CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri çalışmaları kapsamında Amasya'da bir düğün salonunda iftar öncesi meslek, sivil toplum örgütleri, muhtarlar ve iş adamlarıyla bir araya geldi.
Dünyanın sanayi devriminin ardından dijital çağa geçtiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, her gün birden fazla buluşun ortaya çıktığı bir çağın yaşandığını belirtti.
Türkiye'nin büyük bir değişim ve dönüşüme ihtiyacı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Değişimi birlikte yakalamalıyız. Toplumun her kesimi bu değişim ve dönüşüme ayak uydurmak zorunda. Değişimi ve dönüşümü yakalayacağız ki 21. yüzyılın Türkiye'sini, bölgesinde de dünyada da önemli bir noktaya en azından bölgesinde lider konuma taşımak durumundayız." diye konuştu.
"Bilgiye ve bilime en büyük önemi veren inanç İslamiyet"
Kılıçdaroğlu, bilginin önemine vurgu yaparak şöyle devam etti:
"'Bilgi çağındayız' diyoruz. Ramazan sofrasındayız. Bilgiye ve bilime en büyük önemi veren inancın İslamiyet olduğunu herkesin bilmesi lazım. Sevgili Peygamberimizin 'Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir' diyen bir hadis-i şerifi varsa bir alimin ölümünü bir alemin ölümüne bağlıyorsa bundan daha büyük bilime değer veren başka bir peygamber var mı? Yine aynı şekilde 'İlim Çin'de bile olsa gidin öğrenin' diyor, bilgiyi öğrenin diyor. Bilimden yana olun diyor çünkü bilgi aklı kullanmak demektir."
Türkiye'nin sanayi devrimini yakalandığını ancak daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bilgi toplumunun yakalanamaması durumunda ülkede katma değeri yüksek ürünler üretilemeyeceğinin altını çizdi.
Bunun için üniversitelerin bilgi üretmesine katkı verilmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, görüşlerin farklı olabileceğini ancak bu farklı görüşlerin gelişime katkı verdiğini dile getirdi.
"Bir ülkenin geleceğini belirleyen temel kurum eğitimdir"
Kılıçdaroğlu, geleceği planlamanın ve eğitimin önemine dikkati çekti.
"İnsani Gelişme Stratejileri ve Bilgi Politikaları Kurumunu kurmak zorundayız. Bu kurum ne yapacak? Türkiye'nin 50 yılını, 100 yılını planlayacak. Gidin Amerika'ya, Japonya'ya... Biri doğudan, biri batıdan örnek verdim. Japonya'da 50 yıl sonra, 100 yıl sonra ne yapılacağı planlanır. Amerika'da 50 yıl sonra, 100 yıl sonra ne yapılacağı planlanır. Biz yarın sabah ne olacak bilmiyoruz. Bizim vatandaş olarak da oturup düşünmeye ihtiyacımız var. Günlük telaşın dışında, günlük kavganın dışında, çocuklarımızı, bayrağımızı, vatanımızı düşünerek geleceği planlamamız lazım. Eğer bunu yapabilirsek taşlar yerine oturur. Bunu yapabilirsek Türkiye bölgesinde kalkınır dünyada da kalkınır. Bir ülkenin geleceğini belirleyen temel kurum eğitimdir. Bir ülkeyi geri bıraktırmak istiyorsanız işgal etmenize falan hiç gerek yok, eğitim sistemini bozun o ülke batar. 16 yılın sonunda hangi noktaya geldik? 16 yılın sonunda geldiğimiz nokta şudur: Bizim çocuklarımızın yüzde 90'ı niteliksiz okullara gidiyor."
Kaynak: AA
0.4ºC
Ankara
