Kıbrıs’ta Türklere yönelik işkenceler ve toplu katliamlara dönüşen saldırılar, artık gün yüzüne çıkmıştı. Türkler, kurdukları diriliş örgütleriyle bu saldırılara karşı koymaya çalışıyordu ancak mücadele yetersizdi.
EOKA militanları yollara barikatlar kuruyor, otobüsleri durduruyor ve Kıbrıs Türklerini sorgusuz sualsiz kurşuna diziyordu. Kıbrıslı mücahitler, o dönemde verilen mücadeleyi TRT Haber'e anlattı.
TMT Üyesi Taner Kerimoğlu, "Bunların amacı toplu katliamlar yapmaktı. Aşağı inerdik ve bizi yoklarlardı. Pantolon ve gömleklerimizi çıkarırlardı, ayakkabılarımızı çıkarırlardı ki mesaj götürmeyelim" dedi.
Örgütlenmeden başka bir seçenek kalmamıştı
EOKA militanlarının saldırıları sistematik bir hal alınca Kıbrıs Türkleri için de ortak bir örgütlenmeden başka seçenek kalmamıştı. Ada’daki gelişmeler, Türkiye’nin de yakın takibindeydi.
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Salih Coşkun, 1958’de EOKA’ya karşı bir örgütlenme için Özel Harp Dairesi Başkanı Tümgeneral Daniş Karabelen’i görevlendirmişti. Bu görevlendirmeden kısa süre sonra Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) kuruldu.
TMT’nin amaçları
Rauf Denktaş ve Doktor Fazıl Küçük önderliğinde kurulan TMT’nin başlıca amaçları şöyleydi:
- Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini sağlamak,
- Enosis’e karşı çıkmak,
- Türklere karşı yapılacak saldırıları püskürtmek,
- Türk toplumunun birliğini ve bütünlüğünü sağlamak,
- Anavatana olan bağlılığı sürdürmek.
TMT, uzun yıllar gizli bir yapılanma olarak kaldı. Ankara ve Antalya’da eğitim kampları kuruldu. İlk hedef 5 bin mücahidin eğitilip silahlandırılmasıydı.
Öğretmen, müfettiş, din adamı gibi kimliklerle TMT’de görev alacak subaylar da burada yetiştiriliyordu.
TMT Üyesi Kenan Vatanseven, "O şartlarda buna kafa tutmak her babayiğidin harcı değildi. Bizim silahlarımız vardı. Allah Türkiye’nin eksikliğini göstermesin. Onun sayesinde biz ayaktayız, yolladığı silahlarla" sözleriyle o günleri anlattı.
Subaylar için kod adlar belirlendi
Yarbay Rıza Vuruşkan, İş Bankası müfettişi olarak Kıbrıs’a gönderilen TMT lideriydi. Rumlar tarafından anlaşılmaması için TMT’de görev alacak subaylar için kod adlar da belirlenmişti.
TMT, öyle bir gizli örgütlenme içindeydi ki kimse kimsenin mücahit olduğunu bilmiyordu. O zaman kurulan sancakların isimleri de görüşmelerin ve bölgelerin Rumlar tarafından anlaşılmaması için kodlanmıştı.
“TMT kurulmasaydı Kıbrıs’ta Türk bulamazdınız”
O yıllarda Türkiye’den başka vasıflarla gönderilen yetiştirilmiş subaylar ve Kıbrıslı Türkler, büyük bir gizlilik içinde gönderilen silah ve mühimmatları toprak altına gömüyorlardı. O günün mücahitleri ise TMT’nin önemini şöyle özetliyor:
“TMT kurulmasaydı Kıbrıs’ta Türk bulamazdınız…”
20 Temmuz 1974 sabahına kadar, Kıbrıslı Türkler için EOKA’nın vahşice katliamlarına karşı savunma yapan Türk Mukavemet Teşkilatı, 1 Ağustos 1976’da Kıbrıs Türk Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına dönüştürüldü.