Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ortak basın açıklaması yaptı.
Putin ve heyetini bir kez daha Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, gerçekleştirdikleri görüşmelerde Türkiye-Rusya arasındaki ikili ilişkileri ve bölgesel gelişmeleri değerlendirme fırsatı yakaladıklarını söyledi.
Recep Tayyip Erdoğan, "Değerli dostum" diye hitap ettiği Putin ile yıl içerisinde 5'inci kez bir araya geldiklerini ve gündemlerindeki konular hakkında da sık sık telefonla istişare fırsatını yakaladıklarını belirterek, "Bunlar tabii Türkiye-Rusya Federasyonu arasında bugüne kadar olmamış maalesef durumlardı. Şimdi ise çok daha iyi konuma geldi." diye konuştu.
"Kararlılık her iki tarafta da var"
Bakanların Rus mevkidaşlarıyla ilişkilerini sürdürdüklerini, ortak gayretler neticesinde iki ülke arasındaki münasebetlerin güçlenerek devam ediyor olmasının kendileri için memnuniyet verici olduğunu söyleyen Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki dönemde bunu çok daha geliştirerek devam ettireceğiz. Bu kararlılık her iki tarafta da var." ifadelerini kullandı.
Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin 7'nci toplantısının ve konsey çatısı altında siyasi, ekonomik, kültürel, toplumsal faaliyetlerin hazırlıklarına şimdiden başlanması konusunda mutabık kaldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İki ülke olarak konsey toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Önümüzdeki yıl konsey toplantısı vesilesiyle inşallah Sayın Putin'i tekrar ülkemizde ağırlayacağız. Ekonomi ve ticaret, ikili ilişkilerimizin bel kemiği. Biraz önce bazı istisnalar noktasında bunların da giderilmesi hususunda bakan arkadaşlarımız birbirleriyle bu konuları ele aldılar, bunu görüşme fırsatını buldular." değerlendirmesinde bulundu.
İki ülke arasındaki ticaret hacminde yılın ilk 7 ayında yakalanan yüzde 22 oranındaki artıştan memnun olduklarını ve bu yıl Rus turist sayısında da çok ciddi bir artış olduğunu belirten Erdoğan, "Tüm ekonomik rakamları daha da yükseltebileceğimiz konusunda hemfikiriz. Daha önce bildiğiniz gibi 100 milyar dolar gibi bir hedef kendimize belirlemiştik, temennim odur ki bu hedefe ulaşacağız. Önümüzdeki ay düzenlenmesi planlanan Karma Ekonomik Komisyon toplantısında ikili ekonomik ilişkilerimizin kritik konuları neticeye bağlayacağını umuyorum." şeklinde konuştu.
İkili ilişkilerde önemli bir yere sahip olanlardan birisinin de enerji olduğunun altını çizen Recep Tayyip Erdoğan, "Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali projeleri şu an devam ediyor. Bunların süratle hayata geçirilmesine büyük önem veriyoruz. Bugünkü görüşmemizde bazı aksamaların olduğunu gördük, bunları da süratle telafi edeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Irak ve Suriye dahil bölgesel konuları da mütalaa ettik. Gerek Irak'ın, gerekse Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda hemfikiriz. Son dönemde malesef bölgemiz çok daha kırılgan hale geliyor. Referandumun Irak Anayasası ve uluslararası hukuk bakımından hiçbir meşruiyeti yoktur. Maalesef bölgesel yönetim, tüm dostça ikazlara rağmen referandumu düzenlemekle çok büyük bir yanlış yapmıştır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi kişisel, kısa vadeli çıkarlar uğruna hiç kimsenin bölgemizi ateşe atmaya, gerilimi tırmandırmaya hakkı yoktur.
Mevcut tablo karşısında ülkemizin bazı önlemleri hayata geçireceği hususunda da bunu zaten dünya kamuoyuyla paylaşmış durumdayız. Referandum sonrası hassas dönemde özellikle Irak bölgesel yönetiminin daha vahim hatalar yapmasının önüne geçmemiz gerekiyor. Uluslararası toplumun Irak'ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinden yana tavır alması büyük önem arz ediyor."
Görüşmelerinde Suriye'ye ilişkin güncel gelişmeleri ve son Astana toplantısının sonuçlarını ele aldıklarını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kapsamda İdlib çatışmasızlık bölgesine işlerlik kazandırılmasına yönelik çalışmalarımızın seyrini, bundan sonraki süreçte de ilgili arkadaşlarımızın bu işi çok daha yoğun bir şekilde sürdürmelerini karara bağladık. Astana toplantılarının ateşkes rejimini güçlendirici niteliğinden ve bu yönüyle Cenevre'de Birleşmiş Milletler arabulucuğunda sürdürülen siyasi sürece katkılarından memnuniyet duyuyoruz." dedi.
