Büyükelçi Aybet, UNESCO'nun 216. Yürütme Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İslam karşıtlığı (İslamofobi) teriminin Türkiye’nin girişimleriyle Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edildiğini hatırlattı.
Buna karşın, UNESCO Yürütme Kurulundaki birçok ülkenin, bu terimin örgütün ayrımcılık ve ırkçılıkla ilgili bir karar tasarısında yer almasına karşı çıktığını belirten Aybet, Türkiye'nin girişimleriyle İslam karşıtlığı teriminin söz konusu karar tasarısında da yer alacağını kaydetti.
Bu sabah @UNESCO Yürütme Kurulunda UNESCO’nun Irkçılık ve Ayrımcılık Yol Haritasına İSLAM KARŞITLIĞI İLE MÜCADELE yi ekleyen düzeltmelerimizin kabulununden önce yaptığım konuşmam.
— Gülnur Aybet (@Gulnuray) May 17, 2023
Hayırlı olsun.
My statement at UNESCO’s Executive Board this morning before introducing our… pic.twitter.com/NBLVW1COdK
Aybet, konuşmasında, tüm dinlere ve hiçbir şeye inanmamayı seçenlere karşı da ayrımcılıktan kaçınılması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
"Ancak bugün İslamofobi konusunda bir aciliyet mefhumu var. Kutsal kitabın alenen yakıldığı başka hiçbir yapı sistemine ya da dine karşı bu tür saldırılar görmüyoruz. Dolayısıyla bir dine karşı işlenen spesifik nefret suçunun çok somut örneklerini görüyoruz ve bunun gerçekleştiğini inkar edemezsiniz.
Dolayısıyla bu konuyu, BM tarafından tanınan bir terim altında bir dine karşı spesifik bir nefret suçu olarak ayrımcılıkla ilgilenen bu organın dikkatine sunmak için bir aciliyet mefhumu da var çünkü bildiğimiz gibi ırkçılığın büyümesinin ve yayılmasının bir yolu olarak tarih bize ‘Bugün kitabını yakan yarın seni yakar’ anlayışının olduğunu gösterdi. Bu yüzden, bu aslında çok çok önemli bir nokta. Bu nedenle İslamofobi teriminin, (Ayrımcılık Yol Haritası) belgesinde yer almasının son derece önemli olduğunu düşünüyorum."