Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu, Kurum başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde ikinci kez toplandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, binlerce kişilik uzman ekibin karadan, denizden ve havadan yaptığı çalışma sonucunda Marmara Denizi'nin 1 ay öncesine göre çok daha temiz ve sağlıklı bir hale getirildiğini söyledi.
46 tesisin arıtma kapasitesi artırılacak
Önceki toplantıda alınan kararlara ve gelinen aşamaya değinen Kurum, şu bilgileri verdi:
"Geçtiğimiz toplantıda 14 alt çalışma grubu kurma kararı almıştık. Alt çalışma gruplarımızın yaptığı çalışmalarla 445 evsel, kentsel ve endüstriyel atık su arıtma tesisi yerinde incelendi. Mevcut durumlarını tespit ettik, ihtiyaçlarını belirledik. Kirlilik yüklerini ortaya koyduk. Marmara'da tüm günlük toplam 5,7 milyon metreküp atık su oluşuyor. Bunun da yüzde 90'ı kentsel atık sulardan oluşuyor. Bu havzada 246 kentsel atık su arıtma tesisi mevcut. Doğal arıtmalar hariç 211 tesisi yerinde inceledik. Sonuç olarak 445 tesisin 244'ünde herhangi bir revizyona ihtiyacımız yok. 46 tesisin arıtma kapasitesini hemen artıracağız. 66 tanesini hızlıca bakım ve onarıma alacağız, 26 tesisimizi 3 yıl içinde hemen yeniden yapacağız."
175 işletme ve 11 gemiye 23,5 milyon lira ceza
Kurum, Marmara Denizi'ne kıyısı olan illerde denetimlerin sürdüğünü ve bugün itibarıyla 2 bin 517 atık su numunesi alındığını kaydederek, şöyle devam etti:
"Yapılan denetimler kapsamında 2 bin 517 adet atık su numunesi aldık. Bu numuneleri, analizleri yapılmak üzere Bakanlığımız Çevre Referans Laboratuvarı ile yetkili çevre laboratuvarlarına gönderdik. Yaptığımız denetimlerle 175 işletme ve 11 gemiye toplamda 23,5 milyon lira ceza uyguladık. 52 işletmeyi de çevre mevzuatına aykırı fiilleri nedeniyle faaliyetten men ettik. Tarım ve Orman Bakanlığımızla 7 ilimizde toplam 53 proje alanındaki 128 bin hektar araziyi sulamak için modern sulama sistemlerini hayata geçirmek üzere yüzde 50 hibe desteği hayata geçirilecek. DSİ bölge müdürlüklerimizle de derelerin getirdiği kirliliği engellemek için yapay sulak alan bölgeler oluşturulması başlatıldı."
Bakanlığa ulaşan 9 talebin Bilim ve Teknik Kuruluna sunulduğunu ifade eden Kurum, Marmara Denizi'ndeki küçük ölçekli balıkçılara verilecek desteği 2 bin-2 bin 900 liraya çıkardıklarını söyledi.
"Vatandaşlarımız rahatlıkla denize girebilirler"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Bakanlığımız tarafından yapılan inceleme sonucunda yüzme suyu alanlarında herhangi olumsuz bir sorunla karşılaşılmadı. Vatandaşlarımız rahatlıkla denize girebilirler, balık yiyebilirler. Bugün Marmara Deniz'i yüzeyindeki müsilaj yok denecek durumda" dedi.
Müsilaj etkisini kaybediyor
Müsilaj probleminin başladığı günden bu yana 234 istasyonda 40 gün boyunca çeşitli derinliklerde tarama ve araştırma yapıldığını belirten Kurum, "İlk 20 metrede artık müsilaja rastlanmıyor. Sonraki 10 metrede müsilaja rastlanıyor. Orta kademede müsilaj sıkışmış durumda. Bilim insanlarımız Marmara Denizi'nde yeni bir müsilaj oluşumunu beklemediklerini ifade ediyorlar" diye konuştu.
Kurum, Marmara Denizi'nin tamamını koruma alanı olarak belirlemenin önemine işaret ederek, şunları söyledi:
"Önceki toplantımızda gerekli çalışmaların 2021 sonuna kadar tamamlanacağını belirtmiştik. Çevre ve Tabiat Varlıkları Kurulu, Üniversiteler ile Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından çalışmalar tamamlanacak, tespitler bitecek. Arıtılmış atık suların yeniden kullanımı için gereken ilave yatırım ihtiyaçlarının desteklenmesine karar vermiştik. Endüstriyel tesislerdeki suyun tekrar kullanılmasına yönelik, bertaraf sularının soğutularak yeniden kullanılmasına yönelik adımlarımızı da atmış olacağız."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Marmara Denizi'nin ilk 20 metresinde müsilaja rastlanmadığını açıkladı. Marmara Denizi Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Barış Salihoğlu, müsilaj sorunundaki son durumu @trthaber'de değerlendirdi. pic.twitter.com/ksE4DAdItx
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) July 14, 2021
Müsilajla mücadelede balık takviyesi
Marmara Denizi Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Barış Salihoğlu, müsilaj sorunundaki son durumu TRT Haber'de değerlendirdi.
Denizlerde 30 metrenin altında müsilajın görülmediğini söyleyen Salihoğlu, "Müsilaja sebep olan maddenin üretimi azaldı, çoğu bölgede durdu. Var olan müsilaj 20 metre civarında yoğunlaşmış durumda. Dışarıdan müdahale ile yapılabilecek bir durum yok. Deniz ekosistemi bu müsilajı paylaşacak. Önlemleri çok sıkı tutmamız gerekiyor. Kirliliğin artmaması gerekiyor. Önümüzdeki bahara kadar umuyoruz tekrar ortaya çıkmaz. Bilim gemisiyle denizlerimizde incelemeye devam ediyoruz" dedi.
Balık türlerinin artırılmasıyka müsilajla mücadede önemli bir yol katedildiğini söyleyen Salihoğlu, "Besin zincirini kırdığınız zaman bir boşluk oluşuyor" açıklamasını yaptı.