NATO Zirvesi, yeniden önemli bir konuyla toplanıyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından NATO üyeliği başvurusunda bulunan Finlandiya ve İsveç ikilisinden biri hala bekleme odasında.
Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kesin tavrının somut karşılığını veren Finlandiya’nın üyeliği onaylanmıştı. Ancak, İsveç’ten aynı duruş görülemedi, aksine Kur’an-ı Kerim yakma protestolarına ve terör örgütü faaliyetlerine izin verilmeye devam edildi.
İşte bu nedenler İsveç’i NATO üyeliği için bekleme odasında tutuyor.
11 Temmuz'da başlayacak 2 günlük NATO Zirvesi öncesinde Türkiye’den İsveç lehine bir yaklaşım şimdilik görünmüyor. Peki, bugüne gelene kadar olaylar nasıl gelişti?
İsveç 32. üye olabiliecek mi?
24 Şubat 2022’de başlayan Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından İskandinav ülkesi olan Finlandiya ve İsveç, olası bir Rus saldırısına karşı NATO'ya katılım başvurusunda bulundu.
Mayıs 2022’de başlayan süreçte, Finlandiya ve İsveç, Türkiye’nin terörle mücadele konusunda taleplerini içeren üçlü anlaşmayı 28 Haziran’da imzalamak zorunda kaldı.
Ankara, başta terör örgütü PKK olmak üzere "Türkiye karşıtı terör gruplarının" faaliyetlerini sonlandırma, propaganda ve mali kaynaklarını sınırlama, silah ambargosunu kaldırma ve terör suçlularının iadesi gibi taahhütleri içeren anlaşmanın tam olarak uygulanması durumunda bu iki ülke için gerekli onayı vereceği taahaddünü verdi. Ancak biliniyordu ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da vurguladığı gibi Finlandiya’ya göre İsveç’in işi daha zordu.
Öyle de oldu, Finlandiya’nın gerekli adımları atması TBMM’de onay sürecini başlattı ve NATO’nun 31. üyesi olarak kayıtlara geçti.
İsveç’te ise bunun aksine terör propaganda faaliyetleri ve Kur’an yakma eylemleri görüldü. Bu eylemlere izin verilmesi, hatta polis gözetiminde gerçekleştirilmeleri Türkiye’nin İsveç’le sürdürdüğü NATO diplomasisini de birçok kez durdurdu.
Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılan genel seçimler görüşmeleri bir süre askıya aldı.
İsveç’ten net bir adım gelmedi
İsveç’in attığı en somut adım 3 Mayıs’ta onaylanan, 1 Haziran’da yürürlüğe giren yasa oldu.
İsveç Parlamentosu'nda onaylanan anayasa değişikliği kapsamında "terörle mücadeleye ilişkin" yeni ceza yasasında "terör faaliyetlerine katılan ve terör örgütleriyle işbirliği yapan kişiler" için 4 yıla kadar hapis cezası yer alıyor. Ağırlaştırıcı nedenler varsa bu suçların cezası en az 2, en fazla 8 yıl hapis olarak öngörülüyor. Ayrıca yasa, yetkililere, "terör örgütlerini finanse eden ya da başka yollarla destekleyen kişileri gözaltına alma ve yargılama" konusunda çok daha geniş yetkiler veriyor.
Ancak yasanın ardından Türkiye’ye iade edilen henüz bir terörist yok. Sadece PKK/YPG adına haraç toplayan bir kişinin 4 buçuk yıl hapse mahkum edilmesi ve cezası bittikten sonra Türkiye’ye iade edilmesine yönelik bir karar var.
Fidan: Gerekler, harfiyen yerine getirilmelidir.
NATO üyeliğine yönelik kurulan Daimi Ortak Mekanizma’sının 5. toplantısı Brüksel’deki NATO Karargahında yapıldı. İsveç’in üyeliği konuşulan toplantıda, Türkiye heyetinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Burak Akçapar yer aldı.
Toplantı sonrası açıklama yapan Bakan Fidan, "Mevzubahis olan yaşamsal çıkarlarımız ve ülkemizin bekasıdır. Devletimizin ve milletimizin güvenliğidir. Böyle bir konuda zaman baskısını bir metot olarak kullanılmasını hiçbir zaman tasvip etmedik. Yapılması gereken bellidir. Üçlü mutabakat anlaşmasının gerekleri, harfiyen yerine getirilmelidir" dedi.
