Küresel ısınmanın olumsuz etkileri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hissediliyor.
Geçen yılın aralık ayında İstanbul barajlarının doluluk oranı yüzde 20 seviyesine düşerken, kuraklık riski kendini her zamankinden daha fazla göstermişti.
Yetersiz yağışların yanına aşırı su tüketimi de eklenince doluluk oranları şehrin can damarlarından Sazlıdere Barajı’nda yüzde 5, Terkos’da ise yüzde 21'e kadar inmişti.
Kış aylarında etkili olan yağmur ve kar yağışlarına bilinçli su tüketimi de eklenince İstanbul ve İstanbullular önümüzdeki yaz için az da olsa nefes aldı.
Yüzde 5’lerden yüzde 42’lere
İSKİ verilerine göre bugün İstanbul’un tatlı su kaynakları olan barajlarda doluluk oranı yüzde yüzde 80,31.
Yüzde 97,23’lük oran ile Ömerli, 95,82 ile Darlık ve yüzde 95 ile Elmalı, İstanbul’un doluluk oranı en yüksek barajları...
Aralık 2020’de yüzde 5’lik oran ile kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Sazlıdere Barajı’nda bugün doluluk yüzde 42,59 seviyesinde.
Yağışlar, barajların çevresindeki insanları da mutlu etti. Yağışlarla birlikte çehresi yeniden değişen Sazlıdere Barajı'nın etrafında yaşayanlar, kimsenin rehavete kapılmaması ve su tasarrufuna her zaman önem verilmesi gerektiğini söylüyor.
Geleceğimizi garanti altına almalıyız
Bölgede balıkçılık yapan Galip Şen, ortaya çıkan görüntünün geçtiğimiz aylara göre hem kendisini hem de çevredekileri mutlu ettiğini anlatıyor.
Şen, barajdaki su artışının etkilerinin bölgedeki ekosisteminin canlanması ile bile fark edildiğini söylüyor.
Terkos Gölü’ndeki canlanma ise çıplak gözle daha çok fark ediliyor.
Özellikle kano turizminin yapıldığı göl, geçtiğimiz aylarda karaya oturmuş tekne ve kayık görüntüleri ile hafızalara kazınırken, bugün tekne ve kayıklar yeniden su üzerine çıkmış durumda.
Bölgede esnaflık yapan Ebru Keçeci, bir yandan pandemi sürecinin etkili olduğunu, bir yandan da tarlalarda ekim döneminin başladığını hatırlatarak, kuraklık ihtimalini hiç unutmamamız gerektiğini söylüyor.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu