Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Elin oğlu bu bölgeyi yeniden dizayn ederken Türkiye'nin söz sahibi olmasını istemez. Elin oğlu soğuk savaş sonrasında dünyayı yeniden dizayn ederken Türkiye'nin denklemin içerisinde olmasını istemez. FETÖ'yü de PKK'yı da bunun için başımıza bela ediyorlar." dedi.
Kurtulmuş, İstanbul'da Tüm Sinoplu İşadamları Yardımlaşma Derneği'nin (TÜSİYAD) düzenlediği iftar yemeğinde iş adamlarıyla bir araya geldi.
Ramazan ayının insanlara kişisel muhasebe hesabı yapma imkanı verdiğini belirten Kurtulmuş, "Sadece şahsi değil, millet olarak, ümmet olarak da ramazanda hesaplarımızı yeniden yapmak, gözden geçirmek durumundayız." diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin de bulunduğu coğrafyanın önemine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu imkanlarla mevcut durumu kıyaslayınca mevcut durumun da çok da iç açıcı olmadığını görüyoruz. Bu kadar zenginliklere, güzelliklere, jeostratejik ve coğrafi imkanlara rağmen, yeraltı ve yer üstü imkanlara rağmen İslam coğrafyası genelde yoksulluk ve fukaralıkla boğuşuyor. İslam dünyası eğitimsizlikle, aynı zamanda dış işgaller ve baskılarla boğuşuyor. İslam dünyasında iç çatışmaların, mezhep, meşrep ve etnik çatışmaların maalesef giderek artırıldığı bir döneme giriyoruz."
Yakın çevreye bakıldığında içinden geçilen dönemin öneminin daha iyi anlaşılacağını dile getiren Kurtulmuş, Suriye, Irak, Libya, Yemen ve başka bölgelerdeki Müslümanların Türkiye'deki gibi şanslı olmadığını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda yaşadığı sıkıntıları da hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Bu kadar kriz, kaos, işgal, çatışma, harp ve darp yetmiyormuş gibi bir de Katar üzerinden yeni bir kriz bölgede filizlendirilmeye, yeni bir kriz üretilmeye çalışılıyor. Ortada hiçbir sebep yokken Katar'a başta komşu ülkeleri olmak üzere birtakım baskılar, birtakım ambargolar uygulanan yeni bir döneme giriyoruz. Maalesef tam Katar krizinin başladığı günlerde İran'da bombalar patlıyor, İran Meclisi basılıyor, orada son rakam 17 idi, 17 masum sivil insan orada öldürülüyor. Bunu içimiz kararsın, manzaranın karamsarlığına bakalım diye söylemiyorum. Bu sofrada bulunan her birimizin üstüne ne kadar büyük bir sorumluluk düştüğünü ifade etmek için söylüyorum."
"PKK'nın Türkiye'ye verdiği zarar yaklaşık 1,5 trilyon dolardır"
Türkiye'nin sadece kendisinden ibaret bir ülke olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'nin derdinin de sadece Türkiye'nin derdi olmadığını söyledi.
Kurtulmuş, bölgede yaşanan tüm sıkıntılara karşı Türkiye'nin güçlü olması gerektiğini belirterek, "Güçlü bir Türkiye sadece kendi halkının ekonomik ve sosyal refahı için değil, dünyadaki barışın ve dengenin kurulması için de elzemdir, şarttır. Onun için ramazan mevsimini bir de bu açıdan değerlendirmek durumundayız. Türkiye olarak biz güçlü olacağız. Güçlü olmak için bizim de çok şükür her türlü imkanımız var. Bu imkanları en güzel şekilde değerlendireceğiz. Daha ileriye gideceğiz. Bugün bu coğrafyada hesaplarını yapanlar Türkiye olmadan bir hesap yapabilir noktada değildir. Türkiye olmadan bölgede sorunların hiçbirisinin kalıcı bir şekilde çözülmesi de çok mümkün görünmüyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de kişi başına milli gelirin 3 bin dolardan 11 bin dolar seviyesine geldiğini hatırlatan Kurtulmuş, 25 bin dolar milli gelir seviyesinin yakın zamanda yakalanacağını dile getirdi.
Kurtulmuş, bu güce ulaşan Türkiye'nin sözünün gücünün de aynı oranda artacağını belirterek, o nedenle iftar sofralarında yakalanan birlik beraberlik ve kardeşliğin sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de insanların arasına fitne sokulmasına izin vermeyeceklerini aktaran Kurtulmuş, etnik ve mezhebi olarak bu coğrafyanın bölünmesine prim veren siyasetlere müsamaha göstermeyeceklerini kaydetti.