Astana toplantılarının gündeminde olan güven artırıcı önlemler konusuna daha fazla odaklanmanın gereği hususunda mutabık kaldıklarını ifade eden Erdoğan, "Türkiye ve Rusya olarak Suriye ihtilafının siyasi yoldan çözümüne yönelik ortak irade ve yakın iş birliğimizi sürdürme konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ettik." şeklinde konuştu.
Putin ile görüşmenin her açıdan verimli geçtiğine inandığını söyleyen Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan sonraki süreci de yine ilgili arkadaşlarımız ve bizler daha sık gerek telefon diplomasisi, gerek özel temsilcilerimiz vasıtasıyla sürdürmekte kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Putin
Putin, görüşmede bölgesel ve ikili konuları samimi ve yapıcı şekilde ele aldıklarını belirtti.
Suriye krizinin çözümü konusunda atılacak adımların koordinasyonunu değerlendirdiklerini kaydeden Putin, bir süre önce Astana'da yapılan toplantıda varılan mutabakatta, çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması şartlarının yerine getirilmesi için ortak çalışma yapılması konusunda anlaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a görüşme için teşekkür eden Putin, "Bugünkü toplantının çok verimli ve samimi olduğunu düşünüyorum." dedi.
"Erdoğan’ın girişimleri ve iradesi sayesinde mümkün oldu"
Putin, "Bu çatışmasızlık bölgesinin inisiyatifi mayıs ayında Sayın Erdoğan ile Soçi'de yaptığımız görüşmede ortaya çıkmıştır. Bu çatışmasızlık bölgelerinin yerine getirilmesi çalışmaları gerçekten zor oldu. Gerek Suriye ihtilafının tarafları için gerekse Astana sürecinin garantör ülkeleri Rusya, Türkiye ve İran bakımından zor oldu. Ancak bütün zorluklara rağmen önemli bir başarıya imza attık. Bu başarı özellikle dostum Sayın Erdoğan’ın girişimleri ve iradesi sayesinde mümkün oldu." dedi.
Suriye'deki savaşın sonlandırılması ve halkın evlerine dönebilmesi için koşulların ortaya çıktığına dikkati çeken Putin, "(Çatışmasızlık bölgesi oluşturulmasıyla) Aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Cenevre'deki siyasi çözüm arayışı sürecine de önemli bir ivme kazandırılmıştır." diye konuştu.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) gayrimeşru referanduma ilişkin Putin, görüşmede bu konuyu da ele aldıklarını belirterek, ülkesinin ilkesel tutumunun Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından daha önce açıklandığını hatırlattı.
Putin, Suriye ve bölgedeki sorunların çözümü hakkında iki ülkenin dışişleri bakanlıkları, askeri yetkilileri ve istihbarat birimleri arasında çalışmaların etkinleştirilmesinde anlaştığını aktardı.
"Ticaret hacmi önemli artış kaydetti"
Görüşmede ikili ticari ilişkileri de ele aldıklarını söyleyen Putin, geçen yılki düşüşün ardından bu yıl içinde ticaret hacminin önemli artış kaydettiğini vurguladı.
Bu yıl Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının 11 kat artarak 2,5 milyona ulaştığı bilgisini veren Putin, bu gelişmelerin Erdoğan ile Moskova'da mart ayında vardıkları mutabakatlar sayesinde mümkün olduğunu vurguladı.
Vladimir Putin, şöyle devam etti:
"Özellikle enerji alanında Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı ve Akkuyu Nükleer Santrali projelerini değerlendirdik. Haziran ayında Sayın Erdoğan ile Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı'nın deniz kısmına start verdik. Bu proje ile ilgili bütün çalışmalar zamanında ve programa göre ilerlemektedir. Akkuyu Nükleer Santrali'nin ilk ünitesini daha kısa süre içinde inşa edip devreye sokmak için çalışma yapıyoruz. Bu, Türk ortaklarımızla yapacağımız koordineli çalışmalarla mümkün kılınacaktır."
Ticari ve yatırım ilişkilerinin önündeki engellerin kaldırılması için çalışmaya devam edileceğine dikkati çeken Putin, ilgili bakanlıklar ve kurumlar arasındaki koordineli çalışmalar sayesinde özellikle tarım alanında neredeyse bütün kısıtlamaların kaldırıldığını kaydetti. Putin, "Bu senenin ilk yarısında Türkiye'den Rusya'ya tarım ihracatı yüzde 58,7 artmıştır." ifadesini kullandı.