Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Temmuz 2010'da yapılan KPSS'de soruların sızdırılmasına ilişkin 3 şüpheli hakkında daha iddianame hazırlanarak mahkemeye gönderildi.
Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın hazırladığı, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, şüpheliler Ali Sert, Hasan ve eşi Nurgül Bülbül'ün, "Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olmak", "kamu kurum ve kuruluşları zararına zincirleme dolandırıcılık" ve "resmi belgede zincirleme sahtecilik" suçlarından 14 yıl dokuzar aydan otuz altışar yıla kadar cezalandırılmaları talep edildi.
İddianamede, KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin daha önce hazırlanan iddianamelere atıf yapılarak, 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013'teki KPSS, 2012, 2013 ve 2014'teki ALES, 2013 YDS ve 2013 İDS sorularının, FETÖ/PDY mensuplarınca ele geçirildiği, soruları elde edenlerin, "kamuya ait malı kamuyu aldatarak haksız şekilde elde ettikleri" ve "haksız başarı elde etmek suretiyle ÖSYM'yi 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğrattıkları"na yer verildi.
KPSS soruşturmaları kapsamında daha önce hazırlanan bilirkişi raporunun anımsatıldığı iddianamede, iptal edilen 2010 KPSS Eğitim Bilimleri testinin tekrar sınavına giren 2 bin 52 adaydan 35'inin puanlarını artırırken, 18'inin aynı puanları aldığı, bin 999'unun ise puanlarını düşürdüğüne işaret edildi.
Tekrar edilen ve daha kolay olduğu belirtilen ikinci sınavda adayların yüzde 97,4'ünün puanlarını düşürmesinin olağan durum olmadığı vurgulanan iddianamede, bu doğrultuda şüphelilerin ilk sınavda aldıkları yüksek puanların başka etkenlerden kaynaklanabileceğine yönelik "güçlü kanaat oluştuğu" ve adayların sınav sorularını cevaplamalarında kendi yeteneklerinden başka faktörlerin etkili olduğu belirtildi.
110 doğrudan 68 nete
İddianamede, zanlı Hasan Bülbül'ün, iptal edilen 2010 KPSS Eğitim Bilimleri testinde 120 soruda 110 doğru yaptığı, yenilenen sınavın aynı testinde ise 120'de 68 neti bulunduğu bildirildi. Savcılığın yaptırdığı HTS incelemesinde Bülbül'ün, iptal edilen sınavda 100 net ve üzeri yapan 8 şüpheliyle telefon irtibatının bulunduğu kaydedildi.
Bülbül'ün, şüphelilerden Fevzi K. ile 119, Gönen K. ile 118, Yunus S. ile 117, Hüseyin Y. ile 110, Adem A. ile de 109 kez iletişim kurduğuna işaret edilen iddianamede, şüphelinin MASAK raporuna göre de FETÖ üyeleriyle para transferi gerçekleştirdiğinin belirlendiği aktarıldı.
İddianamede Bülbül'ün, örgüt yöneticisi Mehmet Hanefi Sözen ile doğrudan veya dolaylı yoldan HTS irtibatı bulunan bin 970 kişilik grupta yer aldığı ve 3 firmada 19 şüpheli adayla iş yeri birlikteliğinin bulunduğu ifade edildi.
Bülbül'ün HTS kayıtlarında, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve kamuoyunda "FETÖ çatı davası" olarak bilinen davanın firari sanıklarından, FETÖ'nün "emniyet imamı" olduğu belirtilen Osman Hilmi Özdil ile 5 kez telefon irtibatı sağladığı, ayrıca telefonunda "ByLock" programının bulunduğu kaydedilen iddianamede, eşi Nurgül Bülbül'ün de iptal edilen 2010 KPSS Eğitim Bilimleri testinde 120'de 108 net, yenilenen sınavın aynı testinde ise 120'de 86 net yaptığı aktarıldı.
Kardeşi meslekten ihraç edildi
Soruşturma kapsamındaki diğer şüpheli Ali Sert'in, iptal edilen KPSS'de yüksek puan almasına karşın tekrarlanan sınava girmediğine işaret edilen iddianamede, KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin inceleme raporuna göre şüpheli Sert'in, genel kültür testindeki 11 numaralı soruda 100 şüpheliyle "yanlışta birleştiği" yer aldı.
Sert'in, 10 şüpheli ile iş yeri birlikteliği olduğu aktarılan iddianamede, bu şüphelinin de Hasan Bülbül gibi, örgüt yöneticisi Mehmet Hanefi Sözen ile doğrudan veya dolaylı yoldan HTS irtibatı bulunan grupta yer aldığı bildirildi.
İddianamede, FETÖ mensuplarının örgüt içi iletişim programı "ByLock"u kullandığı değerlendirilenler listesinde Sert'in de bulunduğu vurgulanarak, kardeşi Deniz Sert'in Denizli Emniyet Müdürlüğünde komiser yardımcısıyken Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edildiğine yer verildi.
İddianameye göre, Hasan ve eşi Nurgül Bülbül ile Ali Sert, haklarındaki suçlamaları reddederek, FETÖ mensubu olmadıklarını ve suçsuz olduklarını beyan etti.
Önceki KPSS davaları
KPSS'ye ilişkin soruşturmaları yürüten Savcı Erkman, ilk davayı 230 kişi hakkında 25 Aralık 2015'te açmıştı. İddianamede, sınavdan önce soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından, Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla Yalvaç'taki sanık Baki Saçı'ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada "örgüt" bağına da ulaşıldığı bildirilmişti.
İlk iddianamede, "Soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu kişiler haricinde sınava giren birçok adaya örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumundakilerin birlikte hareket ettiği, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu tespit edilmiştir. Delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü gerçekleştiği anlaşılmıştır." tespitinde bulunulmuştu.
Sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğuna, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen iddianamede, profilleri, iş yerleri, mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları belirtilmişti.
Diğer davalar
KPSS kapsamındaki ikinci davada 51 sanığa aynı suçlamalar yöneltilmişti. Üçüncü davada ise ÖSYM'nin soru hazırlama biriminde görevli 3 kişi sanık olarak gösterilmişti. KPSS'ye ilişkin dördüncü dava ise 100 sanık hakkında açılmıştı.
KPSS soruşturmaları kapsamında açılan son davada ise 91 sanık bulunuyor.
Son iddianamenin kabulü halinde 2010 KPSS'ye ilişkin açılan dava sayısı 6'ya, bu davalardaki sanıkların sayısı 478'e yükselecek.