Puslu 12ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
07.03.2018 15:20

Kılıçdaroğlu'ndan şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında CHP olarak şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı olduklarını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu'ndan şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusuna değindi. Kılıçdaroğlu, toplumun hemen hemen her kesiminin buna karşı çıktığını savundu.

Kılıçdaroğlu, konu gündeme gelir gelmez CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında komisyon oluşturduklarını, "Bütün şeker fabrikalarını gezeceksiniz; işçiler, bölgedeki esnaf, odalarla, sendikalarla oturup konuşacaksınız, nabzını tutacaksınız" talimatı verdiğini söyledi.

Şeker fabrikalarının bulunduğu illerde iktidar partisi de dahil halkın tamamının özelleştirilmeye karşı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şeker fabrikalarının sıradan fabrikalar olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, pancar üretiminde dünya 5.'si olunduğuna da işaret etti, "Niçin bunları özelleştiriliyoruz? Hangi gerekçeyle özelleştiriliyor?" diye sordu.

"Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıyız"

Kılıçdaroğlu, bu süreci başlatan olayın yeni olmadığını belirterek, Şeker Kanunu'nun geçici 8. maddesinde, "Uluslararası kuruluşlar ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde Bakanlar Kurulu, kurum ve organlarının yetki ve görev süresini, 31 Aralık 2014 tarihinde yeniden belirler" hükmünün yer aldığını hatırlattı.

Hangi uluslararası kuruluşla, hangi anlaşmanın yapıldığını soran Kılıçdaroğlu, bugüne kadar bu konuda kamuoyuna tek bir cümle açıklama yapılmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, "Başta Recep Bey, Binali Bey'e olmak üzere gayet net soru soruyorum; hangi uluslararası kuruluşlarla oturup anlaşma yaptınız? Bu metni neden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından gizliyorsunuz, çıkın açıklayın" dedi.

Kılıçdaroğlu, bu maddeyi Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasa'nın 7. ve 123. maddelerine dayanarak iptal ettiğine işaret ederek, Anayasa'nın 7. maddesinin yasama yetkisinin Türk milleti adına TBMM'de olduğunu, bu yetkinin devredilemeyeceğini öngördüğünü hatırlattı.

Kiminle oturulup Türk şeker politikalarının geleceğinin belirlendiğini soran Kılıçdaroğlu, bu politikanın gereği olarak fabrikaların tek tek özelleştirilmek istendiğini savundu.

Nişasta bazlı şekerin insan sağlığı için zararlı olduğunu; kansere, şeker hastalığına, obeziteye yol açtığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Binali Bey, 'Nişasta bazlı şekerlere kota uygulayacağız' diyor. Zaten kota var, dünyanın en yüksek kotası yüzde 15. Almanya'da yüzde 1,69. Bazı ülkelerde de yasak. Bu oranı uygulayan dünyada bir ülke var mı? Bizim insanımızın hayatı bu kadar mı ucuz? O nedenle biz şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıyız. Herkes çalışmalı, üretmeli, kazanmalı" dedi.

"Şeker ve şeker fabrikalarının korunması gerektiğine inanıyoruz"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Kamyoncusu, besicisi, çiftçisi kazanıyor, fabrikada işçiler çalışıyor. Bu üretimin kaybedeni yok. Herkesin kazandığı ortama siz dinamik koyuyorsunuz, 'özelleştireceğim' diyorsunuz. Büyük kısmı kapanacak. 'Kapanmayacak' diyorlar, böyle denilen çok sayıda fabrikanın bir süre sonra nasıl kapandığını gördük. Amaç nişasta bazlı şeker üretimini teşvik etmek. Şeker ve şeker fabrikalarının, mutlaka korunması gerektiğine yürekten inanıyoruz.

1926'da ilk fabrika Atatürk'ün yaşadığı dönemde kuruldu, üretime geçti, Osmanlı'da bir kilogram bile şeker üreten fabrika yokken. Daha sonra İnönü, Menderes, Demirel, Özal ve her bakanın attığı temeller var. Özelleştirerek siz bir anlamda Cumhuriyetten intikam almaya çalışıyorsunuz. Şeker fabrikalarına sahip çıkmak Cumhuriyet'e, demokrasiye, emeğe, alın terine sahip çıkmak demektir."

"Sosyal politikanın gereği"

Kılıçdaroğlu, 7 Şubat 2018 tarihi itibariyle hapishanelerde 235 bin 888 tutuklu bulunduğunu, bu tutuklulardan 69 bin 301'inin öğrenci olduğunu, bazılarının açıköğretim ortaokulunda, bazılarının açık öğretim lisesinde, bazılarının açık öğretim fakültelerinde okuduğunu belirtti.

Bunun son derece güzel uygulama olduğunu, mahkum, tutuklunun kendisini eğiterek hayata tutunmaya çalıştığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Hapishanede yatacak ama eğitim düzeyini yükselterek mahkumiyetini tamamlayacak. Güzel bir iş yapılıyor. Bu tutukluların sınav ve kayıt ücretlerini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ödüyor. Kuralı getirenlere teşekkür ederiz. Ancak açık öğretimde okuyan 6 bin 567 kişinin sınav harçları halen yatmadı çünkü süre bitti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'ndan rica ediyorum; eski uygulamayı sürdürün. Sosyal politikanın gereği olarak geçmişteki uygulamanın aynen sürdürülmesi gerektiği kanısındayım" ifadelerini kullandı.

"Aile hakkını sonuna kadar aramalı"

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra pek çok insanın mağdur edildiğini, yeri geldiğinde bütün mağdurların sesi olmaya özen gösterdiklerini de öne sürdü.

Gökhan Açıkkollu isimli bir öğretmenin, ihbar üzerine 15 Temmuz'dan hemen sonra tutuklandığını, ilk bilgilerin şeker hastası olduğu, ilaçlarının verilmediği ve gözaltında hayatını kaybettiği yönünde olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu vatandaşın işkence sonucu öldüğü ortaya çıktı. İfadesi bile doğru dürüst alınmadı. Arkadaşlarımız eşini aradı, cenazesini Konya'ya kendi özel imkanlarıyla götürdüklerini, mezarlığa defnedemediklerini, bahçelerine defnettiklerini söyledi. Bu bir insanlık dramı değil mi; yargılanmamış, herhangi bir suçu var mı yok mu belli değil ama işkence sonucu hayatını kaybediyor. Ailenin tazminat hakkı var, hakkını sonuna kadar aramalı. Biz de o ailenin sonuna kadar yanında olacağız."

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
KKTC Başbakanı Ankara'da
Yükleniyor lütfen bekleyiniz