Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ifadelerine başvurulan iş adamları, FETÖ mensupları tarafından "keramet sahibi olarak görülen ve tapınılacak hale getirilen" terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in, Türkiye'deki fabrika ve üniversiteler ile ilgili direktifler verdiğini aktardı.
İş adamı L.D, 2009'da Kurban Bayramı'nda FETÖ'nün ABD'ye terör örgütü elebaşı Gülen'in yanına gezi düzenlediğini, kendisinin de geziye katıldığını söyledi.
Pensilvanya'da "Fetullah Gülen'in kaldığı kamp" dedikleri büyük bir arazi içinde, evlerin bulunduğu çiftliğe benzeyen yere götürüldüklerini aktaran L.D, nizamiye girişinde güvenlikçilerin telefonla içeri girilmesinin güvenlik açısından yasak olduğunu belirterek telefonlarını aldığını kaydetti.
O gece yemek yedikten sonra ibadet ettiklerini dile getiren L.D, ertesi gün başka illerden gelen yaklaşık 70-80 kişilik grupla evdeki bir salona alındıklarını, buraya terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in geldiğini ifade etti.
Üniversitede konservatuvar bölümünün açılmasını istemiş
Yaklaşık bir saatlik sohbetin ardından dışarıya çıktıklarını anlatan L.D, şunları kaydetti:
"Bir süre sonra Fetullah Gülen'in Konya grubuyla görüşmek istediği söylenince aynı salona yeniden geldik. Hepimiz salonda toplandık. Gülen salona geldikten sonra tek tek ne iş yaptığımızı, nereli olduğumuzu, ismimizi sorarak bizimle tanıştı. Mehmet Yaşar Gül (Kapatılan Mevlana Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı) Gülen'e Hindistan'da fabrika açmak istediğini söyleyerek izin istedi. Gülen, 'fabrika açmasının iyi olacağını, hiçbir sakıncasının olmadığını' belirtti. Daha sonra Mevlana Üniversitesi Rektörü Bahattin Adam üniversiteyle ilgili bilgiler verdi. Gülen, üniversitede konservatuvar bölümünün açılmasını tavsiye ederek, burada sanatçı yetiştirilmesini istedi. Konuşmalardan anladığım kadarıyla Fetullah Gülen Mevlana Üniversitesine çok önem veriyordu ve kendisi bire bir bu üniversiteyle ilgileniyordu. Dört gün kaldıktan sonra yurda döndük."
Varlıklı iş adamlarına "VIP" muamelesi
İş adamı E.Ç, Konya grubunun 2013'te Fetullah Gülen'in yanına düzenlediği geziye katıldığını dile getirdi.
Gülen'in kaldığı yerleşim alanı girişinde bilgisayar ve telefonları teslim ettikten sonra binaya alındıklarını aktaran E.Ç, birçok ülkeden gelen Türk gruplar gördüğünü söyledi.
Çok lüks bir VIP araçla gelen 4-5 kişinin direkt Gülen'in yanına çıktığına işaret eden E.Ç, "Bu kişiler yaklaşık iki üç saat sonra ellerinde hediye paketleriyle aynı araca binerek gittiler. Sorduğumda söz konusu kişilerin İstanbul'daki büyük iş adamları olduğu söylendi." dedi.
"Kendisini ulaşılmaz biri gibi gösterdi"
Ailesiyle görüşmek için gece cep telefonunu güvenlikten almaya gittiğini anlatan E.Ç, şöyle devam etti:
"Güvenlikçi, telefonla konuşmamın yasak olduğunu, konuşacaksam 10 kilometre ileriye gitmem gerektiğini söyledi. Kızdım, 'burada kanunsuz bir iş mi yapıyoruz?' diyerek tartışmaya başladım. Yanımdakiler 'gel, hallederiz' diyerek beni oradan uzaklaştırdı. Hatırladığım kadarıyla Mehmet Yaşar Gül ya da Memduh Oğuz valizinden telefon çıkarttı. Ben de ailemle görüştüm. Bana 'telefonla görüştüğünü Feyzi hoca duymasın, bize kızar' dediler. Ertesi gün Konya grubunun Fetullah Gülen ile görüşeceğini söylediler. Gülen'in yanına gittiğimizde içerisi çok kalabalıktı. Başka yerlerden gelen gruplar vardı. Mehmet Yaşar Gül, Konya'da kendisine ait fabrikaya bir Alman firmasının talip olduğunu söyleyerek, satıp satmama konusunu Gülen'e sordu. O da satmamasının uygun olacağını söyledi. Pensilvanya'ya girişte telefonlarımızın alınması, telefonla konuşmamıza izin verilmemesi, Fetullah Gülen'in bizimle iki gün görüşmeyip bizden sonra gelen diğer şahıslarla görüşmesi, sanki kendisini ulaşılmaz biri gibi göstermeye çalışması beni Gülen cemaatini sorgulamaya sevk etti."
"Keramet sahibi ve tapınılacak biri haline getirilmiş"
İş adamı M.Ç. ise 2012 yılında Fetullah Gülen ziyaretiyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Bize konsoloslukla görüşmede, Gülen ile görüşmeye gidileceğinin söylenmesine gerek olmadığı bildirildi. Sonradan öğrendim ki birçok iş adamının vizesi onaylanmamış. Amerika'ya indiğimizde cemaate bağlı bir turizm şirketi görevlileri bizleri karşıladı. Pensilvanya'ya götürdüler. Fetullah Gülen'in kaldığı ve içerisinde 6-7 villanın olduğu bir araziye girdik. Girişte bize orada bulunan görevliler, 'burada gördüklerinizle ilgili kimseye bir şey bahsetmeyeceksiniz' diyerek, yemin ettirdiler. Daha sonra bizim grubumuza tahsis edilen villaya yerleştik. Burada dört gece kaldık. Üçüncü gün Gülen ile görüştük. Görüşme 15 dakika sürdü. Görüşmeye katılanların dua isteği Gülen tarafından yerine getirildi. Pensilvanya'da bulunduğumuz dört gün içerisinde tüm yediğimiz ve içtiğimizin ücretini kendimiz verdik. Benim burada gözlemlediğim en büyük şey, Fetullah Gülen'in keramet sahibi olarak görülmesi ve tapınılacak hale getirilmesidir."