Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Yıldırım Kaya, Murat Emir, Deniz Demir, Barış Bozkurt, Kenan Nuhut ve Cahit Yetişir ile Cumhuriyet Halk Partisi, müşteki, Aytuğ Kaan Gök ve Remzi Kaygusuz da mağdurlar arasında yer aldı.
İddianamede, Ayhan Bedava, Ayhan Onbaşı, Ayşe Ortapınar, Ayşe Resimci, Büşra Kırık, Cahit Köse, Cihan Karahisar, Elif Gölyeri, Engin Horat, Engin Üce, Eray Kuş, Fahrettin Abacı, Gurbet Sarıyer, Güngör Aşık, Halis Daştan, İrfan Topal, Koray Demirel, Mehmet Küçük, Metin Aslan, Mustafa Amir, Mustafa Baş, Mutlu Bedava, Niyazi Altuntaş, Oğuz Şimşek, Osman Sarıgün, Salih Ateşyürekli, Salih Azder, Salih Çataltepe, Sami Şekerci, Sevim Gölyeri, Vahit Delibaş, Yakup Karakoç, Yakup Karakoç (Yunus oğlu), Yunus Cansız, Yunus Karakoç ve Yusuf Bedava şüpheli olarak gösterildi.
28 yıl 10 aya kadar hapis cezası talep edildi
Kemal Kılıçdaroğlu'na yumruk atan Osman Sarıgün'ün "kamu görevlisini kasten yaralamak" ve "kamu görevlisine alenen hakaret" suçlarından 1 yıl 8 aydan 3 yıl 10 aya kadar hapsi istendi.
Şüpheli Gurbet Sarıyer'in "suç işlemeye alenen tahrik", "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret", "kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle birden fazla kişi tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "siyasi partilerin maliki olduğu veya kullanımında olan eşyaya zarar vermek" suçlarından 28 yıl 10 aya kadar hapsi istendi.
Diğer şüphelilere de "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralamaya teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "görevi yaptırmamak için direnme", "suç işlemeye tahrik", "alenen hakaret" ve "siyasi partilerin maliki olduğu eşyaya zarar vermek" suçlamaları yöneltildi.
Bu sanıklar hakkında ise 1 ay 15 gün ile 28 yıl 10 ay arasında değişen sürede hapis cezası talep edildi.
İddianameden
İddianamede, Şehit Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı'nın 21 Nisan 2019'da Çubuk'un Akkuzulu Mahallesi'ndeki Yeni Cami'de düzenlenen cenaze törenine katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik protestolarla başlayan olayların devamında, sözlü ve fiili saldırıda bulunulduğunun bildirilmesi üzerine, Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.
Müşteki Kılıçdaroğlu'nun saat 13.17 sularında beraberindekilerle cenaze töreninin yapıldığı alana girdiği bildirilen iddianamede, bu sırada törene katılan bazı vatandaşların, Kılıçdaroğlu ve beraberindekilerin aleyhine slogan attığı, Kılıçdaroğlu'nun törene katılmasının protesto edildiği belirtildi.
Cenaze namazının ardından protestoların tekrar başladığı ifade edilen iddianamede, vatandaşların protokol alanına girmesiyle oluşan kalabalığın, cenazenin bulunduğu top arabasının arkasında yoğunlaştığı, protokolde bulunanların kaymakamlığın hazırladığı konuk evine doğru yöneldiği sırada Kılıçdaroğlu ve beraberindekilerin protokolden ayrı olarak top arabasının arkasından yürümeye başladığı kaydedildi.
İddianameye göre, Kılıçdaroğlu, makam aracının bulunduğu yere yöneldiği sırada da etrafta bulunan kalabalık, müşteki aleyhine slogan atıp hakaret içerikli söylemlerde bulundu.
Kalabalığın protokol araçlarının park edildiği alanda yoğunlaştığı, protestoların itişmelere sebep olduğu ve Kılıçdaroğlu'nun kalabalığın arasında kaldığı ifade edilen iddianamede, makam aracına ulaşma imkanı olmaması nedeniyle koruma polisleri ve jandarma görevlilerinin müştekiyi kalabalığın yoğun olmadığı alana doğru yönlendirdiği, grubun halk tarafından takip edilmesi ve yol üzerinde park edilmiş araçların ilerlemeyi zorlaştırması neticesinde oluşan sıkışıklık ve çıkan arbedede şüpheli Osman Sarıgün'ün müşteki Kemal Kılıçdaroğlu'nun yüzüne yumruk attığı bildirildi.
İddianameye göre, Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, izdiham nedeniyle mezarlık istikametinde bulunan bir ara yola girmek zorunda kaldı.
Kılıçdaroğlu, Ankara İl Jandarma Komutanı nezaretinde ilerlerken, karşıdan kalabalık bir grubun yaklaştığının görülmesi üzerine saat 13.50'de güvenlik amacıyla Rahim Doruk'a ait eve alındı.
