Başbakan Yardımcısı Türkeş,Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyonu 4. Toplantısı'ndaki konuşmada,"İpekyolu'nun ana ekseninde yer alan ülkeler olarak bu tarihi ticaret hattının canlandırılmasına her zamankinden çok ihtiyaç vardır." dedi.
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Taşkent'te düzenlenen Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 4. Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son dönemde iki ülke arasında gelişen ikili ilişkiler ve ata toprağı olan bu kardeş ülkede bulunmaktan büyük onur duyduğunu ifade etti.
İki ülke cumhurbaşkanının Semerkant’ta gerçekleştirdiği görüşmenin ikili ilişkilerde yeni ve beyaz bir sayfa açtığını belirten Türkeş, iki ülke arasında siyasi, ticari ve ekonomik ilişkilerin canlandırılması için en üst düzeyde ortaya konulan siyasi iradenin kendilerine, kurumlara, bürokratlara ve iş adamlarına büyük sorumluluk getirdiğini söyledi.
Türkeş, "Hedefimiz, vizyonumuz bellidir. Yolumuz ise 'Dil bir köprüdür. İnanç bir köprüdür. Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların bizlere yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gereklidir…' diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur." şeklinde konuştu.
Özbekistan ile Türkiye arasında gerçekleşen 1,2 milyar dolarlık ticaret hacminin, mevcut potansiyelin oldukça gerisinde kaldığını belirten Türkeş, en çok önem verdikleri alanlardan biri olan müteahhitlik sektöründe şimdiye kadar başarılı bir performans kaydedildiğini, Türk firmalarının bugüne kadar Özbekistan’da 2,7 milyar dolar tutarında 122 proje üstlendiğini bildirdi.
"Ulaşımı kolaylaştırıp maliyeti düşürüyor, alternatifleri çoğaltıyoruz"
Tuğrul Türkeş, dünya ekonomisinin belirsizlik içinde olduğu bu dönemde ikili ilişkilerin daha fazla geliştirilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bir Özbek inanışına göre, evrende iki büyük yol vardır; gökyüzünde Samanyolu, yeryüzünde İpekyolu... İpekyolu'nun ana ekseninde yer alan ülkeler olarak bu tarihi ticaret hattının canlandırılmasına her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç vardır. Biz bu amaçla Türkiye olarak ikili, bölgesel ve çok taraflı platformlarda elimizden geleni yapıyoruz. Örneğin, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu ile Orta Asya’ya yeni koridor açıyoruz. Ulaşımı kolaylaştırıp maliyeti düşürüyor, alternatifleri çoğaltıyoruz."
"Artık ilave sıçrayışlara ihtiyacımız var"
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Türk Eximbank’ın Özbekistan’a sunduğu 350 milyon dolara varan kredi imkanı bulunduğunu, Özbekistan’da faal olan 500 kadar Türk şirketinin yanına yenilerini eklemek üzere yeni projeler için finansmanın hazır olduğunu, bu çerçevede özel sektörün harekete geçirilmesi gerektiğini söyledi.
İki ülke arasındaki yatırımların teşviki ve korunması anlaşmasını günümüz şartlarına uygun hale getirilmesinin önemini vurgulayan Türkeş, "İlave adımlara değil, artık ilave sıçrayışlara ihtiyacımız var. Kısa vadeli hamlelerle yetinmemeli, daha büyük düşünmeliyiz." dedi.
"Projelerin sayısının artırılmasından yanayız"
Özbekistan Başbakan Yardımcısı Rustam Azimov da Türkiye’nin, Özbekistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan, ilk yardım elini uzatan, zor zamanlarda destekleyen devlet olduğunu bildiklerini, iki dost ve kardeş halkı, asırlar boyunca genel tarih, ortak dil ve din, müşterek değerler ve benzer örf adetlerin birleştirdiğini söyledi.
Azimov, uzun zamandan beri iki ülke arasında KEK toplantısı yapılamadığını, toplantının iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve ortak projelerin hayata geçirilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin Özbekistan’ın geleneksel ve önemli ticari ortaklarından biri olduğunu, 2016'da iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 1,2 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu ifade eden Azimov, söz konusu rakamın mevcut potansiyeli yansıtmadığını, ikili ticaret hacminin artırılmasının mümkün olduğunu vurguladı.
İki ülke arasında yatırım alanındaki iş birliğinin daha da geliştirilmesine büyük önem verdiklerini dile getiren Azimov, şunları kaydetti:
"Bizler, önde gelen Türk şirketlerinin Özbekistan'daki faaliyetlerinin daha da genişletilmesinden, geniş kapsamlı ve büyük öneme sahip projelerin sayısının artırılmasından yanayız. Türk şirketlerinin zengin deneyimi ve modern teknolojilerini göz önünde bulundurarak elektronik, tekstil, deri, tüketim malları, gıda ve ecza ürünleri ile turizm altyapısının geliştirilmesi gibi alanlarda iş birliği öneriyoruz." AA