan mevzuatı için yayınladığı ara durum bildirgesiyle pandemi sırasında immün plazma tedavisinin tavsiye edilen potansiyel tedavilerden biri oldugˆunu, yetkili otoritelerin immün plazma ya da serumun toplanması için uygun düzenleyici koşulları oluşturarak bu alanda ilerlemeleri gerektiğini vurguladı.