Maliye Bakanı Naci Ağbal, AK Parti'nin 15. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri dolayısıyla geldiği AK Parti Genel Merkezi'nde, bugün gazetelerde yer alan "TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen kanun tasarısıyla 100'den fazla kurumun, varlıklarının ve ticari hisselerinin özelleştirme idaresine devredilmesi ve bu şekilde özelleştirme yolunun açılması" iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Düzenlemenin gayet açık olduğunu belirten Ağbal, "Herhangi bir özel bütçeli idare örneğin, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü gibi. Bu şekilde ihtiyaç fazlası olarak değerlendirdiği bir taşınmazı, Özelleştirme İdaresine devredecek. Burada Özelleştirme İdaresi tamamen satışa aracılık eden bir idare konumundadır." dedi.
"Bu doğru bir söylem değil"
Bakan Ağbal, ister genel bütçeli idare ister özel bütçeli idare olsun, ekonomiye kazandırılabilecek varlıklar neredeyse bunların değerlendirilip, özelleştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
"Bugün yapılan değerlendirmeleri çok doğru bulmuyorum." diyen Ağbal, şöyle devam etti:
"Genel bütçeli idareler adına mülkiyet, Maliye'de. Biz bugün çok sayıda Hazine taşınmazını Özelleştirme İdaresine devrediyoruz. Özelleştirme İdaresi, bu devredilen taşınmazlarla ilgili plan yapma yetkisini kullanarak bunun değerini artırıyor. Sanki bugüne kadar 'Özelleştirme İdaresinin sahip olamadığı genişlikte yeni bir özelleştirme alanı açılıyor' gibi bir söylem var. Bu doğru bir söylem değil. Özelleştirme İdaresine devredilebilecek şu anda hiçbir hazırlık ve teknik bir değerlendirme yok ama özel bütçeli idarelerin elindeki taşınmazlar, çok daha az sayıdadır. Bunlardan değerlendirmek istedikleri olursa Özelleştirme İdaresi yardımcı olacak.
Şunun üstüne basa basa söylemek lazım; bir özel bütçeli idare kendisi talep etmediği sürece, Özelleştirme Yüksek Kurulu resen herhangi bir şekilde özelleştirme uygulaması yapamayacak. Burada birinci derecede kararı verecek olan özel bütçeli idarenin kendisi. Ben, bunun önemli bir düzenleme olduğunu düşünüyorum. Hali hazırda yürütülmekte olan özelleştirme uygulamalarının, özel bütçeli idareler anlamında yeni bir alan açtığını düşünüyorum ama hiçbir şekilde buradan farklı bir anlam çıkarılmaması gerekir."
"Özel bütçeli idarenin kendisinin istemesi lazım"
Konuya ilişkin CHP'nin eleştirisi hatırlatılan Ağbal, "Birtakım kurumlardan bahsediliyor, TRT, Atatürk Orman Çiftliği arazisi gibi. Örneğin TRT özelleşecek mi sorusu geliyor akla" şeklinde soru üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:
"Burada hiçbir şekilde bir kamu kurumunun veya bir kamu kurumunun sahip olduğu bir varlığın böyle elden çıkarılması söz konusu değil. 'Hiçbir şekilde TRT'nin bu şekilde özelleştirilmesi' diye bir plan ve program yok. Özel bütçeli idareler değil, bunların sahip olduğu az sayıda ticari hisse senedi şeklinde belki varlıkları var ama daha çok da ekonomiye kazandırılabilecek taşınmaz cinsi olan varlıkları var. Bu düzenleme hiçbir şekilde herhangi bir özel bütçeli kuruluşun kendisinin özelleştirilmesini amaçlamamaktadır, madde metni buna zaten imkan vermemektedir."
Bakan Ağbal, "satılacak" şeklindeki ifadeleri de doğru bulmadığını belirterek, "Zaten genel bütçeli idarelerden farklı olarak özel bütçeli idarelerde, özel bütçeli idarenin kendisinin istemesi lazım. İstemediği sürece herhangi bir şekilde resen özelleştirme uygulamasına konu edilmesi mümkün değil." dedi.
Ağbal, düzenlemenin, sadece özel bütçeli idareler için herhangi bir şekilde özel düzenlemeye gerek olmaksızın genel bir yetki vermekten ibaret olduğunu vurguladı.
Taşınacak askeri birliklerin arazilerinin de bu kapsamda olup olmadığına yönelik soruya Ağbal, "Şu anda Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıklarının bütün taşınmazları Hazine'ye ait taşınmazlardır. Dolayısıyla bu getirilen yasal düzenlemeyle bu askeri birlik arazilerinin hiçbir ilgisi bulunmamaktadır." cevabını verdi.