Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı saldırılar tüm dünyanın en önemli gündem maddesi. Ajanslara düşen son dakika haberlerde; askeri konvoylar, gökyüzündeki füzeler, uçaklar, tanklar, zırhlılar, patlamalar ve dram var.
Gördüklerimiz Ukrayna'da yaşananların sadece bir boyutu. Aslında perde arkasında çok ciddi meydan okumaların yaşandığı birbirinden farklı alanlar da var. Bunların en önemlisi kuşkusuz ki istihbarat…
Peki, Ukrayna’da yaşananlara istihbarat temelinde bakarsak karşımıza nasıl bir fotoğraf çıkıyor? Ukrayna'da, istihbarat perspektifinden; saldırı öncesi ve sonrasında yaşananları bu alanda önemli çalışmaları bulunan Tolga Ökten ile konuştuk…
Genellikle 8 ana başlıkta ilerliyorlar
Ulusal güvenlik yapılanmasının bir parçası olan istihbarat teşkilatlarının, görevleri açısından ‘ofansif ve defansif’ olarak iki temel başlık altında incelenebileceğinden bahsediyor Ökten. Ofansif faaliyetler stratejik ve taktik hedef önceliklerinden oluşuyor.
Stratejik istihbaratın kendi içinde bazı öncelikleri var. Hedef ülkeler hakkında kapsamlı analizler yapılması temel hedef. Ökten bunların genellikle 8 ana başlık altında ele alındığını söylüyor: askeri, siyasi, coğrafi, ulaştırma, sosyolojik, ekonomi, biyografik ve teknolojik. İstihbarat örgütleri, bu başlıklarda yaptığı çalışmalarla hedef ülkenin stratejik ağırlık merkezlerini tespit etmeye çalışıyor.
Rus istihbaratı nasıl bir görüntü verdi?
Ökten, bu faaliyetin barış döneminde ve genellikle uzun zamana yayılarak yapıldığı bilgisini verdikten sonra devam ediyor:
“İşlerin daha da kızıştığı döneminde ise taktik öncelikler önem kazanıyor. Bu en basit tabiriyle istihbarat yapılanmasının askeri bir harekatı destekleyecek şekilde kullanılmasıdır. Taktik istihbarat önceliklerinin ise zaman hassasiyeti vardır ve çok daha dinamik bir süreçtir. ‘Savaşın sisi’ içerisinde askeri karar alıcılara durumsal farkındalık oluşturmaya ve zamanında/doğru/önemli bilginin sağlanmasını amaçlar.
Rusya’nın eski bir Sovyet ülkesi olan Ukrayna hakkında detaylı bir stratejik istihbarat kabiliyetine ve altyapısına sahip olduğu düşünülebilir. Bu süreç zaten ‘barış’ zamanında yıllarca yürütülmüştür. Hali hazırda diplomatik görüşmeler sürecinde de Rus Dış İstihbarat Teşkilatı (SVR) tarafından yoğun bir espiyonaj faaliyetinin yürütüldüğünü farz etmek gerekir.”
Ana aktör Rus Askeri İstihbaratı
Rusya’nın çatışma bölgesinde yürüttüğü taktik istihbarat faaliyetinin ana aktörünün Rus Askeri İstihbaratı (GRU) ve özel kuvvetleri olduğunu kaydeden Tolga Ökten, “GRU’nun cephe gerisinde yürüttüğü faaliyetlerde yararlandığı önemli bir enstrüman da yönettiği insan ağı. Bu ağın mensupları, şehirlerde yaşayan illegal unsurlardan ve savaş başladıktan sonra bölgeye aktarılanlardan oluşur” bilgisini paylaşıyor.
Bu noktada araya giriyoruz ve bir süredir haberlere de yansıyan ‘sabotajcılar’ ya da ‘düşman unsurların üniformasını giyen kişiler’ tarzı gelişmelerin nasıl okunması gerektiğini soruyoruz…
GRU ve özel kuvvet unsurları ile eşgüdüm içerisinde çalışan insan ağından, ki literatürde buna HUMINT deniliyor, sahada sıkça faydalanıldığını anlatıyor Ökten.
Bu kişilerin hedefleme, keşif, sabotaj faaliyetleri ile bilgi harekatı yürüttüğüne vurgu yapıyor ve “Yaklaşık bir haftadır Kiev, Harkov ve Odesa gibi şehirlerde yakalandığı belirtilen bu ‘sabotajcılar’ aslında küçük gruplar halinde savaş öncesi ve sırasında şehirlere sızan bu gruplar… Bu unsurlar ayrıca ele geçirilen Ukrayna araçlarını ve üniformalarını kullanarak kamuflaj unsurunu da kullanıyor” diyerek sorumuzu yanıtlıyor.
