Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, yaptığı açıklamada, Vakıflar Genel Müdürlüğünün yurt içi ve dışında yürüttüğü restorasyon çalışmalarına da değinerek, kurumun 14 yılda, ecdat yadigarı 4 bin 750 eserin restorasyonunu yaptığını bildirdi. Kurumun, devlet bütçesinden pay almadan eserleri ihya ettiğini anlatan Kaynak, sadece cami değil sinagog ve kiliselerin de ihya edildiğini ve restorasyonlarının yapıldığını ifade etti.
Sur'da sadece Kurşunlu Camisi değil, oradaki Ermeni Kilisesi'nin de restore edildiğini belirten Kaynak, Mısır Çarşısı'nın aslına uygun yenilendiğini, şimdi de Yeni Cami'nin restorasyonuna başlandığını, arkasından Sultan Ahmet Camisi'nin restorasyona alınacağını vurguladı.
Orta Doğu ve Balkanlarda da vakıf eserleri bulunduğunu anımsatan Kaynak, bunların restorasyonu için ikili anlaşmalar yapılması gerektiğini belirtti.
Kaynak, "Sadece Osmanlı'nın Kudüs'deki vakıflarının rakamları bile çok fazla sayıyı bulmaktadır. Kudüs'deki Osmanlı vakıflarıyla ilgili muhtemelen mayıs ayında İstanbul'da Cumhurbaşkanımızın himayesinde bir konferans planlıyoruz." diye konuştu.
"Geçen yıl 32 sel baskını oldu"
AFAD'ın geçen yıl Türkiye genelinde meydana gelen sel ve benzeri afetlere müdahalesiyle ilgili rakamlar hakkında da açıklama yapan Kaynak, geçen sene sel olayının önceki yıllara göre daha fazla olduğunu çünkü ülkede kurak bir yılın yaşandığını ifade etti.
Kaynak, 2016'da toplam 32 sel baskınının gerçekleştiğini bildirerek, yaşanan sel sonrasında AFAD'ın hemen can kurtarma faaliyetleri, iş makineleri ve diğer desteklerle sel sularının deşarjı, kişilerin tahliyesi ve acil altyapı ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çalıştığını anlattı.
Kaynak, ülkede özellikle Doğu Karadeniz'de heyelan sıkıntısı bulunduğunu, buranın sürekli yağış aldığını ve buna bağlı heyelanların gerçekleştiğini bildirdi.
Sel ve heyelanların önlenebilir olanlarına önceden yatırım yapılmasıyla ilgili Orman ve Su İşleri Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğüyle yeni bir çalışma başlattıklarını anlatan Kaynak, "İstiyoruz ki sel ve heyelan olmadan bunun tedbirlerini alalım, önlenebilir olanları önleyelim, can ve maddi kayıp olmasın. Trabzon, Rize ve Artvin üzerinde DSİ Genel Müdürlüğümüz yol haritasını çıkardı. Haftaya birlikte toplantı yapacağız, Bakanlar Kurulu'na bir sunum yapacağız. Bu Türkiye için bir ilktir." diye konuştu.
"Türkiye'de azınlık yoktur"
Azınlık vakıflarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kaynak, azınlık vakıfları statüsünün Lozan Anlaşması'ndan beri varlığını sürdürdüğünü anımsatarak, "Yahudi, Ermeni, Süryani kardeşlerimizi asla bir azınlık olarak görmüyoruz. Türkiye'de azınlık yoktur. Azınlık vakfı, Lozandan kaynaklanan bir hukuki tabirdir." diye konuştu.
Kaynak, AK Parti iktidarları döneminde azınlık vakıflarıyla ilgili el konulan malların iadesi gibi önemli işlerin yapıldığını belirterek, bu vakıflarda seçimlerin, birkaç yıldır bazı problemler nedeniyle yapılamadığını kaydetti.
Azınlıkların nüfusunun azaldığına, cemaatlerin yeterli üyesinin kalmadığı yerlerde seçim zorlukları bulunduğuna işaret eden Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Bu hususta yazdan beri çalışma yapıyoruz. 15 Temmuz olmasaydı belki şimdiye kadar çoktan çözmüş olacaktık. Yasa tasarımız, yönetmelik taslağımız her şeyimiz hazır, Meclisin takvimine göre." dedi.