Sağlıkta Dönüşüm Programı ile hayata geçirilen şehir hastaneleri projesi kapsamında ülkenin dört bir yanında sağlık üsleri hizmete alınmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "hayalim ve sevdam" olarak nitelendirdiği ve hizmet kaliteleriyle öne çıkan şehir hastaneleri, hastaların sağlıkla ilgili sorunlarının tek bir merkezde çözülebildiği yerlerin başında geliyor.
Yarım asra yakındır şifa dağıtan Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi de İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) tarafından Göztepe yerleşkesinde hayata geçirilen ve yapımında son aşamalara gelinen yeni binasıyla hem yeni yüzüne hem de şehir hastanesi statüsüne kavuşacak.
Türkiye'nin en modern sağlık merkezlerinden ve kentin Anadolu Yakası'nın sağlık üslerinden olması planlanan hastanenin örnek poliklinik, ameliyathane, hasta ve yoğun bakım odaları ile deprem izolatörü ve yapımı süren helikopter pisti görüntülendi.
Deprem anında operasyonel faaliyetler devam edebilecek
Göztepe yerleşkesinde 245 bin 667 metrekarelik kapalı alanda yükselen 7 bloklu hastane, fiziki alt yapısı, nitelikli yatak kapasitesi ve sahip olduğu yüksek teknolojisiyle göz dolduruyor.
Yakın zamanda 5 bloku açılması planlanan hastane, ilk etapta 80'i yoğun bakım olmak üzere 604 yatak, 175 poliklinik, 27 ameliyathane, 52 acil servis yatak sayısıyla hizmet verecek.
Hastane ikinci etabı tamamlandığında ise 1116 yatak, 239 poliklinik, 28 ameliyathane, 38 doğumhane kapasitesine sahip olacak.
Öte yandan, hastanenin ilk etapta 419 açık, 454 kapalı olmak üzere toplam 873; ikinci etabın bitmesiyle de toplamda 796'sı açık 635'i kapalı olmak üzere 1431 araçlık otopark kapasitesi bulunacak.
Olası deprem riskine karşı da en üst düzeyde güvenlik önlemleri alınan hastanenin 5 bloku 385 deprem izolatörü kullanılarak inşa edildi. Sistem sayesinde oluşabilecek risklerin azaltılması amaçlanan hastanede, deprem anında da operasyonel faaliyetlere devam edilebilecek. Öte yandan, hastanenin ikinci fazının açılmasıyla deprem izolatörü sayısı 503'e çıkacak.
Kalp-damar cerrahi, yara bakım ve inme merkezi konumunda da olacak hastane, günde yaklaşık 6-7 bin hasta sirkülasyonunu karşılayabilecek.
Elektrik, ısıtma ve soğutma için enerji üretiminde aynı kaynağın kullanıldığı "trijenerasyon" sistemine sahip olan hastanede, şehir dışı ve yurt dışından acil hastaların nakledilmesi için helikopter pisti de yer alacak.
"Hedefimiz ağustos ayı içinde milletimize hizmet verebilmek"
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu yaptığı açıklamada, şehir hastanelerinin bir üst konsept olarak düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Bu hastanelerin hastaların ihtiyaç duyacağı bütün tedavilerin yapılabileceği yapılar olduğunu anlatan Memişoğlu, fiziki olarak da mükemmel dizayn edildiklerini ve dünyanın en iyi sağlık yapıları olduklarını ifade etti.
Hem teknik hem donanım olarak da dünya standartlarının neredeyse üstünde yapıların oluştuğunu belirten Memişoğlu, "Bunların içlerini inşallah hekimlerimiz, öğretim üyelerimiz, öğrencilerimiz dolduracak. Hastalarımıza hem iyi hizmet vereceğiz hem eğitim ve bilim yuvaları olarak bu merkezleri kullanacağız. İstanbul'da rahmetli Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, şimdi de inşallah Göztepe'de yenilediğimiz bu hastanede de hem sağlık hizmeti sunacağız hem bilim üreteceğiz hem eğitim vereceğiz. Burada da Medeniyet Üniversitemizle beraber çalışıyoruz. Onlar buranın eğitimini ve bilimini yönetecekler biz de hizmetini yönetmeye çalışacağız." diye konuştu.