Numan Kurtulmuş, birilerinin Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olduğunu ifade ederek, "Türkiye, uzunca bir süredir son derece büyük problemlerle karşı karşıyadır. Çok eskiye kadar gidersek 70'li yılların ortasına kadar gideriz. Türkiye'de 70'li yılların ortasından itibaren PKK'yı Türkiye'nin başına bela ettiler. Ondan önce Asala denilen bir bela vardı. PKK'nın bugüne kadar Türkiye'ye verdiği zararın maliyeti yaklaşık 1,5 trilyon dolardır. Eğer Türkiye bu parayı terörle mücadeleye değil de ekonomik kalkınma için yapmış olsaydı çoktan 30 bin dolarla seviyesine gelmiş olacaktık." dedi.
"Elin oğlu güçlü, büyük Türkiye istemez"
Türkiye'ye terörle diz çöktürülmeye çalışıldığını belirten Kurtulmuş, her yükselişte darbe teşebbüsleri yaşandığını söyledi.
Türkiye'nin daha güçlü ve daha güvenli bir şekilde yoluna devam ettiğini aktaran Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunlar olurken çevredeki bu terör, krizler, kaoslar dolayısıyla Türkiye, ciddi şekilde etkileniyor. En son hem de dost ve müttefik bildiğimiz ülkeler, 'bu PKK'nın kuzenidir' dediğimiz terör örgütüne, 'PKK ile aynı örgüttür' dediğimiz örgüte, PYD'ye televizyonlarda görüyorsunuz her türlü silahları vererek Türkiye’nin başına bela etmeye çalışıyor. Bütün bunların özeti şudur. Elin oğlu güçlü, büyük Türkiye istemez. Elin oğlu bu bölgeyi yeniden dizayn ederken Türkiye’nin söz sahibi olmasını istemez. Elin oğlu soğuk savaş sonrasında dünyayı yeniden dizayn ederken Türkiye'nin denklemin içerisinde olmasını istemez. FETÖ'yü de PKK'yı da bunun için başımıza bela ediyorlar. Türkiye'de yeni doğan krizleri de bunun için ortaya koyuyorlar. Bu coğrafyada krizlerin ortaya çıkmasının sebebi, bu coğrafyanın büyüyüp, güçlenip bir araya gelmemesidir. Onun için biz hem kendi içimizde bu ekonomik, siyasi istikrarımızı sürdüreceğiz, dayanışmamızı, birliğimizi, beraberliğimizi sürdüreceğiz, fitnecilerin fitnelerine asla müsamaha etmeyeceğiz. Kötü söz söyleyenlerin, fitne çıkaranların sözlerine itibar etmeyeceğiz. Daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz ama yetmiyor, Türkiye'nin bu coğrafyada daha fazla bölünmenin değil daha fazla bütünleşmenin öncüsü olması gerekiyor."
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Türkiye'ye üç milyonu aşkın Suriyelinin geldiğini ve Türkiye olmasaydı bu Suriyelilerin gidecek yerinin bulunmadığını anımsatarak, "Avrupalı, 300 Suriyeli gördüğü zaman ayakları titriyor. Türkiye, üç milyonu aşkın Suriyeliye ev sahipliği yaptı, bu millet, Allah'a şükür ses çıkarmıyor. Oralarda olanlar Türkiye'de olsa, bu 80 milyon aziz millet nereye gidecek? Bizim gidecek başka yerimiz yok. Bizim dayanacağımız başka kapı yok. İnsanlığın, vicdanın, insafın son kalesi Türkiye’dir. Türkiye topraklarını da sonuna kadar kanımız pahasına savunmaya devam edeceğiz. Türkiye topraklarında da vatandaşlarımızın hepsinin özgür olarak, güçlü bir ülkenin çocukları olarak ayakta kalmasına, daha ileriye gitmesine hep beraber gayret sarf edeceğiz." şeklinde konuştu.
"Kim ne iş yapıyor olursa olsun kim nerede olursa olsun herkes işini en güzel şekilde yapacak ve herkes hedefini aynı noktaya doğrultacak." diyen Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Hedefimiz, güçlü Türkiye'yi daha ileriye götürmektir. Hedefimiz, Türkiye'nin bir esenlik adası olarak varlığını, birliğini korumasını temin etmektir. Hedefimiz, yeryüzünde daha adil bir sistemin kurulmasını sağlamak, hedefimiz yeryüzünde şu anda yerlerde sürünen bu İslam dünyasını, İslam ülkelerini hep beraber ayağa kaldırmaya gayret etmektir. Onun için yapacak çok işimiz var."
İftar yemeğinde TÜSİYAD Genel Başkanı Mustafa Özalp, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal birer konuşma yaptı.