1960 ve 1970'li yıllarda darbe olacağı Genelkurmay'ın binasının ışıklarına göre tahmin edilirdi. Ne zaman darbe söylentileri çıksa gazeteciler Genelkurmay'ın önünde turlar, ışıkları yoklardı. Gece ışıklar yanıyorsa darbenin yakın olduğu anlaşılırdı.
Bunu bilen Kenan Evren, 12 Eylül darbesinin gelişini saklamak için ön cephe ışıklarını kapatıp arka odalarda planları hazırladı. Ancak 28 Şubat postmodern darbesinde ışıklar bilerek açık tutuldu. 28 Şubat'ta hedef hükümete psikolojik mesaj vermekti.
TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel, konuyla ilgili "Daha önce Türkiye’de sürekli siyasete ayar verme, siyasete yön biçmek, darbe çağrışımı yapmak için bu kullanılan bir sözdür. Genelkurmay’ın ışıkları yanıyordur. Bunların hepsi darbeyi çağrıştırır" dedi.
Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet ise, 28 Şubat döneminde "Genelkurmay'ın ışıkları yanıyor" diye gazetelerde manşetler atıldığını söyledi.