Ersoy, kutlama mesajında, asırların tozunun, tarihe tanıklık edenlerin anlattıklarından insanı anlamış olanların bilgeliğine kadar oyun denilen gerçeklerin, gerçek bilinen oyunların, samimi duyguların, hayallerin ve kurguların sahnede yer aldığını dile getirdi.
Perdenin ise hayata ve hayatın dışına çıkmak için ihtiyaç duyulan anlara, duygulara ve duraksamalara açıldığını belirten Ersoy, şöyle devam etti:
"Trajedi, komedi, yaşamdan kesitler, insan hikayeleri… Bundan dolayı olsa gerek o karanlık salon insana dair duygu ve düşünceleri en berrak ve saf haliyle görebildiğimiz bir bakış imkanı sunar çoğu zaman. Medeniyetin yükseldiği her yerde bütün görkemiyle karşımıza çıkan antik tiyatrolardan bugün sergilediği her oyunda insanımızın büyük ilgi ve teveccühüne mazhar olan Devlet Tiyatrolarımıza kadar insanın tiyatro sanatına verdiği değerin, belki bunun da ötesinde hayatın bir parçası ve olmazsa olmazı olarak kabullenişinin altında yatan sebepler de bunlar olsa gerek. Ne de olsa hepimiz zaman zaman kendimize dışarıdan bakabilmeyi, başka hayatlardan cesaret, sabır ve sebat devşirmeyi ya da gerçekliğe kısa aralar vermeyi isteriz."
Bakan Ersoy, tiyatronun zengin dünyasının kapısını açan sanatçılara, tiyatro emekçilerine, destekleri ve ilgileriyle perdenin arkası kadar önünü de anlamlı ve değerli kılan sanatseverlere şükranlarını sunarak, Dünya Tiyatro Günü'nü kutladı.