Prof. Dr. Memişoğlu, hastanenin ilk etabının hizmete açılması planlanan tarihe ilişkin, "Hedefimiz eylüle kalmadan ağustos ayı içinde burada milletimize hizmet verebilmek. Cihazların alımlarını ve programlarının hepsini yaptık. Şu anda İstanbul Valiliği İPKB buranın inşaatını yürütüyor. Bunun kabul aşamasında onlar. O verildikten sonra da en kısa zamanda inşallah ağustos ayında en geç eylülün başında hizmete vermiş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"İstanbul'un depremde sağlık hizmetini sunacak ana akslardan biri"
Göztepe Şehir Hastanesi binasının çok farklı özellikleri bulunduğuna dikkati çeken Memişoğlu, şöyle devam etti:
"İstanbul'da bilindiği üzere beklenen bir deprem var. İstanbul'un depremde sağlık hizmetini sunacak ana akslardan biri burası. Çünkü altında izolatör dediğimiz, depremde binanın hareketini minimize edecek süspansiyon sistemleri var. Öyle olunca da deprem anında hem ameliyat yapılabilir hem de normal hizmetini verebilir halde olacak. Çalışanların da depremden psikolojik olarak etkilenmemesini sağlayacak. Böylece normal fonksiyonunu görebilir bir hastane burası. Göztepe Şehir Hastanesi inşallah ülkemize büyük hizmetler sunacak. Burası 7 blok, şu anda 5'i açılacak. 2 bloku da kısa zamanda yapılacak diye düşünüyoruz. Onun da inşallah yakın zamanda temeli atılır diye ümit ediyoruz."
"Sağlık turizminde de bütün ihtiyacı karşılayabilecek alt yapılara sahip"
Sadece Türkiye'de değil dünyada ihtiyaç duyan bütün insanlara sağlık hizmeti verebilmeyi hedeflediklerini aktaran Memişoğlu, "Salgında şu görüldü esasında; sağlık anlamında çok iyi yerlerde olan bir ülkeden bahsediyoruz. Salgından sonra bu talebin daha da artacağını öngörüyoruz. Onun için bu hastaneler sağlık turizmi anlamında da bütün ihtiyacı karşılayabilecek alt yapılara sahip. 'Sağlık sunumunda neredeyiz?' tartışmaları artık bitmiş durumda. Türkiye sağlık sunumu, hizmeti ve bilimi anlamında da iyi yerlerde. Bundan sonra hem sağlık teknolojisi hem cihaz üretimi hem de sağlıkla ilgili yeni tedavilerin bilim insanlarımızca dünyaya verilmesi ve bunun önderliğini yapacak bir kabiliyete ulaşmış diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"İstanbul'un tamamını kuşatacak bir projenin içindeyiz"
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik de üniversite olarak şehir hastanesi konseptinde, "devasa" denilebilecek, hastalıkların her düzeyinin tedavi edilebileceği büyük bir kompleks ile yollarına devam edeceklerini belirtti.
Türkiye'de son dönemde dünyayla paralel olarak klasik üniversiteciliğin yanında araştırmacı ve girişimci üniversiteciliğin de ön plana çıktığını anlatan Çelik, "Biz bunun daha ötesinde toplumla entegre olmuş, onlara katkı oluşturan ve hizmet eden bir üniversitecilik mantığına varmalıyız diye düşünüyorduk. Tam bu süreçte şehir hastanesi bize bu fırsatı verecek." dedi.
Üniversitelerinde yaklaşık 800 tıp öğrencisi olduğunu aktaran Çelik, şehir hastanesinin uygulama ve tedavi boyutuyla onların her hastalığı görmesine fırsat tanıyacağını ifade etti.
Öğrencinin, tedavi ve tedavi sonrası süreç bağlamında da iç içe olabileceği bir atmosfere girmesinin onu bambaşka bir noktaya taşıyacağını vurgulayan Çelik, "Özellikle tıp alanı salt bilgi mevzusu değil. O beceri ve yetkinlik biraz da tecrübeyle elde ediliyor. Bizim en büyük artımız, öğrencimizin yaklaşık 3 yıl boyunca çok yoğun bir şekilde buradaki bütün birimlerde hastalığın çeşitli kademeleriyle buluşabiliyor olmasıydı. Bu en ciddi artımızdır diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Çelik, şehrin merkezine kurgulanan, 22 bin öğrenciyle kendini sınırlamayı hedefleyen, sağlık, sosyal bilimler ve mühendislik ayağında şehrin ihtiyacı olacak her alanda toplumla iç içe olmaya hazır bir üniversite olmayı amaçladıklarını dile getirdi.
Çelik, "Daha şu aşamada bile, bağımlılık esasında daha genelde yaşam koşulu ve becerisi noktasında, başlangıçta 4 ilçeyi esas alarak sonrasında 39 ilçeye yayılma amaçlı olarak İstanbul'un tamamını kuşatacak bir projenin içindeyiz. Bu tür faaliyetlerimizi buradan da alacağımız destekle inşallah her alana yaymak istiyoruz." şeklinde konuştu.