Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık" projesi kapsamındaki "Söz Veriyorum" kampanyası ile ilgili, "Bugün bu lansmanla beraber tanıttığımız kampanya, diğer taraftan sosyal medya ve sosyal mecra kanallarından da tanıtılıyor. Hızlı bir şekilde bu konuyla ilgili farkındalığın artması ve hem de burada bir dünya rekoru kırılması hedefleniyor." dedi.
Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğinde gerçekleştirilen "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık" projesi kapsamındaki "Söz Veriyorum" kampanyasının lansmanında yaptığı konuşmada, "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık" projesinin dünyaya örnek olacak bir duruma geldiğini, oluşturulan farkındalık çalışmalarıyla milyonlarca insanın dikkatini çektiğini söyledi.
Tarım ve gıdanın önemine değinen Pakdemirli, "Tarım yapılabilir 50 santimetrelik (cm) bir toprak, ortalama olarak 20 bin yılda, yani 7,3 milyon günde oluşuyor. Ana besin kaynaklarımızdan birisi olan buğday, 9 ayda, yani 270 günde hasat ediliyor. Bir insan, açlığa su varsa 56 gün, su yoksa 14 gün dayanıyor. Gıda üretim kaynakları milyonlarca günde oluşuyor ve üretim yüzlerce günde yapılıyor. Gıdanın ortaya çıkış öyküsünü ne kadar iyi bilirsek elimizdekinin değerini o kadar iyi anlarız ve anlatabiliriz." ifadelerini kullandı.
Pakdemirli, bugün 7,8 milyar olan dünya nüfusunun, aşağı yukarı 30 yıl içerisinde 10 milyar olacağını aktararak, "Gıda talebine dayalı üretim artışı olarak da en azından yüzde 60 daha fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Bu nasıl karşılanacak? Hem üretimi artırarak hem de gıda kayıp ve israflarını azaltarak karşılayabiliriz. Bugün yeni bir rakam vereceğim. BM'nin Temmuz 2020'deki son raporuna göre, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını 2020 sonu itibarıyla dünyada 130 milyon kişiyi daha kronik açlığa mahkum edebilir." şeklinde konuştu.
"Gıda okuryazarlığı son derece önemli"
Bekir Pakdemirli, tüm lojistik süreçleri içerisinde gıdanın yüzde 14'ünün kaybedildiğini ve bunu çözmek için birçok çözümle ilgili çalışmanın bakanlık ve dünyanın bütün ülkeleri tarafından yapıldığını anlattı.
Pakdemirli, gıda israfı konusunda daha fazla bilinçlendirme, tüketiciyi ve tüketenleri bilinçlendirme kampanyasının yapılması gerektiğine işaret ederek, "Gıda okuryazarlığı son derece önemli. Gerçekten bir markete girildiğinde, gıdanın ele alındığında neyle karşı karşıya kalındığını, neyi tükettiğini, ne kadar alması gerektiğini ortalama bir vatandaşımızın biliyor olması ve çok iyi takip etmesi lazım. Bakanlığımızda Tarım ve Orman Akademisi var. Burada önümüzdeki günlerde gıda okuryazarlığına ait de çeşitli dersler veriyor olacağız." dedi.
"EBA TV'de özel ders olarak müfredata giriyor"
Kampanyaya ilişkin özel bir web sitesi oluşturulduğu bilgisini paylaşan Pakdemirli, "Toplumun her kesiminin destek vereceği güçlü bir iletişim süreci yürütülüyor. EBA TV'de özel ders olarak müfredata giriyor. 'Sofranasahipcik.com' adresine girip gıda kaybı ve israfına karşı mücadele edeceğimize söz vereceğiz." diye konuştu.
Söz konusu kampanyanın kayıp ve israf farkındalığına yönelik çalışmalar sırasında maskot olarak kullanılacak "Cano"yu da kamuoyuna tanıtan Pakdemirli, "Cano"nun kampanya boyunca restoran, kafe ve market gibi yerlerde kampanyayı hatırlatacağını aktardı.
