Başbakan Binali Yıldırım, Komrat Kültür Merkezi'nde düzenlenen "4. Dünya Gökoğuz Kongresi"ndeki konuşmasına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu toplantıya gelmeyi çok arzu ettiğini, fakat programı uymadığı için katılamadığını aktararak başladı.
"İnşallah bir sonraki toplantıda Sayın Cumhurbaşkanımız sizlerle beraber olacak." diyen Yıldırım, bu kongrede bulunmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Yıldırım, "Biliyorum ki burada hiçbir katılımcı kendisini misafir olarak görmüyor. Gagavuzya kimimiz için ev, kimimiz için vatan, kimimiz için ise uzak coğrafyalardan gelip ziyaret etme arzusuyla tutuştuğumuz bir baba ocağı." ifadelerini kullandı.
Gökoğuz Yeri'nin beraber ve komşu olarak yaşadığı diğer toplumlarla kader birliği yapmış halkın vatanı olduğunu ifade eden Yıldırım, "Gagavuzya bizim için, Türkiye için aynı şekilde önemlidir. Zira burası aynı dili, kültürü paylaştığımız soydaşlarımızın yaşadığı yerdir. Gagavuzya ayrıca dost ve kardeş olarak addettiğimiz komşumuz Moldova ile aramızdaki kan bağıdır. Bu da ülkelerimizi birbirine daha çok yakınlaştırmaktadır." diye konuştu.
"Moldova da Gagavuzya da aynıdır, candır, kardeştir, canandır"
Başbakan Yıldırım, "Türkiye'den buraya gelen herkes, hele benim gibi çocukluğunu Anadolu'nun derinliğinde geçirmişse sizlerde kendinden çok şey bulduğunu hissediyor. Konuştuğumuz dil aynı. Yaşam ve geleneklerimiz ortak. Hayat şiirlerimiz farklı sayfalara yazılmış olsa da nakaratlar hep aynı." dedi.
Aynı hafızaya, dile, kültüre ait olmanın yanında, aynı gönül coğrafyasının insanları olduklarını aktaran Yıldırım, "Bu topraklar bizlere yabancı değil. Bizler de sizlere yabancı değiliz. Bizim için Kafkaslar, Balkanlar, Ortadoğu ne ise Moldova da Gagavuzya da aynıdır, candır, kardeştir, canandır." değerlendirmesinde bulundu.
Kardeşlik ruhunun en güzel örneğinin son 6 yıldır Türkiye'de yaşandığını dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye'den, Irak'tan savaştan, çatışmadan kaçan, hayatını kurtarmak için evini, yurdunu terk eden mazlumlara Türkiye kucak açıyor. Bugün dünya üzerinde her 5 mülteciden biri Suriyeliyse, her 5 suriyeliden 3'ü de bizim misafirimiz, bizim topraklarımızda hayatını sürdürüyor. Sadece yakın coğrafyamıza değil, dünyanın neresinde olursa olsun gözünün yaşı yüzünü yıkayanın yanında olmaya, o yaşları silmeye gayret ediyoruz."
"Bu ziyaretler sadece resmi ve diplomatik ziyaretler değil"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhuriyet tarihinde 23 Afrika ülkesini ziyaret eden ilk lider ünvanına sahip olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Bu ziyaretler sadece resmi ve diplomatik ziyaretler değil, gidilen her yerde, ayak bastığımız her toprakta mağdurun, mazlumun sesine kulak veren, bu sesi dünya toplumuna duyurmaya çalışan bir ülke konumundayız. İnşallah bundan sonra da gönül coğrafyamızın sınırları içerisinde sizin gibi kardeşlerimizin arasına niceleri katılmış olacak." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Moldova Başbakanı Pavel Filip ve Gagavuzya Başkanı İrina Vlah ile çok verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktararak, toplantıda Moldova-Türkiye ilişkilerini, Moldova içerisinde Özerk Gökoğuz Yeri'ni kalkındırılması, geliştirilmesi için yapılacak projeleri, kurulacak sanayi sitelerini, sağlık, eğitim tesislerini etraflıca konuştuklarını kaydetti.
