Kılıçdaroğlu sel bölgesinde incelemelerde bulundu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sel felaketinin yaşandığı Sinop'un Ayancık ilçesinde inceleme yaptı.

Selden zarar gören sokak, cadde, evler ile sanayi sitesinde incelemelerde bulunan, esnaf ve vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Kılıçdaroğlu, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Kılıçdaroğlu, hayatını kaybedenlerden dolayı son derece üzgün olduğunu söyledi.

Selden etkilenen illerin afet bölgesi ilan edildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Buranın afet bölgesi ilan edilmesi doğru bir karar. Bu kararı aldıkları için kendilerine teşekkür ederiz. Ama bu karar yeterli değil. Sanayinin ayağa kaldırılması lazım. O insanlara şöyle veya böyle, en azından eğer bir fedakarlık yapılacaksa, yani faizsiz kredi açılması lazım. Bu kredi ile ancak orası ayağa kalkabilir, dükkanlarını onarabilirler, tamir edebilirler." diye konuştu.

Sel felaketi nedeniyle çalışamaz duruma gelen iş yerlerindeki çalışanların da unutulmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Burada çalışan en az 150-200 işçi var. Onlara da bir bedelin ödenmesi lazım. Bu vesileyle hükümete çağrıda bulunuyorum. Afet bölgesi ilan edilen yerlerde, iş yerleri açılıncaya kadar ve çalışıncaya kadar, o iş yerlerinde çalışan işçilere en azından asgari ücret düzeyince ücret ödenmesi gerekiyor. Bu çağrıyı biz yapıyoruz. Karşılarlarsa son derece mutlu oluruz."

Sel felaketinin ardından belediyelerin imkanları dahilinde yardıma koştuğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bunlardan birinin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduğunu kaydetti.

Bölgedeki yardım faaliyetlerinin de sürdüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, "Ayrıca gelen yardımlar var. Yardımlar dolayısıyla da Ayancık Belediyemiz 5 ayrı yerde depolar oluşturdu. Bu depoları sürekli denetliyorlar. İhtiyaç olduğu halde ailelere yardımları ulaştırıyorlar. Kimsenin umutsuz olmasını istemem. Hiç kimse kendisini yalnız hissetmesin. Herkes şunu gayet iyi bilsin, bu ülkede çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Bütün sorunlar akılla, mantıkla çözülür." ifadelerini kullandı.

"Doğa tahribatının yol açtığı tabloyla karşı karşıyayız"

İklim değişikliğine karşı önlemlerin alınması gerektiğini de vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Doğa tahribatının yol açtığı tabloyla karşı karşıyayız. Aslında iklim değişikliğinin, hangi sonuçları doğuracağını on yıllardır bilim insanları, yöneticiler biliyorlar, raporluyorlar, okuyorlar. Eğer biz iklim değişikliğinin ortaya koyacağı tablonun önlemini almazsak bu tür sorunlarla karşı karşıya kalacağız. 51 canımız hayatını kaybetti son rakamlara göre. Son derece üzgünüz. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Yüz yıl önce yapılan köprüler doğayı bilen insanlar tarafından yapılmıştır"

İklim değişikliğinin getireceği felaketleri bilim insanlarının bildiği gibi ülkeyi yönetenlerin de bilmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkeyi yönetenler eğer iklim değişikliği raporlarını dahi okumamışlarsa sağlıklı, tutarlı karar alamazlar. İklim değişikliklerinin getirebilecekleri değişiklikleri, dikkate alarak önlem almaları lazım. Eğer önlem alırlarsa bu tür olaylar meydana geldiğinde de sorun kendiliğinden çözülür. Karadeniz'i bilenler çok iyi bilirler. Karadeniz'in bütün nehirlerinde kemer şeklinde köprüler vardır. Bu köprüler neresinden bakılırsa 100 yıllıktır, 150 yıllıktır, 200 yıllıktır. Bu köprülerden hiçbirisi sel dolayısıyla yıkılmadı. Ama yeni yapılan köprüler şurada da görüyorsunuz hepsi, yıkıldı. Yüz yıl önce yapılan köprüler doğayı bilen insanlar tarafından tasarlanmış ve yapılmıştır. Yeni yapılan köprüler ise doğayı bilmeyen, geleceği bilmeyen öngöremeyen kişiler tarafından tasarlanmıştır. Eğer Karadeniz'i iyi tanımak istiyorsanız, Karadeniz'den yaşlı birisini dinleyin. O size bütün gerçekleri, alınması gereken önemleri anlatacaktır. Kriz ortaya çıktıktan, insanlar hayatını kaybettikten sonra önlem almanın bir yararı yoktur. Önlem başlangıçta alınacaktır ki insanlar hayatlarını kaybetmesinler."

Kılıçdaroğlu, ilçedeki incelemeleri sırasında, bir askerin yanına gelerek, eşini ve 2 yaşındaki çocuğunu kaybettiğini söylediğini, çocuğunun vefat ettiğini bildiğini ancak eşi hakkında şu ana kadar herhangi bir bilgi alamadığını kendisine anlattığını da sözlerine ekledi.