Toplumun tüm kesimini "Söz Veriyorum" kampanyasına katılmaya davet eden Pakdemirli, bu kampanya ile 2 milyon kişiyle dünyada çevrim içi olarak en çok imza atılan kampanya rekoru kırmayı hedeflediklerini kaydetti.
"Üretilen her 3 gıda maddesinden birini maalesef çöpe atıyoruz"
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Başarılı kampanyalar yürütme konusunda Bakanlığın gayretlerini sürdürdüğüne işaret eden Pakdemirli, "Geçen yıl Geleceğe Nefes çok başarılı bir kampanyaydı. Bu sene de yine toplumsal bilinci ve farkındalığı artırmak maksadıyla 'Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık' sloganıyla bir kampanya başlattık." dedi.
Dünya ve Türkiye'de gıda üretimi ve israfının fazla olduğunu belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Üretilen her 3 gıda maddesinden birini maalesef çöpe atıyoruz. Örnek verecek olursak, evimize 3 ekmek alıyorsak bir tanesini maalesef çöpe atıyoruz veya toplam tarım paydaşları sektörü 20 milyon tonun üzerinde buğday üretiyorsa biz bunun 3'te birini çöpe atıyoruz. Buradaki kayıp ve israfları önlemek, tüketiciyi bilinçlendirmek maksadıyla aslında bu yola çıktık. 'www.sofranasahipcik.com' diye bir adresimiz var. Buraya milletimiz, vatandaşlarımız giriyor. İsim, soy isimlerini ve şehirlerini giriyorlar ve diyorlar ki 'evet, ben söz veriyorum,' Böylelikle kampanyaya milyonlarca insanımız bir şekilde sahip çıkmış oluyor. Bugün bu lansmanla beraber tanıttığımız kampanya, diğer taraftan sosyal medya ve sosyal mecra kanallarından da tanıtılıyor. Hızlı bir şekilde bu konuyla ilgili farkındalığın artması ve hem de burada bir dünya rekoru kırılması hedefleniyor. Tabii ki dünya rekorunu kırmak, 'bir rekor kıralım' maksadıyla değil, olabildiğince fazla insana ulaşıp özellikle gıdamızı korumakla ilgili farkındalığı artırmaktır."
"Covid-19 sürecinde insanlar gıda ve tarımın önemini anladı"
Bakan Pakdemirli, özellikle Covid-19 sürecinde söz konusu lansmanın gerçekleştirilmesine ilişkin, "Biz aslında korona çıkmadan önce bu yıl için bunu planlamıştık. Aslında lansman da belki mart ayında falan olacaktı ama koronayla birlikte lansmanı da biraz öteledik. Bir süre sonra da dedik 'Kovid-19 aslında bizim için bir fırsat.' İnsanlar gıdanın önemini anladılar. Tarımın önemini anladılar. Biz hep 'tarım, savunma sanayisinden daha önemlidir' diyorduk. Şimdi hakikaten bunu anladılar. Uçaklarınız olabilir, füzeleriniz olabilir, birçok şeyiniz olabilir ama eğer onu uçuracak olan insanlar açsa uçurma imkanınız yok. Bu yüzden gerçekten böyle zamanlarda tarımın çok stratejik olduğu, en az bir savunma sanayi kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Biz de bu maksatla bunu ertelemek istemedik." ifadelerini kullandı.
Lansmanı yapılan kampanyanın sürekli devam eden bir kampanya olduğunu vurgulayan Pakdemirli, "Bu biraz daha hayat biçimimiz olacak bir kampanya... 2021'in ilk aylarında da, ilk çeyreğinde de 4-5 gün süresince Atıksız Mutfak diye bir yarışma düzenleyeceğiz. Buna tüm milletimiz davetli olacak. Ondan sonra herkes kendi deneyimini bize bir şekilde anlatacak. Burada da biz bu işin liderini, şampiyonunu mutlaka hep birlikte seçeceğiz." diye konuştu.