33 Avrupa ülkesini kapsayan raporda önemli tespitlere yer verilirken, İslamofobi raporunda çözüm için yollar da anlatılıyor. Rapor için ırkçılık ve islamofobi alanında uzman 40 isim çalıştı. Avrupa’da islamofobide ciddi artış olduğu belirtildi. İslamofobinin Avrupa’da farklı kültür ve dinlerin bir arada yaşamasının önünde büyük bir tehdit halide geldiği belirtildi.
Avrupa İslamofobi Raporu, Rusya’dan Portekiz’e, Malta’dan Norveç’e kadar farklı devletlerdeki islamofobik eğilimleri ve gelişmeleri analiz ediyor. Her yıl düzenli olarak yayınlanan rapor Avrupa’daki Müslüman karşıtı ırkçılığın yapısal boyutunu ortaya koyuyor.
Avrupa ülkelerinde terör saldırılarının ardından İslamofobik olaylarda ciddi artış yaşandı. Aşırı sağcı hareketlerin mensupları, ülkelerindeki İslami kurulşarı da hedef almaya başladı. Cami, okul ve iş yerlerine yönelik düzenlenen saldırılarda ırkçı ifadelerin bulunduğu pankartlar asıldı. İslamafobik ve ırkçı ifadeler içeren tehdit mektupları gönderildi.
Rapora göre 2017 yılında Almanya'da 908, Polonya'da 664, Hollanda'da 364, Avusturya'da 256, Fransa'da 121, Danimarka'da 56 ve Belçika'da 36 İslamofobik saldırı gerçekleşti.
Cami, iş yeri ve okul saldırıları somut düşmanlık halini aldı
Bugün gelinen noktada İslamofobi artık müslümanlara yönelik sadece bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştı ve okul, iş yeri, cami, toplu taşıma araçları ve sokakta müslümanlara yönelik fiziki saldırılarda kendini gösteren somut bir düşmanlık halini aldı.
İslamafobi Avrupa'da normalleşmiş bir ırkçılık türü oldu
Rapor, Avrupa’da İslamofobi’nin genel bir değerlendirmesini içermesinin yanı sıra, neredeyse tüm Avrupa Birliği üyeleri ile Rusya ve Norveç gibi 33 ayrı ülkedeki islamofobik gelişmeleri inceliyor. İslamofobi ve Müslüman karşıtı ırkçılığı gerçeğinin Avrupa’da bir çok kesim tarafından inkar edilmesi, İslamofobi’yle mücadele etmek için yoğun bir çaba ve siyasi bir iradenin gerekliliğini ortaya koyuyor. İslamofobi bugün Avrupa Devletleri, kurumları ve toplumlarında normalleşmiş olan bir ırkçılık türü oldu.
Avrupa'da aşırı sağcı söylemler belli grupları aşıp genele yayıldı
İslamofobi’nin varlığının inkar edilmesi, yalnızca toplumun marjinal kesimlerini oluşturan aşırılık yanlısı gruplarla sınırlı kalmadı, aşırı sağcı bu söylem aynı zamanda Avrupa’da merkez siyasete de taşındı. Bu şekilde islamofobik söylem ve propaganda sadece aşırı sağcı radikal gruplar tarafından değil aynı zamanda sosyal demokratlar, liberaller, solcular ve muhafazakarlar tarafından da kullanılmaya başlandı..
Buzdağının görünmeyen kısmı çok daha fazla
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (FRA) tarafından yayınlanan bir araştırma, Avrupa’daki Müslümanların yüzde 76’sının yaşadıkları ülkelere güçlü bir şekilde bağlı oldukları ancak Avrupa’daki Müslümanların yüzde 31’lik bir kesiminin iş başvurularında ayrımcılığa uğradıklarını ortaya koydu. Aynı araştırma’da Avrupadaki Müslümanların sadece yüzde 12’sinin yaşadıkları ayrımcılığı ilgili makamlara bildirdiklerini tespit edildi. Dolayısıyla, Avrupa’da Müslümanların karşı karşıya kaldıkları ayrımcılığın boyutu, İslamofobi ve Avrupa’da Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarını inceleyen herhangi bir raporda yer alan rakamlardan çok daha fazla.
Avrupa İslamofobi Raporu'nun tamamına http://www.setav.org adresinden ulaşılabilir.