“İsveç'in güvenli bir müttefik olacağını bilmemiz gerekiyor”
"İsveç, mevzuat değişikliği bağlamında bazı adımlar attı. Mevzuat değişikliklerinin şimdi fiiliyata yansıması gerekiyor" diyen Bakan Fidan, şöyle devam etti:
"İsveç'teki güvenlik sistemi altyapısının, provokasyonlara engel teşkil edecek bir mekanizma üretememesi bizi açıkçası düşündürüyor. Terörle mücadele alanında İsveç'in NATO üyeliğinin ittifaka herhangi bir risk getirmemesi tam tersine olumlu bir katkıda bulunması gerek. İsveç'in Türkiye için güvenli bir müttefik olacağını bilmemiz gerekiyor. PKK, FETÖ gibi terör örgütleri ve bunlarla bağlantılı yapılar, İsveç sokaklarında gösterilerine devam edecekse, eleman devşirebilecekse, mali kaynaklara erişim sağlayabilecekse mevzuat değişikliğinin Türkiye için bir manası kalmıyor. Dolayısıyla İsveç'in üçlü muhtıradan neşet eden tüm taahhütleri yerine getirdiği iddiasını ayrıca incelemek gerekiyor.”
Kur'an-ı Kerim yakılmasını durdurmak için yasa değişikliği
Bu toplantının ardından gelen en önemli sonuç İsveç Adalet Bakanı Strömmer’in Kur'an-ı Kerim ve diğer kutsal kitapların yakılmasını durdurmak için yasa değişikliği yapılmasının tartışıldığına yönelik açıklamaları oldu.
Aftonbladet gazetesine açıklamalarda bulunan Strömmer, Ku'ran-ı Kerim yakılma olaylarının İsveç'in güvenliğini tehlikeye attığını ve bu yüzden de hükümetin Kur'an-ı Kerim yakılmasını durdurmak için yasa değişikliği yapılmasını tartıştığını belirtti.
Kurban Bayramı'nın ilk günü Stockholm'de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasının İsveç iç güvenliğinde tehditler oluşturduğunu söyledi Stömmer şöyle devam etti:
”Hükümet olarak son zamanlarda yaşanan Kur'an-ı Kerim yakma olaylarının İsveç'in güvenliğine zarar vermesi nedeniyle Kur'an veya diğer kutsal kitapların yakılmasını durdurmak için yasa değişikliği yapılmasını tartışıyoruz.”
Gelişmelerin gösterdiği gerçek şu ki; İsveç bürokrasisinde NATO’ya girme fikrine sıcak bakmayanların olduğu anlaşılıyor zira eylemlere izin veren bir mekanizma olduğu görülüyor.
ABD İsveç'i istiyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın geçen hafta Ukrayna'nın Yeniden İnşası Konferansı için gittiği İngiltere’de yaptığı ikili temasların odak noktasını da İsveç’in NATO üyeliği oluşturmuştu. Fidan, Londra'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in yanı sıra İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya dışişleri bakanlarıyla görüşmüştü.
Blinken, açıklamasında, İsveç’in NATO üyeliği için çağrıda bulunmuştu.
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de ülkesinin yükümlülükleri yerine getirdiğini söylemişti.
Toplantı öncesi NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Joe Biden'la görüşmüş, ardından Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, İsveç'in NATO'ya en kısa zamanda üye olması gerektiği söylenmişti.
Türkiye, Finlandiya, İsveç ve NATO heyetlerinin yer aldığı üçlü mutabakat uyarınca oluşturulan Daimi Ortak Mekanizma'nın son toplantısı 14 Haziran'da Ankara'da yapıldı.
11-12 Temmuz'da Vilnius'ta yapılacak NATO Zirvesi'nde Finlandiya ilk kez ittifak üyesi olarak yerini alacak.
Zirve öncesi kritik görüşmeler
Pazar akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Ukrayna'nın NATO'daki konumu, İsveç'in NATO üyeliği, F-16'ların teslimi ve Türkiye'nin Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik süreci ele alındı.
Öte yandan, Vilnius Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson 3'lü bir toplantıda bir araya gelecek.