ABD'nin Los Angeles şehrinde polis, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve USC Annenberg İletişim ve Gazetecilik Okulu Kamu Diplomasisi Yüksek Lisans programı ortak sponsorluğunda düzenlenen konferansa Ermeni bir grup sözlü ve fiziksel saldırıda bulundu.
Etkinliğin başında bir protestocu, Azerbaycan, Türkiye ve organizatörlere yönelik hakaretlerde bulunması üzerine polis tarafından salondan çıkartıldı.
Türkiye'nin Los Angeles Din Hizmetleri Ataşesi Prof. Dr. İsmail Demirezen, ABD'deki Türkiye konulu konferansta Ermeni grubun yaptığı sözlü ve fiziksel saldırıyı @trthaber’de anlattı.https://t.co/QGRn51iy2H pic.twitter.com/k9B2TMcnMi
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) September 30, 2023
Türkiye'nin Los Angeles Din Hizmetleri Ataşesi Prof. Dr. İsmail Demirezen, ABD'deki Türkiye konulu konferansta Ermeni grubun yaptığı sözlü ve fiziksel saldırıyı TRT Haber'e anlattı.
Konferansı Ermeni Diasporası engellemeye ve iptal etmeye çalıştı. Fakat üniversite bu konuda direnç gösterdi ve iptal etmedi.
Konferansımızı gerçekleştirdik fakat gerek salon içinde gerek salon dışında radikal Ermeni grupların provakasyonları devam etti. Buna rağmen konferansımızı tamamladık. Daha sonra Amerikan polisi bina içinde gerekli önlemleri almasına rağmen bina dışında tabiki güvenlik eksiği söz konusuydu.
Binadan ayrıldığımız sırada Ermeni gruplar etrafımızı sararak, başta sözlü şiddet uygulamaya çalıştılar. Daha sonra sözlü şiddet fiziki şiddete dönüştü.
"Bu olaylar Los Angeles'da yeni de değil, Ermeniler tarafından şehit edilen 3 diplomatımız var"
Buna rağmen biz devlet adamı olma ve diplomat olma çerçevesinde soğuk kanlılığmızı koruduk. Tabiki bu olaylar Los Angeles'da yeni de değil bunu özellkle belirtmemiz gerekiyor. Los Angeles'ta 3 tane şehit diplomatımız var. 1970'li yıllarda yine Ermeniler tarafından şehit edilen 3 diplomatımız var.
Radikal Ermeni Diasporası nefre söylemini her fırsatta yeni nesile aktarmak için elinden geleni yapamakta.
Nefret söyleminin nasıl bir fiziki şiddete dönüştüğünün güzel bir örenği olması açısından anlamlı.
Bu saldırının amacı ilk olarak düşünce özgürlüğünü engelleyerek kendi düşüncelerini başta California olmak üzere, Amerika ve bütün dünyaya kabul ettirmenin bir yöntemi olduğunu ben düşünüyorum.
Bu tabiki hem fiziksel hem de sözlü şiddet çerçevesinde kendi fikirlerini kabul ettirmeye çalışarak buradaki fikir özgürlüğünü engellemeye yönelik bir çabaydı.
"Türkiye ile Ermenistan arasındaki barış görüşmeleri Ermeni Diasporası'nı rahatsız ediyor"
Özellikle Türkiye ile Ermenistan arasındaki barış görüşmeleri çerçevesinde ortaya çıkan ilerleme radikal Ermeni Diasporası'nı rahatsız ediyor. Dolayısı ile bölgede barışçıl bir çözümün ortaya çıkmasını istemiyorlar. Sebebi de kimliklerini nefret söylemi, üzerinden inşa etmiş olamaları. Böyle bir kimlik inşası beraberinde nefret söylemini devam ettiryor bu da provakasyonları tetikliyor. Barışa karşı, gerçeğe ve fikir özgürlüğüne karşı bir duruş olduğunu ifade etmek istiyor.
Yani bunlar aslında hem fikir özgürlüğüne karşı provakasyon yaptılar. Hem barışa karşı provakasyon yaptılar. Hem de aslında Amerika çıkarlarına karşı bir provakasyon yapmış oldular.