AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, TRT Haber özel yayınında, TRT Haber Koordinatör Yardımcısı Aysun Torun Orhan'ın gündeme dair sorularını yanıtladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal'ın açıklamalarının satır başları şöyle;
AK Parti'de büyük kongre heyecanı
Her kongre aslında bir değişimdir. Siyasi partilerin kendilerini yenilediği, bayrak değişiminin olduğu süreçlerdir. AK Parti'nin kongrelerini şu şekilde görmek gerekir. Dünya siyaset tarihinde şöyle bir parti yok; 20 yaşında ve 19 yılı iktidarda geçmiş. 19 yıllık iktidarı güven ve istikrar özetler. 1960 ile 2002 arasında 39 tane hükümet değişmiş yani 42 yıllık istikrarsızlık dönemi sonrası Anavatan Partisi dönemini saymazsak 39 hükümet ve 42 yıl. AK Parti 19 yıl içerisinde her kongrede açıkladığı hedeflerin tamamına yakınını gerçekleştirmiş bir parti.
"Kongreyi bir hedef olarak değil de 2023'ün ilk adımı olarak görüyoruz"
Biz kongrelerimize başlarken "inandığın yolda yürü" diyerek başladık. Türkiye için inandığın yolda yürü, Türkiye için güven ve istikrar diyeceğiz. Bizim özellikle son 17-25 Aralık sonrası Türkiye'nin yaşadığı süreç, 15 Temmuz ve sonrası, Türkiye bir tarafta beka mücadelesi verirken bir tarafta da bölgesel güç anlamında 2023'ü yeni bir başlangıç olarak görüyoruz. 24 Mart'ta kongreyi bir hedef olarak değil de 2023'ün ilk adımı olarak görüyoruz. Bu kongrede bizi 2023 seçimlerine götürecek kadrolar belirlenecek. 25 Mart günü 2023 ile ilgili tüm çalışmalarımıza hızla başlayacağız.
2023 seçimlerinin hazırlıklarını da bir taraftan parti olarak başlıyoruz. Salgın sürecinde, adeta AK Parti'nin 18 yılda yaptığı her şey Türkiye'yi bu küresel salgına hazırlamış. Hatırlayın şehir hastaneleri yapıyorduk diyorlardı ki bu hastanelere ne gerek var. Eğitim altyapısına yönelik yaptıklarımız, düşünün uzaktan eğitime dünyada iki ülke hızlı bir şekilde geçti bunlardan biri Çin diğeri Türkiye. Dünyada büyüme anlamında Çin ve Türkiye pozitif ayrıştı.
"19 yıllık tüm bu mücadele aslında hazırlıktı biz daha yeni başlıyoruz"
Şimdi ana kademe büyük kongreyi gerçekleştireceğiz. Türkiye'ye yönelik kara propaganda devam ediyor. Doğal gaz buluyorsunuz hemen itibarsızlaştırmak için harekete geçiyorlar. O yüzden Cumhurbaşkanımız ısrarla beşinci kol hareketi diyor. Biz diyoruz ki 19 yıllık tüm bu mücadele aslında hazırlıktı biz daha yeni başlıyoruz.
Teşkilatlarımızda yaklaşık yüzde 70 oranında bir değişiklik gerçekleşti. 81 il başkanlığının 52'si yenilendi. Şimdi biz AK Parti olarak görev değişikliklerini bir bayrak yarışı olarak görüyoruz. Makam ve mevkii değil görev ve sorumluluk var. 19 yıl içerisinde AK Parti'de il başkanının milletvekili olduğunu, milletvekilinin belediye başkanı olduğunu, belediye başkanının bakan olduğunu görebiliriz.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal: Şu anda bir tüzük komisyonu var ve bu tüzük komisyonu bir çalışma yürütüyor. Birim başkanlıklarıyla ilgili ya da yeni birim başkanlıklarının oluşturulmasıyla ilgili çalışmalarını bugün ya da pazartesi tamamlayıp genel başkana sunacaklardır. pic.twitter.com/7Sk8LvxqPJ
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) March 19, 2021
Her kongrede bir tüzük değişikliği olur. Çünkü ihtiyaçlar sürekli değişir. Şu anda bir tüzük komisyonu var ve bu tüzük komisyonu bir çalışma yürütüyor. Birim başkanlıklarıyla ilgili ya da yeni birim başkanlıklarının oluşturulmasıyla ilgili çalışmalarını bugün ya da pazartesi tamamlayıp genel başkana sunacaklardır.