Ukrayna istihbaratı da çok etkin çalışmak zorunda
Rus istihbarat unsurlarının yakalandığı konusu bizi haliyle yakalayanlara yani Ukrayna istihbaratına götürüyor. Madalyonun Ukrayna tarafını anlatıyor bu kez Tolga Ökten:
“Bu noktada Ukrayna istihbaratının ve güvenlik güçlerinin İstihbarata Karşı Koyma (İKK) amaçlı defansif faaliyetleri karşımıza çıkıyor. İki ordu arasındaki konvansiyonel mücadele sürerken, istihbarat birimleri arasında da büyük bir meydan okuma devam ediyor.
Ukrayna neler yapıyor? Güvenlik güçleri, önleyici tedbirler çerçevesinde alan hakimiyeti sağlamaya çalışarak, sokağa çıkma yasaklarıyla ağın hareket alanını daraltıyor, halkın farkındalığını arttırarak da güçlü bir pasif direnç sağlıyor.
Ayrıca, hücrelere ve bunlara bağlı ağlara karşı hedef odaklı yoğun bir mücadele de sürüyor. Yakalanan şüphelilerin sorguları neticesinde elde edilen bilgiler anında operasyona çevriliyor ve ağın diğer unsurlarının tespitine çalışılıyor. Tespit edilen unsurlar yakalandıktan sonra ‘hedefleme’ çarkı tekrar başlıyor ve süreç başa dönüyor.
Bunlar olurken şehirlerde bulunan sinyal ve görüntü istihbaratına dayalı teknik unsurların da yoğun olarak kullanıldığını gözden kaçırmamak gerekiyor.”
ABD istihbaratı Rusya’nın sürprizlerini bozdu
Ukrayna ile Rusya arasında yaşananlar bir süredir Rusya ve karşısındaki Ukrayna, AB, ABD, NATO bloğu şekline döndü. İstihbarat için de benzer bir fotoğraf ortaya çıkıyor mu? Tolga Ökten’e göre bu sorunun yanıtı olumlu…
Bu tür olayları kısa vadede değerlendirmenin çok zor olduğunu söyleyen Ökten yine de bazı işaretlerle genel bir çerçeve çizilebileceğinden bahsediyor:
“Öncelikle savaş öncesinde ABD istihbaratının Rusya saldırısını stratejik hatta taktik açıdan sürpriz olmaktan çıkaran refleksleri çok önemli. Bu süreçte aslan payının; askeri yığınağın boyutundan yola çıkan eden askeri analistlerin mi, haberleşme kanallarını deşifre eden ABD’li istihbarat örgütlerinin mi yoksa Rusya’nın karar alma süreçlerine sızan CIA’in mi olduğu bu aşamada bilinemez.
Her halükarda Rusya’nın istihbarata karşı koyma noktasında ciddi sıkıntılar yaşadığına dair soru işaretleri doğdu. ABD yönetiminin kendisine sunulan bu bilgileri kullanma amacı ve tarzı ise uluslararası ilişkiler disiplininin başka bir analiz konusu. Rusya ise istihbaratın siyasallaşması, irrasyonel davranış, sürü psikolojisi ve eleştirel düşünce eksikliği gibi karar alma hatalarına dair ibretlik örnekler verdi. SVR Başkanı Sergei Naryshkin’in ‘canlı’ yayında Putin tarafından maruz bırakıldığı tutum istihbaratın uyarı yeteneğini çoktan kaybettiğini tüm dünyaya gösterdi. Benzeri bir durumu Irak’ın işgali öncesinde de yaşandığına hatırlamakta fayda var.”
Medyaya yansıyanlar ‘başarısızlık’ anlamına gelmez
Tolga Ökten, sürece dair görüşlerini tamamlamadan ilginç bir noktaya daha dikkat çekiyor. Medyaya yansıyan ‘yakalama’ görüntülerinin başarısızlık anlamına gelmeyeceğinden bahsediyor Ökten ve “Mesleğin doğası gereği Rus istihbaratçıların başarılı oldukları değil başarısız oldukları durumlar Ukrayna tarafından haberleştirilerek sosyal medyaya sunuluyor. Görmediğimiz başarılı faaliyetlerin de gerçekleştirilmiş olması çok muhtemel. Ayrıca bu unsurların başarısı ve bekası, konvansiyonel harekatın başarısına endekslidir. Rus konvansiyonel birliklerinin planlanan ilerlemeyi sağlayamaması nedeniyle şehirlerde bir nevi mahsur kalan bu öncü unsurlar için zamanın hızlı bir şekilde tükendiğini de unutmamak gerekir” diyerek sözlerini tamamlıyor.