Ortaklaşa yapılacak çok önemli işler olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Bugün bu önemli toplantıya Sayın Cumhurbaşkanı İgor Dodon beyefendinin de katılmış olması, buradaki toplantının önemini daha da arttırmaktadır. Bu ayın 22'sinde Türkiye'nin, Cumhurbaşkanlığımızın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek Karadeniz Ekonomik İş Birliği Zirvesi'nde, Moldova Cumhurbaşkanı Sayın İgor Dodon ve Cumhurbaşkanımız bir araya gelecek ve iki ülke arasındaki ilişkilerin Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey seviyesine çıkarılması kararlaştırılacak."
Yıldırım, esasen kendisinin gerçekleştirdiği resmi ziyarette prensip olarak bu kararın Başbakan Filip ile alındığını da bildirdi.
"Birlikte güçlü olacağız"
Başbakan Yıldırım, konuşmasında 1930'lu yıllarda büyükelçilik yapan ve Gökoğuz Yeri'ne önemli hizmetlerde bulunan Hamdullah Suhpi'ye ilişkin çeşitli anektodları paylaşarak, Suphi'nin 1922'de Kafkasya, Buhara ve Semerkand'ı içine alan büyük bir tur yaptığını ve bu turun bitiminde Türk milletinin ortak vatanını "Asya'nın en yüksek yaylaları" olarak tanımladığını anlattı.
Yıldırım, Suphi'nin yüksek yaylalardan kuzeye Sibirya'ya, doğuya Hindiçin bölgesine, güneye Ganj ve İndus bölgesine, batıya Hazar havzasına akan nehirlere işaret ederek, "Bu nehir istikametleri aynı zamanda bu milletin muhaceret istikametlerini de göstermektedir. Türkler, şimale gittiler, bir kol şarka, bir kol cenuba, bir kol Hind'e, bir kol da garba gitti." dediğini ifade etti.
Bugün Türkiye'nin konuşlu olduğu Anadolu'nun, bu nehrin garbına ulaştığı noktalardan birinin de Gökoğuz Yeri olduğunu belirten Yıldırım, "Hepimizin kökeni aynı sudur. Bizler aynı elin parmakları, aynı bedenin organları, aynı atanın torunlarıyız. Bu itibarla biz, iyi günde de, kötü günde de hep beraber olacağız. Birlikte olacağız, kardeş olacağız, birlikte güçlü olacağız. Çünkü kardeşiz, kardeşliğimizin kökleri tarihin derinliklerinde olduğu gibi dalları ortak geleceğimizin ufuklarındadır." şeklinde konuştu.
Yıldırım, Türklerin dünyanın dört bir yanına yayıldığına ve bugünkü kongrede de 20 ülkeden Gagavuz temsilcilerinin bulunduğuna dikkati çekerek, kongreye katılan Türkiye, Rusya, Belarus, Ukrayna, Azerbaycan, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Kanada, Amerika gibi ülkelerden gelen temsilcileri sevgiyle selamladığını söyledi.
"Gökoğuz Yeri'nin kalkınması için gayret gösteriyoruz"
Moldova'nın bağımsızlığını kazanmasının hemen ardından 1992 yılında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) temsilciliğini burada açtıklarını belirten Başbakan Yıldırım, aradan geçen çeyrek asırda Moldova yönetimiyle birlikte Gökoğuz Yeri'nin kalkınması, Gökoğuz Yeri halkının refahının artırılması için birlikte gayret gösterdiklerini söyledi.
Gökoğuz Yeri'nin 1994'te özerklik kazanmasında Türkiye'nin, özellikle de 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in büyük gayreti olduğunu belirten Yıldırım, Demirel'i rahmetle anarken, Moldova'nın 1'inci Cumhurbaşkanı Mircea Snegur ve o dönem Gökoğuz Yeri'nin lideri olan Stefan Topal'a da şükranlarını sunduklarını ifade etti.
