Terörle mücadelede son yıllarda çok önemli bir yol kat eden ve gerek yurt içinde gerek sınır ötesinde oldukça başarılı bir sınav veren Türkiye, PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerine yönelik kritik operasyonlarla da dikkat çekiyor.
Savunma sanayiinde atılan adımlara özellikle yerli ve milli olarak üretilen SİHA’ların da eklenmesiyle terörle mücadelesi boyut değiştiren Türkiye, son olarak PKK Yürütme Komitesi üyesi ve PKK Merkez Komitesi üyesi Kasım Engin kod isimli İsmail Nazlıkul’u etkisiz hale getirdi.
Ulaşılamaz denilen yerde mikro cerrahi operasyon
MİT ve TSK’nın Irak-İran sınırındaki Kandil dağında bulunan PKK Ana Karargâhı’na 26 Mayıs 2020’de ortaklaşa gerçekleştirdikleri operasyonda terörist İsmail Nazlıkul öldürüldü ve PKK’ya, şimdiye kadarki en büyük ikinci kayıp verdirildi.
Elde edilen istihbaratlarla öncelikle terörist Nazlıkul’un bulunduğu yer tespit edildi, ardından İHA’lar tarafından işaretlenen ev F-16 tarafından bırakılan akıllı bomba ile vuruldu.
Türkiye sınırından yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta gerçekleşen bu operasyon sadece terör örgütüne vurulan büyük bir darbe olmasının yanı sıra terörle mücadelede ülkemizin geldiği noktayı da gösterdi.
Geçmişte izin almadan bu bölgelerde operasyon yapamıyorduk
Terör ve güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ’a göre söz konusu operasyon süreci ve Türkiye’nin imkan/kabiliyetlerini yakından takip edenler için sürpriz değil.
Teröristin sınırdan 150 kilometre derinlikte nokta atışla etkisiz hale getirilmesine dikkat çeken Başbuğ, “Geçmiş yıllarda Türkiye sınırın ötesinde operasyon yapacağı zaman önce 7 düvelden izin alıyordu. Sonra da sınırı geçer geçmez hemen dönmek zorunda kalıyordu. Aradan geçen zamanda güçlenen Türkiye şimdi kendi hedef kararlarına kendisi karar veriyor. Bu çok kritik bir eşikti ve aşıldı” dedi.
Türkiye’nin yakın zamanda üst üste düzenlediği operasyonlarla önce gri listedeki teröristleri ardından onlardan daha değerli hedefler olan turuncu listedeki isimleri hedef aldığını anlatan Başbuğ, şöyle devam etti:
“Temizlik şimdi kırmızı kategorideki üst düzey isimlerle devam ediyor. Kandil, teröristler için psikolojik açıdan da son derece önemli bir yer. Bu ihanet merkezinde yaşanan her ölüm çok ciddi bir çarpan etkisine neden oluyor. Düşünün kendisini en güvende hissettiği yerde Türkiye gelip tek atışla istediği nokta operasyonu yapıyor. Tepelerinde süreli İHA-SİHA olduğu ve her an vurulabilecekleri psikolojisini oluşturabilmek çok önemliydi. Türkiye bunu sağladı.
Öte yandan ısrarla vurguladığımız bir nokta var… Türkiye ne zaman ki ‘Teröristin bana saldırmasını beklemeyeceğim. Neredeyse gidip etkisiz hale getireceğim’ demeye başladı, işte o zaman süreç tersine döndü. Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Somali’de fark etmeksizin nerede Türkiye için kıymetli bir terör hedefi varsa onu vurabilecek güçteyiz. Bu çok büyük bir kuvvet.”
Yasa değişikliği MİT’i prangalarından kurtardı
Başbuğ, bu sürecin en önemli kilometre taşlarından birinin 2014 yılında MİT’e yurt dışı operasyon yetkisinin verilmesi olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
“2014 öncesinde MİT’in dış ülkelerdeki yetkisi istihbari bilgiler elde etmek, bu bilgileri analiz etmek ve gerekli kurumlara bu bilgileri iletmekle sınırlıydı. 2014’te MİT kanununda değişikliğe gidildi. Yapılan düzenlemeyle, MİT’in görevleri arasına, dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda, yurt dışında operasyon gerçekleştirme yetkisi verildi. Bu durum MİT'i adeta prangalarından kurtardı. O tarihten itibaren çok ciddi operasyonlara imza atıldı.
Bu gibi nokta operasyonlar yapabilmek için İHA’lar SİHA’lar akıllı bombalar yetmez. Alan hakimiyetiniz olmadığı sürece bir şey elde edemezsiniz. MİT’in sahaya girmesiyle Türkiye çok ciddi bir alan hakimiyeti kazandı. Bu alan hakimiyetinden elde edilen istihbari bilgiler TSK, Jandarma, Emniyet ile gerçek zamanlı paylaşıldı. Güvenlik kurumlarının ortak akıl ve güç birliğiyle hareket etmesiyle birlikte terör örgütü için de kaçınılmaz son başladı.
Yakın zaman öncesine kadar maalesef kurumların içindeki hainler nedeniyle elde edilen istihbaratlar ilgili kurumlardan önce başka ülkelerin başkentlerine gönderiliyordu. Şimdi elde ettiğiniz istihbaratı da koruyabildiğimiz bir dönem başladı. Tüm bunların meyvesini alıyoruz.”
ABD ne olacağını anlayınca strateji değişti
Türkiye’nin sahadaki etkinliğinin bu denli artmasıyla beraber, teröristleri destekleyen dış güçlerin de strateji değişikliğine gittiğini söyleyen Başbuğ, “Yakın zaman önce ABD bir açıklama yaptı. PKK’nın en tepe 3 isminin başına milyonlarca dolar ödül koydular. Bunu bizi çok sevdikleri için yapmadılar. Türkiye’nin adım adım Kandil’in en tepesine balyoz gibi ineceğini onlar da biliyor. Bu isimlerin de bir gün ansızın bir operasyonla etkisiz hale getirilebileceklerini bildikleri için başlarına ödül koydular. Kandil için çember daralıyor. Sıra teröristlerin Kandil’deki 1 numarasına geliyor” şeklinde konuştu.