Olaylar sırasında, Kılıçdaroğlu'nun beraberinde bulunan kişiler ve kolluk görevlilerinden de yaralananların oldu. TBMM Başkanvekili ve CHP Milletvekili Levent Gök, müşteki Kılıçdaroğlu'nun bulunduğu gruptan ayrı bir yerde kalabalık arasında kaldığı sırada yaralandı.
İddianamede, Kılıçdaroğlu'nun Rahim Doruk'a ait eve girdiği esnada eve doğru taş, sopa ve pet şişe atmaya çalışan şüphelilerin bulunduğu, kalabalıktan bazı kişilerin eve girmek istediği, olayların devamında evin önünde toplanan kalabalığın müşteki Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik protestosunu sürdürdüğü ve "Yakın o evi" şeklinde sloganlar attığı aktarıldı.
Kalabalıktan bazı kişilerin, evin önüne yaklaşmaya çalışan CHP'ye ait minibüse taş atarak zarar verdiği bildirilen iddianamede, minibüsün evin önünden uzaklaşmasıyla içeride bulunan müştekilerin çıkışına engel olunduğu kaydedildi.
Kaymakam ve Emniyet Genel Müdürünün de aralarında bulunduğu bazı kişilerce yatıştırıcı konuşmalar yapılmasına rağmen, kalabalığın tamamen dağılmadığı bildirilen iddianamede, Milli Savunma Bakanının kalabalığa konuşma yapması ve Milli Eğitim Bakanı ile eve girmesinin ardından takviye kuvvetlerin güvenliği sağlamasıyla müşteki Kılıçdaroğlu ve yanındakilerin evden saat 15.10 sıralarında çıkarıldığı bildirildi.
İddianamede, Kılıçdaroğlu'nun şehit cenazesine katılacağına ilişkin resmi bilgi verilmediğine ilişkin tutanaklar da yer aldı.
"Yumruğum denk geldi"
İddianamede, sanıkların beyanlarına da yer verildi. Şehit Er Yener Kırıkçı'nın uzaktan akrabası olduğunu belirten Osman Sarıgün, şehadet haberini aldıktan sonra cenaze törenine katılmak için Kırıkkale'den Çubuk'a geldiğini söyledi. Biraz geciktiği için cenaze namazının sonlarına yetişebildiğini aktaran Sarıgün, kendisinin su deposunun üzerine çıkarak telefonuyla görüntü aldığını, bu sırada top arabasının arkasından gelen bürokratların bulunduğu bölümde arbede meydana geldiğini ve Kılıçdaroğlu'nun yuhalanmaya başlandığını anlattı.
Kendisinin de Kılıçdaroğlu'nu yuhaladığını, yanında bulunan bir arkadaşının uyarısı üzerine bu eyleminden vazgeçtiğini bildiren Sarıgün, "Daha önceki açıklamalarında PKK ve PYD terör örgütlerinin terör örgütü olmadıklarını söylemesinden dolayı Kılıçdaroğlu'na yönelik hiddetli bir ruh halinde olduğu"nu beyan etti.
Bir süre sonra kendisinin de top arabasının bulunduğu bölgeye indiğini anlatan Sarıgün, arkadan kalabalık bir grubun gelmesi üzerine, bölgenin sıkışmaya başladığını, Kılıçdaroğlu'nun koruması olduğunu düşündüğü uzun boylu birisinin kendisini omzundan iteklediğini, arkasından birinin "Adam sana vuruyor, sen ne duruyorsun." dediğini aktardı.
Kılıçdaroğlu'nun korumalarından birinin omzuna vurması üzerine gayri ihtiyari yumruğunu savurduğunu iddia eden Sarıgün, yumruğun Kılıçdaroğlu'na denk geldiğini, olay sırasında Kemal Kılıçdaroğlu'nu tam olarak görmediğini ve bu arada kendisinin de tartaklanarak alandan uzaklaştırıldığını belirtti.
Olaydan sonra defin işlemleri için mezarlığa yöneldiğini anlatan Sarıgün, Kılıçdaroğlu'na herhangi bir şekilde küfür veya hakarette bulunmadığını, taş, sopa veya herhangi bir silah da kullanmadığını iddia etti.
Devlet büyüklerine saygılı bir insan olduğunu söyleyen Sarıgün, Kılıçdaroğlu'nun cenazeye katılacağını dahi bilmediğini, bu yönde kimse ile bir görüşme gerçekleştirmediğini ve yaşanan olaydan ötürü pişman olduğunu savundu.
İddianamede, Sarıgün'ün emniyetteki ilk ifadesinde, "Kılıçdaroğlu'nu karşımda görünce sinirlerime hakim olamayarak bir kez yumruk attım." sözlerini kullandığı hatırlatılarak, "Kamera kayıt görüntüleri ve ifadeler birlikte değerlendirildiğinde suçtan kurtulmaya yönelik beyanına itibar olunmaması gerektiği ve üzerine atılı suçları işlediği anlaşılmıştır." değerlendirmesine yer verildi.
Kaynak: AA