Elite World Asia Hotel'de düzenlenen Maltepe Forum "Yeni Dönemde AB ve Türkiye" Toplantısı'na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ile çok sayıda davetli katıldı.
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği'nin kendisini demokratik Avrupa ülkelerinden oluşan vatandaşlarının hayatını iyileştirmek ve daha iyi bir dünya yaratmak için çalışan bir aile olarak tanımladığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Türkiye olarak kendilerinin de vatandaşlarının hayatını iyileştirmek ve daha iyi bir dünya yaratmak için çalışan bu ailenin yeni bir üyesi olmak istediklerini ifade etti.
Bu toplantının Avrupa'da birçok dengenin değiştiği bir dönemde gerçekleştiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, bu savaşın Avrupa Birliği üzerinde yarattığı mülteci sorunu, bir öncesine gidersek Suriyeli sığınmacılar ve bunlara karşı takınılan tavır, Türkiye'nin imzaladığı geri kabul anlaşmasıyla ortaya çıkan dramatik sonuç, yani Türkiye'nin 6 milyar avroluk bir yardım karşılığında Türkiye'nin bir sığınmacı hapishanesine dönüştürülmesi... Tüm bunlar Avrupa güvenliğini olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların yurtlarından ayrılmaları hele bir savaş sonucu buna zorlanmaları her zaman kalıcı travmalara yol açabiliyor. Bu bakımdan öncelikle bu savaşın en kısa sürede bitmesini diliyoruz. 21. yüzyılın ilk çeyreğini bitirirken, Avrupa'da öyle bir trajedinin yaşanması son derece üzücü. Bir başka pencereden baktığımızda Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, Avrupa güvenliğini yeniden bir inşa sürecine doğru devrettiğini gösteriyor."
"AB'ye tam üyeliği hedeflerimiz arasında görüyoruz"
Cumhuriyet Halk Partisinin kurulduğu tarihten bu yana yüzünü çağdaş uygarlığa dönmüş bir parti olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Biz laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin koşulsuz savunan bir partiyiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler Avrupa Birliği'ne tam üyeliği hedeflerimiz arasında görüyoruz. Türkiye'nin Avrupa'nın bu yeniden inşa sürecinde rol alması, katkı sağlaması gerektiğine inanıyoruz." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği için bir yol haritası olması gerektiğini anlatarak şöyle devam etti:
"Bir, vize serbestisi sürecinin hız kazanması gerekmektedir. İki, 'Türkiye Yeşil Mutabakatı' öncelikli hedef olarak belirlemelidir. Üç, 23. yargı ve temel haklar ve 24. Adalet Özgürlük ve Güvenlik. Bu fasıllara konulan blokaj kaldırılmalıdır. Bu konuda Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi muhalefetine karşı Türkiye'nin yalnız bir ülke olarak bırakılmaması gerekmektedir. Kuşkusuz bunun için Türkiye'nin yani bizim bu fasılların gerekliliğini yerine getirmemiz gerekir. Bunun da bilincindeyiz. Dört, terörle mücadele yasası, uluslararası hukuk sorunlarına göre yeniden şekillendirilmelidir. Beş, kamuda şeffaflık öncelenmeli, bunun için de gerekli altyapı oluşturulmalıdır. Altı, kişisel verilerin korunması ve kişisel verilerle ilgili kurulan kurulun tam yetki ve bağımsız olması sağlanmalıdır. Yedi, Gümrük Birliğinin modernizasyonu için Türkiye ve Avrupa Birliği karşılıklı olarak kendilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmelidir."
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yalnızlaştırılmasının önüne geçecek dış politika hamleleri yapması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği ülkelerinin, Güney Kıbrıs Rum yönetimi ve Yunanistan'ın güdümünde hareket etmemesi gerektiğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Haklı olarak sormamız gerekiyor. Doğu Akdeniz doğal gaz formunda neden Türkiye yer almıyor? Türkiye bu sorunun yanıtını almak zorundadır. Mülteci ya da sığınmacı konularında Türkiye sığınmacıları tutmak zorunda olan bir ülke konumuna sokulmamalıdır. Biz Türkiye'yle Avrupa Birliği'nin sığınmacılar sorunundan ortak sorumluluk ve külfet paylaşımı hissederek yaklaşmalarını beklerdik. Önemli bir coğrafyada yaşıyoruz. Orta Doğu her zaman bir barut fıçısı olmuş ve Avrupa'yı da etkilemiştir. Bu bakımdan Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin bu bölgeyle ilgili tarihi birikim ve deneyimlerinden yararlanması gerekir."
"Yurtta ve dünyada barışı savunan bir Türkiye göreceksiniz"
Kılıçdaroğlu, bugün Orta Doğu'nun en temel iki sorunun "uluslararası terör" ve onun da tetiklediği "uluslararası göç" sorunu olduğunu söyledi.
Birbiriyle ilişkili bu iki sorunu bölgesel düzeyde, öncelikle bölge ülkelerinin ele alınarak çözüm yolları araması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İşte bunun için biz Orta Doğu, Barış ve İşbirliği Teşkilatı'nın kurulmasını istedik. Bölgede öyle bir iş birliği ve ortak çözümler arayışı, Avrupa güvenliğini de yakından ilgilendirir. Bu önerilerimizin hayata geçirilmesi için Avrupa Birliği ile de yakın istişarelerde bulunmamızın yararlı olacağına inanıyoruz. Burada Avrupa Birliği'ne, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu'na seslenmek istiyorum. Bizler kendi ülkemizde, demokratik sistemin yeniden inşası için mücadelemizi veriyoruz. Önümüzdeki seçimlerden sonra demokrasisi gelişmiş, Avrupa Birliği konularını uygulayan, insan haklarına saygılı, yurtta ve dünyada barışı savunan bir Türkiye göreceksiniz. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Bunu Millet İttifakı olarak hayata geçireceğiz."
Kılıçdaroğlu, bu forumda Avrupa'da değişen dengeleri, Avrupa Birliği'nin bu değişiklikler karşısında nasıl bir hazırlık içinde olması gerektiğinin konuşulacağını belirterek şöyle konuştu:
"Bu hazırlığın elbette Türkiye gibi önemli bir bölge ülkesinin düşünceleri göz ardı edilerek yapılmayacağını biliyoruz. Sizlerin bu bakımdan da öneriler geliştireceğimizi Türkiye ile Avrupa Birliği arasında iktidarın yanlış politikaları nedeniyle giderek açılan makasın yeniden nasıl kapatılacağına ilişkin görüşleri de dile getireceğinizi umuyorum. "
Kılıçdaroğlu, foruma Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta'nın katılmasını da son derece olumlu bir gelişme olarak gördüğünü kaydetti.
Maltepe Belediyesinin ev sahipliğinde 5 Haziran'a kadar sürecek "Yeni Dönemde AB ve Türkiye" forumunda yurt içi ve yurt dışından uzman konuklar katılacak. Konuklar forumda düzenlenecek altı oturumda yeni dönemdeki AB ve Türkiye ilişkilerini farklı boyutlarıyla ele alacak.