"HDP davet edilmedi"
Kongrenin, her kongrede olduğu gibi özel bir teması ve şarkısı var. Kongrenin kendine has bir konsepti var. Çarşamba günü kamuoyu ile paylaşacağız. 11 partiye davet gitti HDP bunlara dahil değil.
"Siyaset toplumda oluşan bu tepkiyi elbette dile getirir"
HDP'nin kapatma davasının sonucu ve cevabı siyasetin vereceği bir cevap değil yargının vereceği bir cevap. Israrla meseleyi siyasi bir zemine getirmek ve bunu siyasetin müdahalesi gibi göstermek isteyen bir dil ve üslup var. Kamuoyu araştırmalarında yüzde 66 ile yüzde 74 arasında HDP kapatılsın diyen bir oran var. Siyasetin bunu gündeme getirmesi yani kamuoyunun gündeminde olan ve rahatsızlık oluşturan ve Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın bile HDP terör örgütü ile arasına mesafe koymalıdır açıklamasını yaptığı bir ortamda dünyanın hiç bir yerinde buna tölerans gösterilmez. Terör örgütüne dönük sempati imasına bile tahammül yokken burada ortaya çıkan hukuk dışılığı, anayasaya aykırı durum başka birşeydir. HDP kapatılacak mı kapatılmayacak mı? Bunun cevabını siyaset değil yargı verecek. Siyaset toplumda oluşan bu tepkiyi elbette dile getirir.
Milletvekilliği düşürülen HDP milletvekili ile ilgili de aynı tartışmayı açtılar. Anayasa'nın 84. maddesindeki kararı, bağımsız yargının verdiği hükmün TBMM'de okunmasıdır. Anayasa Mahkemesi'nin Gergerlioğlu hakkında verdiği karar da ortada. Hem Gergerlioğlu ile ilgili hem HDP ile ilgili yargı ile siyaseti dezenformasyon üzerinden benzer bir itibarsızlaştırma çabası var. Bunu CHP sıkça yapıyor. Hakimlere, savcılara dönük ciddi anlamda itibarsızlaştırıcı ifadeler kullandılar.
Geçmişte yargının brifingler aldığın gördük. Geçmişte yargının içerisinde nelerin oluştuğunu gördük. En son 2014 yılında HSYK'nın FETÖ tarafından ele geçirilmesi ihtimali ortaya çıktığında ülkede değişik görüşlerden yargı mensupları bir araya gelerek yargıda birlik hareketini oluşturdular.
Merve Kavakcı ile kıyaslanmasını kabul etmiyoruz
Merve Kavakcı'nın başörtüsünden dolayı maruz kaldığı insan hakları ihlalinden ibaret bir durumdu. Merve Kavakcı'nın yaşadığı insan hakları ihlali ile ilgili o gün kimlerin neler yazdığına bakın, o ihlalin yasal hukuki olduğunu savunanlar ki onlardan bir tanesi de Enis Berberoğlu'ydu. Berberoğlu'nun 1999'da kaleme aldığı yazıya baksınlar. O gün temel bir insan hakkını savunmayan Enis Berberoğlu bugün ne yazıyor, bugün CHP ne söylüyor, dün devletin kuralları vardır diyen CHP, terörü ve terör örgütünü övmenin sanki bir demokrasi mücadelesi gibi nasıl savundukları görülür.
Seçim barajı değişecek mi?
2012'de AK Parti bir teklif getirmişti. O dönemde de biz ya dar bölge, ya daraltılmış bölge, ya yüzde 5, ya yüzde 7 baraj bunlar tartışılmıştı. Şimdi bunlar yeniden siyasetin gündeminde. Hukuk yaşayan bir organizmadır çünkü değişen ihtiyaçları karşılamak için hukukun kaçınılmaz olarak kendisini yenilemesi gerekir. Bugün ortaya çıkan yeni değişimlerin sonucu olarak bunlar konuşuluyor, tartışılıyor. Aslolan TBMM'nin vereceği karardır. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, milletvekilleri el kaldırıp indirmekten başka işe yaramıyor gibi bir ifade kullandı. Bu el kaldırıp indirmek TBMM'deki en önemli eylemdir. TBMM'nin asli görevi yasa yapmaktır. Dolayısıyla bu el millet iradesini temsil eder. Bu el evet dediğinde veya hayır dediğinde yasa yapılır ya da değişir. Milyonlarca insanın hayatına dokunan yasayı o milletin temsilcisi olan milletvekilinin el kaldırıp indirmesi gerçekleştirir. Bunu hafife almak milletin temsilini hafife almaktır. TBMM'nin yaslandığı yer egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesidir. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı, seçim barajının bir miktar indirilmesini planladıklarını, yüzde 7 gibi bir baraj düşünüldüğünü söyledi.