Türkiye'nin Gökoğuz Yeri'ne en fazla destek olan, kalkınma yardımı sağlayan ülkelerden biri olduğunu dile getiren Binali Yıldırım, "Kardeşlerimizin nerede, ne zaman ihtiyaçları olursa biz her zaman yanlarında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Yıldırım, geçen yıl 13 Haziran'da Çadır'da meydana gelen sel felaketinden hemen sonra harekete geçtiklerini ve evleri yıkılan 15 aileye konut yaptıklarını, afetin tekrar etmemesi için de dere yatağının ıslahının gerçekleştirildiğini anlattı.
Kongaz Süleyman Demirel Türk Lisesinin 1999'dan bu yana Türk ve Moldovalı öğretmenleriyle eğitim öğretim verdiğini, şimdiye kadar okuldan 350 öğrencinin mezun olduğunu bildiren Başbakan Yıldırım, olmayan yerlere sağlık tesisi, kreş yapımı ve mevcutların yenilenmesi çalışmalarını sürdürdüklerini, Vulcaneşti'nin su sorununu gidermek için bir proje hazırlattıklarını, bu yıl içinde Komrat'ta büyük bir eğitim kompleksi inşaatını başlatmış olacaklarını anlattı.
Gökoğuz Yeri'ne yapılacak yatırımlara hem Türkiye, hem Moldova olarak daha fazla kaynak ayırmaya, bölgeye yabancı yatırımların gelmesi için gereken destekleri, teşvikleri vermeye devam edeceklerini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Özellikle Çadır Lunga'ya serbest bölge konusunda çalışmalarımıza başlamış bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, eğer bu bölgeye serbest bölge kurulması için gerekli kanuni düzenlemelerin parlamentodan bir an önce geçmesi mümkün olursa bu konuda biz de adımları atmış olacağız. Böylece önemli bir iş, aş alanını bölgeye kazandırmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Resmi dili ve ana dilinizi en iyi şekilde öğrenmelisiniz"
Yıldırım, Gökoğuz Yeri halkının, ülkenin resmi dilini ve ana dillerini mutlaka en iyi şekilde öğrenmesini istediklerini belirterek, "Ana dilini yaşatmak çok önemli ama yaşadığınız ülkenin resmi diliyle beraber ikisini de birlikte öğrenmek çok ama çok daha önemli. Böylece devlet ve hükümet birimlerinde daha etkin görev alacak ve yurt dışı görevlerde daha başarılar kazanacaksınız." dedi.
Gökoğuz Yeri Başkanı İrina Vlah'ın, Gökoğuz Yeri'nin bağrından çıkmış insanların dünyanın her yerinde ne kadar büyük başarılara imza attıklarını, bilimsel çalışma, sanat ve siyaset alanında birçok başarılı insanlar yetiştirdiklerini büyük bir gururla anlattığına değinen Binali Yıldırım, "Bunların sayısını artırmak, daha da fazla bu kültürümüzü ve ana dilimizi yaşatmakla mümkündür." diye konuştu.
Yıldırım, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan'dan önemli istirhamım, biz yapacağız, sizden de beklentimiz buraya daha fazla Rumence öğretmen gönderilmesi, bizim de daha fazla Türkçe öğretecek öğretmenler göndermemizin temin edilmesidir. Gagavuzların kardeşleri olarak, biz Türkiye olarak daha fazla yatırımcının Moldova'ya, bu bölgeye gelmeleri için gerekli teşvikleri bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Bölgenin önemli yatırımcıları arasında yer alan Türk yatırımcılar, eminim ki gerçekleştirdiğimiz bu ziyaret sonrası ve devamında Sayın Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'ye yapacağı ziyaretle yeni bir boyut kazanacak ve yeni iş birliği yatırım imkanlarının kapısı aralanmış olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha 4'üncüsü düzenlenen Dünya Gagavuz Kongresi'nde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyor, size ve tüm Moldova halkına, 80 milyon Türk vatandaşının selam ve sevgilerini iletiyorum."
Konuşmaların ardından Başbakan Yıldırım, Moldova Cumhurbaşkanı İgor Dodon, Moldova Başbakanı Pavel Filip ve Gökoğuz Yeri Başkanı İrina Vlah, bölgede yaşanan sel felaketinde evleri yıkılanlara TİKA tarafından yapılan yeni evlerinin tapularını verdi.